Meclis Başkanı kim olacak?
AKP kimle koalisyon kuracak?
Veya kuracak mı yoksa erken seçime mi gidiyoruz?
Soruları bir anda gündemden düştü..
***
Ankara’dan hava değişti, bi anda savaş tamtamları çalmaya başladı..
Kimi, ‘Suriye’ye hemen girelim’ diyor; ‘Kendimize güvenli bölge oluşturalım..’
Kimi, ‘Girelim girmesine de nasıl çıkacağız?’ diye soruyor..
Doğru ya, girmek kolay da nasıl çıkmak zor!..
ABD Irak’tan 10 yılda zar zor çıktı.. Çıkmadı aslında tüydü!..
***
O zaman girmeyelim, uzaktan vuralım?
Dur ya, önce şu Suriye’ye girip girmeme mevzuunu bitirelim, ona sıra gelecek!..
Diyelim ki Suriye’ye on bin, on beş bin askerle girdik.. Düşman kim?
PKK destekli Suriyeli Kürt savaşçılar mı?
IŞİD militanları mı?
El Nusra mı?
Öteki küçük örgütler mi?
Kim?
***
Hepsi!.. Kaç cephede kaç örgütle savaşacağız.. Savaşsak ne olacak, amacımız ne?
Suriye’nin yarısını işgal edecek halimiz yok.. Şam’ı fethedecek durumumuz da yok..
O zaman, uzaktan topçu ateşiyle vuralım..
İyi de kimi vuracağız?
IŞİD’i tabii.. Türkiye’ye kim kafa tutarsa.. Türkiye’yi kim tehdit ederse..
Kim kafa tutuyor?
Şu sıralar kimse!..
O halde niye bulaşıyoruz..
Savaş havasının anlamı ne?
***
Mesele sadece IŞİD olsa neyse, işin içine Kürt savaşçılar da girmiş. Devlet kurmaya hazırlanıyorlarmış..
Eee..
Cumhurbaşkanı; ‘Asla izin vermeyiz’ dedi ya.. Başbakan da yazılı emir vermiş.. Memleket bundan gerildi..
Tamam da bu hükümet topal.. Karar alma yetkisi seçmen tarafından bloke edildi.. Yenisi kuruluncaya kadar idareten ordalar.. Acil bir durum yok, savaş emri veremez!..
***
Öyleyse abi.. Dur, dur..
Şeytanlık yapacağım ama kusura bakma.. Bize saldırı yokken, vatandaşlarımız tehdit altında değilken, Suriye işinin bu kadar büyütülmesi, asker gönderme seçeneğinin tartışılması..
İç politika manevrası olmasın..
Savaş her an kapıyı çalabilir, ‘güçlü hükümet
şart’ alarmı..
Erken seçim teyakkuzu..
Koalisyon için pazarlık kozu..
***
O kadar da değil!..
Şunu söyleyebilirim.. Kaldırılan savaş toz bulutunun nedeni vurmak değil galiba gözdağı..
MHP’yle başka şey
CHP’yle başka şey
Biz yine koalisyon meselesine dönelim.. AKP’nin derin kulislerinde ibre bir MHP’ye bir CHP’ye kayıyormuş..
Bir gün CHP ön plana çıkıyor.. AKP-CHP kuruyor havası yayılıyor..
Ertesi gün (Bahçeli’nin tüm engelleme çabalarına rağmen) AKP-MHP koalisyonu pişiriliyor..
Sokaktaki vatandaş CHP mi, MHP mi diye on gündür papatya falı açıyor..
***
Çok acayip bu durum.. Sanki CHP ile MHP benzer partilermiş gibi.. Tamam, Cumhurbaşkanı seçiminde ‘çatı aday’ çıkararak yakınlaşmış gibi oldular ama durum öyle değil..
AKP-CHP koalisyonu başka Türkiye’yi ifade eder..
AKP-MHP koalisyonu başka Türkiye’yi..
***
Koalisyonların kuruluş amacı da, öncelikleri de, hedefi de, rotası da ayrıdır.. Hatta günlük sorunlara refleksleri de..
CHP’li Türkiye başka şeydir..
MHP’li Türkiye başka şeydir..
Peki, ne olacak?
Nasıl Türkiye istediğine karar verecek, yönünü tayin edecek olan AKP’dir..
Bal gibi başkanlık oylamasıydı..
Seçimden istedikleri sonuç çıkmayınca ekranda kıvırıyorlar..
Laf gezdiriyorlar.. Seçim başkanlık sisteminin oylaması anlamına gelmezmiş..
Niyeymiş!
Başkanlık sistemi tam manasıyla halka anlatılmamışmış..
Daha ne söylensin..
Cumhurbaşkanı seçimin başkanlık referandumu olduğunu ilan etti.. İl il dolaşıp başkanlık için oy istedi..
Dahası.. AKP seçim bildirgesine koydu.. Başbakan, ‘Yeterli oyu alırsak başkanlık sistemini getireceğiz’ dedi..
Eee daha ne?
Efendim muhtevası bilinmiyor?
Biliniyor, biliniyor..
AKP’nin uzlaşma koalisyonuna verdiği teklif ortada.. AKP seçim beyannamesinde o teklifi
işaret etti..
***
Neydi o teklif?
Özetle; ülke yasa yapma yetkisi olan tek adam tarafından yönetilsin..
Başkanbaba olsun..
Seçmen bu durumu sevmedi, oy vermedi.. Kurgulanan düzene çomak soktu..