Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Suriye’ye giden TIR’ların silah dolu olduğu haberi yeni mi?
Hayır..
Bir buçuk yıl önce gazetelerde haberleri çıktı.. M et bile oldu.. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan geçen yıl basın toplantısıyla açıklamıştı..
Yeni olan ne?
Fotoğrafların ortaya çıkması.. Fotoğrafların yayımlanması..
Seçim öncesi kıyamet bundan koptu..
*
Sorunlu olan sadece TIR’lar değil.. Sorunlu olan iktidarın tavrı.. Başbakan’ın yaklaşımı..
Başbakan ‘TIR’da ne olduğu kimseyi ilgilendirmez’ dedi..
Nasıl yani..
İktidar koltuğuna oturan istediği gibi at koştursun mu? Hiçbir konuda soru sorulmasın, hesap sorulamasın mı?
Eğer, Başbakan’ın yönetim anlayışı buysa, demokrasi adına..
Hukuk devleti adına büyük sorun var demektir..
Vay halimize..
*
İkincisi, haberi yapan gazetecinin vatana ihanet, casusluk gibi kavramlarla suçlanması..
Hedef tahtasına konulması..
Bu da çok sorunlu bi durum.. İktidarlar işlerine gelmeyen haberi yapan, belgeyi ortaya koyan gazetelere, gazetecilere vatan haini muamelesi yaparsa..
O ülkede medya mudya kalmaz..
Medyası olmayan bir ülkede demokrasi adına..
Hukuk devleti adına büyük sorun var demektir..
Yine vay halimize derim..
*
Dün Fehmi Koru HaberTurk’teki yazısında gazeteciliğin kamusal bir uğraş olduğunun altını çizmiş..
Medyanın işlevini hatırlatmış..
Katılıyorum.. Dilerim iktidar adamları da medyaya bu gözle bakar..
Koru’nun şu satırlarını okuyalım:
*
“MİT TIR’ları” diye bilinen olayda gizli kalmasında yarar görülen yönler bulunduğunu yetkililerin sergilediği tavırlardan ve çelişkili ifadelerinden anlıyoruz. Anlayamadığım yön ise konuyu deşen gazetenin suçlanması... Hem de “vatana ihanet” ile suçlanması...
Gazeteler halkı bilgilendirmek amacıyla yayımlanır; gazeteci sıfatını taşıyan kişilerin ilk görevi, halkı demokratik ülkelerde var olan haber alma özgürlüğünden yararlandırmaktır. Gazetecilik bu sebeple “halk yararına” yapılan kamusal bir uğraştır.
Haberi veren gazetenin bütün yaptığı, durdurulan TIR’lara ait olduğu anlaşılan fotoğrafları yayımlamaktan ibaret... Üzerinde “gizlilik” kısıtlaması bulunan bir belgeyi fâş etmiş değil gazete. Kaldı ki, “devlet mahremiyeti”ni koruma görevi belgelerin resmi sahiplerine aittir; onların saklayamadıklarını fâş etmek ise gazetecilik görevidir.”
*
İğneyi iktidara batırdıysak çuvaldızı da kendimize batıralım.. Tarafgirliğimiz gazeteciliğin önüne geçti.. Gazeteciliği ellerimizle öldürmeye başladık..
Fehmi Koru da bu konuda uyarmış.. Ve demiş ki:
“Bundan bir adım ötesi anayasal hakkımız olan ‘basın özgürlüğü’nü ortadan kaldıracak ateşi gazetecilerin kendi elleriyle yakmasıdır.”