Yunanistan’ın son Ege tatbikatında (6 Ekim) Sakız Adası’na tank ve zırhlı araçlar çıkarıldı. Tatbikat sırasında savaş uçakları, nakliye uçakları, firkateyn ve çıkarma gemileri kullanıldı. Yunan uçak ve gemileri Türk hava sahasını ve Türk karasularını ihlal etti. Yunan Savunma Bakanı Kammenos ve Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi tatbikatı seyir çadırından izledi.
Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos ve kuvvet komutanları daha sonra İzmir yakınlarındaki Koyun Adası ve Aydın yakınlarındaki Bulamaç Adası’na(Farmakonisi) giderek ‘Egemenlik ve bayrak gösterisi’ yaptılar.
Koyun Adası İzmir il sınırları içinde olup 6 millik Türk karasuları içindedir. Bulamaç Adası Aydın il sınırları içindeolup 6 millik Türk karasuları içindedir.
? ? ?
“Menfur saldırıyı lanetliyor, hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyoruz...
Bilinmelidir ki ülkemize, demokrasimize, birlikte barış içerisinde yaşama irademize yönelen bu saldırılarının failleri hain amaçlarına asla ulaşamayacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti birlik bütünlük içinde var olmaya devam edecektir.”
Bu sözleri sanki matbu kâğıda yazmışlar her katliamdan sonra okuyorlar.
Ertesi gün de cenazeler memleketlerine yollanıyor. Sen sağ ben selamet...
Peki bu ülke her gün şehit mi verecek?
Şehit vere vere terör kendiliğinden mi bitecek? Ya da sivrisinek öldürerek bataklığı kurutmak ister gibi tek tek terörist öldürerek mi terörü bitireceksiniz? Bunun olmayacağını hâlâ anlamadınız mı?
Bu günlerde çoğu kişinin ağzında aynı terane:
- Bu memlekette yaşanmaz, gidip başka yerde yaşayacağım...
Biz de bir zamanlar aynı heves içindeydik...
Sene 1965... Bendeniz 23 yaşındayım... Mülkiye’nin daha birinci sınıfında okuldan sıkılmışım. Okuldan olduğu gibi ülkeden ve halktan da sıkılmışım. Sınıflı toplum bunaltıyor. Bir başka dünya ve hayatı özlüyorum. Kafama sinemacı olmak takılıyor. O yıl herkes okulun yolunu tutarken bendeniz annemden aldığım 200 dolarla trene atlıyor, İsveç’in yolunu tutuyorum.
AKP’nin kurulmasını haftalarca geciktirdiği “15 Temmuz Darbe Komisyonu”nun başkanlığına yakın geçmişin hızlı Fethullah Gülen savunucusu Burdur Milletvekili Reşat Petek getirildi.
Reşat Petek’i açık oturumlarda bugün çoğu hapiste olan Cemaat yargıç ve savcılarının kararlarını savunurken izlerdik.
Komisyonun başkanlığının yanı sıra başkanvekili, sözcü, kâtip de AKP’li üyelerden seçildi. “Kimlerin dinlenip dinlenmeyeceğine karar verme yetkisi” de tek başına komisyon başkanına verildi...
Neden bu yoğun önlemler... Görünen o ki... AKP 15 Temmuz’un derinliğine araştırılmasını istemiyor...
Kimine göre altından kendisi çıkacağı için istemiyor... Kimine göre bunun daha başka sebepleri var.
Nitekim aradan 10 hafta geçmesine rağmen 15 Temmuz’un kimi ana noktaları hâlâ karanlıkta
MİT Başkanı darbeyi Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a neden haber vermedi? Naeden görevini ihmal ettiği halde hâlâ koltuğunda olup Rusya ve ABD ile resmi temaslarda bile masada oturabiliyor?
