Suriye’ye hâkim olan El Kaide ve El Nusra kökenli HTŞ örgütü acaba nasıl bir rejim oluşturacak...
Yeni Adalet Bakanı Şadi el Veysi ipucu verdi, şeriat hükümlerini uygulayacaklarını, kadın yargıçları görevden alacaklarını açıkladı.
HTŞ’nin bir başka açıklamasında da ahlak polisinin kurulacağı, sokakta başı açık kadın kalmayacağı bildirildi...
Kısacası; orada yeni bir Taliban rejimi kuruluyor...
Esad ailesi, halkı temsil etmeyen bir azınlık rejimi kurdu diye eleştiriliyordu.
Acaba ülkenin büyük bölümüne hâkim olacağı anlaşılan ABD ve İsrail destekli HTŞ örgütü halkın kaçta kaçını temsil ediyor?
Böyle bir toplumda Suriye’nin yüzde 10’unu oluşturan Aleviler yaşayamayacağı gibi seküler hayata alışmış Sünni aileler de barınamaz...
Eğer süratle bir barışçı rejim kurulamaz iç savaş havası eserse yeni göçler de olabilir.
Buradakilerin geri dönmesi ise şimdilik sadece hayaldir.
Arap Baharı bölgeye barış ve özgürlük getirecekti. ABD ve müttefikleri geçmişte Afganistan, Irak ve Libya’da denemesini yaptılar. Afganistan’a özgürlük yerine şeriat gitti. Irak ve Libya bölündü duman oldu. Şimdi saf saf HTŞ örgütünün Suriye’ye özgürlük götürmesini bekleyeceğiz!
ANABABA
Anne ve babalara önemli bir öğüdü aktarmıştık geçende:
“Anneler; Erkek çocuğunuza ütü yapmayı, düğme dikmeyi, yumurta pişirmeyi öğretin.
Babalar; Kız çocuğunuza araba kullanmayı, kontrol kalemi kullanmayı, ampul değiştirmeyi öğretin ki cinsiyete dair değil insanın kendi ayaklarının üstünde durmasına dair görevleri olduğunu anlasınlar.”
Mustafa Kemal Ulusu dostumuz çocukluğunda ilkokulda bu yönde bilgiler verildiğini anımsatıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuları eğitim programına almasını öneriyor... Böyle yetişen çocuklar mutlu yuva kurar, iyi baba iyi anne olur, hayatta zorlukları yenmesini bilir...
Çağdaş eğitim bunları öngörür...
FİLOZOF
Ünlü filozof Bertrand Russell, şu sözü İngiliz toplumu için söylüyor ama ucundan kıyısından bizi de ilgilendirir:
“Bir toplum at yarışı ve futboldan başka bir şey düşünmüyorsa; o topluma başkan olacağıma av köpeği olmayı tercih ederim.”
Söz ünlü filozoftan açıldı madem onunla devam edelim...
“Bilgi”nin önemini çok güzel vurgulamıştır:
“Kayısı hakkında bilgi sahibi iseniz onun lezzetini daha çok alırsınız.”
“Bir konuyu ne kadar az bilirseniz; o kadar şiddetle müdafaa edersiniz.”
“Akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi söylese de o şey yine akılsızcadır.”
“İnsanlar aptal değil bilgisiz doğar, eğitilerek aptal olurlar...”
KÖMÜR KARASI
Bartın Adliye Sarayı’nda dün olağanüstü önlemler alınmıştı. Girişler çıkışlar değiştirilmiş, kimlik kontrolleri had safhadaydı. Kısacası devlet “varlığını” gösteriyordu!
Ama iki yıl önce (14 Ekim 2022) bir başka biriminde bu titizliğinin onda biri gösterilseydi TTK Amasra Ocağı’nda 43 işçi ölmeyecek 11 işçi ağır yaralanmayacaktı!
Dünkü 10. duruşmada Savcı esas hakkında mütalaasını okudu. İşçilerin avukatları yerine getirilmeyen “eksiklikleri” anlattılar.
Metan gazı yükselmiş, üretim durması gerekiyor, durmamış. Havalandırma için ana aspiratör kapasite artırımı ile yenilenmesi gerekiyormuş, değiştirilmemiş. Kalın damarın ana havalandırması kesilmiş. Gaz kontrol elemanı ikiden bire indirilmiş.
Ve çok önemli bir “eksiklik” (!) var davada… Olay yerinde keşif yapılmamış iki yıldır.
Neden?
TTK yöneticileri izin vermiyor!
Kim bu yöneticiler? Avukatların yargılanmasını istediği kişiler...
(Nazım Alpman)
SPORTİF
Futbol bizim ülkede spor olmaktan çıktı, hayatımızın parçası oldu...
Ancak aynı zamanda mutsuzluk ve kavga vesilesi... Üstelik dünya klasmanındaki yerimiz de pek iç açıcı değil... Gazetelerin spor sayfalarına bakıyoruz...
Futbol tartışılmıyor. Oynanan oyundan çok kulüp yöneticilerinin aralarındaki kavgalar, hakemleri etkileme manevraları, seviyesiz polemikler konuşuluyor. Çünkü bir takım sporla ilgisiz insanlar bu mecraya futbol üzerinden zengin olmak, ün arttırmak veya hobilerini tatmin etmek için girmişler. Bunların amacı futbolu geliştirmek, kalite getirmek falan değil sadece kişisel tatmini arttırmak. O yüzden futbol sahadan çok medya üzerinde oynanıyor. Vatandaş da statlarda futbol arıyor...