2023.. Türkiye Cumhuri-yeti’nin 100. yılı..
İktidar iddialı hedefler koydu..
2023 Türkiye’si böyle olacak diye hemen her vesileyle tekrarladı durdu.. Bir kere, iki kere değil.. Yıllarca tekrarladı.. Yediden yetmişe ezberletti..
Neydi bunlar..
n Türkiye dünyanın en iyi 10 ekonomi arasına girecek..
n İhracat 500 milyar dolar olacak..
n Kişi başı milli gelir 25 bin dolara çıkacak..
Son zamanlarda yine 2023’ten söz ediliyor ama hedefin ne olduğu artık söylenmiyor.. Rakamlar sıralanmıyor.. 2023 vizyonu denip geçiyor..
Neden?
Çünkü bırakın hedefin tutmasını, hedefe yaklaşamadık bile.. Hedefin yarısına bile gelemedik..
Gelin bakalım.. İhracat.. Geçen yıl 142 milyar dolardı.. Bu yıl 150-155 milyar dolar olması bekleniyor..
Altı yıl içinde 150 milyar dolar 500 milyar dolara çıkar mı? Ne üreteceğiz ki çıksın!
Geçenlerde orta vadeli program açıklandı.. Bu yıl kişi başı milli gelir 10.579 dolar olacakmış..
2018’de dolar kuru 3.7 olursa milli gelir 11.400 dolar olacak..
2019’da dolar 3.8 olursa 12.100..
2020’de dolar 4 lira olursa 13.024..
Yani dolar çakılıp kalırsa..
Bakanlığın pespembe tablosu tutarsa, büyüme yüzde 5.5 olursa, enflasyon yüzde 5’e inerse, 13 bin dolara çıkacağız..
Ekonomistler olacak gibi değil diyorlar..
Bazıları da akla mantığa aykırı buluyor..
Neyse.. Diyelim ki tuttu.. Maliye bu kez tutturdu..
En iyimser tahminle 2020’de kişi başı milli gelir 13 bin dolar.. 2023 hedefi neydi?
25 bin dolar..
Dünya sıralamasında 17. sıradayız.. 1976 yılından beri aynı yerdeyiz.. 17-18 arasında gidip geliyoruz..
Altı yılda yedi sıra birden atlayıp ilk 10’a girmemiz sadece akla mantığa değil, hayale bile aykırı..
İktidar 2023 hedeflerinden artık söz etmediğine göre galiba 2023 hedefleri 2053’e ertelendi..
Kanıtlandı; yaz saati kışa uygun değil
Nobel Tıp Ödülü biyolojik saat üzerinde çalışan bilim adamlarına verilince..
Bizdeki saat uygulaması yeniden masaya yatırıldı..
Çünkü; Nobel sahibi bilim adamları bitkilerin, hayvanların ve insanların biyolojik ritimlerinin dünyanın devinimiyle nasıl uyumlu hale geldiğini kanıtladı.. Geceyle, gündüzle.. Güneşin doğuşuyla, batışıyla..
Yaz/kış saati uygulaması da insanların biyolojik saatinin dünyanın devinimiyle uyumlu olması için önemli..
Geçen yıl yaşadık..
Yaz saatinde kaldık.. Hava sabah sekizde hâlâ karanlıktı..
Çalışanlar işbaşı, öğrenciler ders başı yapmıştı ama içleri uyuyordu.. Çünkü biyolojik saatleri uyumalarını söylüyordu..
Sabah saatlerinde verim sıfır oldu.. Öğlene doğru yataktan doğrulan rantiyeciler hava geç kararıyor diye sevindi ama milyonlar çilesini çekti..
Bakanlık bu yıl da yaz saatinde kalmakta ısrarlıymış.. Bakanlığın iddiasına göre; 540 milyon lira enerji tasarrufu yapılmış.. Sorum şu.. Para mı önemli insanların psikolojisi mi? Tasarruf mu önemli, çocukların biyolojik ritmi mi?
Bilimsel olarak kanıtlandı işte.. Yaz saati kışa uygun değil..