AKP’nin kurulmasını istemediği, ancak kamuoyundan çekindiği için bir süre sonra kurulmasına “kerhen” evet demek zorunda kaldığı... Çalışmaya başlamasını olabildiğince geciktirmek için kendisine düşen üye isimlerini haftalarca Meclis Başkanlığı’na bildirmediği... Tam 1.5 aylık yaz tatiline girilecek iken bildirdiği “15 Temmuz Darbe Komisyonu” ilk toplantısını nihayet yaptı ve başkanlığa AKP’li üyelerin oylarıyla bir zamanların hızlı Fetullah Gülen savunucusu Burdur Milletvekili Reşat Petek’i getirdi.
Komisyonun “darbeyi ve darbecileri araştırırken” hiçbir şekilde AKP’ye zarar vermemesi... O yönde en küçük bir bilgi, belge ve tanığın üzerine gitmemesi çok önemliydi. Bunun için de komisyonun başkanlığının yanı sıra başkanvekili, sözcü, kâtip de AKP’li olmalıydı. Yapılan seçimde o da halledildi. Geriye sadece, “Kimlerin dinlenip dinlenmeyeceğine karar verme yetkisi”nin tek başına komisyon başkanına verilmesi kalmıştı. O da halledildi.
Muhalefetin tamamen dışlandığı böyle bir komisyondan sağlıklı bir araştırma ve sonuç beklenebilir miydi? Tabii ki hayır. Peki, bu gerçek ortadayken CHP yine de komisyon çalışmalarında yer alacak mı?
Boykotu, “Biz bu oyunda yokuz” demeyi düşünüyor
Erdoğan 15 Temmuz için “Bazıları bunu benim oyunum olarak gösteriyor” diyor.
Batı’da kimi çevreler darbe girişimi sonrası yapılan antidemokratik uygulamalara bakarak bu görüşü savunuyor.
Böyle bir durumda yapılması gereken nedir?
Soruşturmaları hukuka ve insan haklarına bağlı kalarak yürütmek değil mi?
Oysa tam tersi yapılıyor.
Örneğin AKP milletvekili, üstelik de Meclis Cezaevleri Alt Komisyonu Başkanı Mehmet Metiner önce:
‘FETÖ’cü tutukluları ziyaret etmeyeceklerini, onlarla ilgili kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapmayacaklarını’ açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında yakınıyor:
- Bir milyonu aşkın mağdur var, ortada sorumlu yok. Din, iman, inanç, itikat, adalet, hukuk nerede? Bu sorumlular nerede?
15 Temmuz darbe girişiminin ertesinde yoğun gözaltılar, işten çıkarmalar başlayınca bizler yazdık...
FETÖ ile mücadelede elebaşılarını yakalar örgütü dağıtırsanız aşağı katmanlarla uğraşmanıza gerek kalmaz. Onlar kendiliğinden dağılır. Ya da devletin tarafına geçer, dedik.
Ama ne yapıldı... Bank Asya’da parası var, Aktif Sen’e üye, Zaman gazetesi okudu diye on binlerce kişinin işine son verildi veya gözaltına alındı.
Bu arada kurunun yanında yaş da yandı.
Sonuçta haksızlığa uğrayanların feryatları FETÖ sorununu bastırdı.
Memuriyetten ihraç edilen öğretmen, polis, asker, savcı, yargıç ve diğer mesleklerden memurların sayısı 50 bine yaklaşıyor.
Haksızlığa uğradığını iddia eden memurlar ne yapabilir?
Anayasa profesörü ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Burhan Kuzu iki hafta önce bir açık oturumda memuriyetten ihraçlar konusunda:
- Kamudan atılanlar idare mahkemelerinde dava açsınlar, diye akıl veriyordu. Burhan Kuzu bu görüşünü iki gece önce CNN Türk’te tekrarladı.
Sayın profesör KHK metinlerini okumadığı gibi çevresinde de kendisini uyaran kimse yok anlaşılan.
Evet... Anayasa’nın 125’inci maddesine göre ‘idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı’ yargı yolu açıktır.
Ancak KHK kararları birer idari işlem değil yasama faaliyeti sayılıyor...