Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Meclis Başkanlığı seçiminin ilk iki turunda beklenen oldu..
Herkes kendi partisine oy verdi.. Tek fire veren parti CHP oldu..
Dananın kuyruğu son turda kopacak..
Şöyle ki; bugün yapılacak dördüncü turda 256 oy alan AKP adayı Yılmaz ile 128 oy alan CHP adayı Baykal yarışacak..
13 yıldır iktidarda olan AKP’nin 258 milletvekili var..
13 yıldır muhalefette olanların 292..
Mantık ne diyor?
Başkan muhalefetten çıkar..
Meclis’i 13 yıldır AKP yönetiyor.. 13 yıldır yasamanın başkanı da yürütmenin başkanı da aynı partiden..
Sekiz önce bu ikiliye cumhurun başkanı da eklendi..
Devletin bir, iki, üç numarası sekiz yıldır aynı partiden..
*
İlk defa farklı bir durum çıktı.. Muhalefet bu üçlünün arasına bir kişi sokma imkânına kavuştu.. Meclis Başkanlığı’nı alma şansını yakaladı..
Yakaladı ama çetrefil iş, kolay değil..
*
HDP’nin tavrı net.. Eşbaşkan Demirtaş; ‘Meclis Başkanı bu sefer muhalefetten olsun’ dedi.. Hatta daha da ileri gitti.. AKP, yine Meclis Başkanlığı’nı uhdesine alırsa muhalefetin kendisini sorgulaması gerektiğini söyledi..
Noktayı koydu..
HDP noktayı koyunca..
MHP noktayı koymadı, virgül attı..
Ama öyle bir virgül attı ki virgülden çok virgül gibi oldu..
Şöyle ki..
Bahçeli; HDP ile aynı paralele düşmemek adına Baykal’a oy vermeyeceğini ima etti ama partisinin bugünkü grup toplantısında karar vereceklerini söyledi..
Minicik bir açık kapı..
Virgül gibi demem bundan..
Bir nedeni daha var.. Bugüne kadar ekranlara çıkan MHP’liler Meclis Başkanı’nın muhalefetten olmasının güçler ayrılığı adına çok önemli olduğunu söyleyip durdular..
*
MHP ne yapar? Bahçeli grubu serbest bırakır mı?
Olabilir ama zor görünüyor!..
Şu gerçeğin altını çizelim.. MHP’liler, sırf HDP’li vekiller de oy verecek diye CHP adayına oy vermezse..
Oylamaya katılmasalar da, çekimser kalsalar da fark etmez..
AKP’nin adayını seçtirmiş olurlar..

Haberin Devamı

Üst akıl, üst akıl sıkıldık artık!

‘Üst akıl’ diye bir kavram ürettik.. Bir yıldır tepe tepe kullanıyoruz..
Üst akıl lafından geçilmiyor ama ne olduğunu, neyi ifade ettiğini kimse bilmiyor..
Kullanan da bilmiyor..
Dinleyen de anlamıyor..
Mesela iki muhalefet partisi bir konuda aynı tavrı mı sergiledi..
Üst aklın işi..
Dış basında Türkiye hakkında benzer yorumlar mı çıktı..
Üst aklın kararı..
Sınırımızda kontrol dışı yapılanmalara mı gidiliyor..
Üst akıl devrede..
Kısaca, hükümeti, AKP’yi, Cumhurbaşkanı’nı zora sokacak ne kadar gelişme varsa faili belli:
Üst akıl..
*
Nedir bu ya! Kimdir, nedir, in midir cin midir?
Nerden çıktı?
Nerden çıktığı konusunda şöyle bir rivayet var:
Cumhurbaşkanı bir yurtdışı gezisinde uçaktaki gazetecilere Suriye’deki gelişmeleri anlatırken sadece oradaki grupların kararı olmadığı anlamına gelen bir cümle kullanır.. Uçakta olan Star yazarı Ahmet Taşgetiren ‘Üst akıl mı?’ diye araya girer..
Bu tabir Cumhurbaşkanı’nın çok hoşuna gider.. Sık sık kullanır.. ..
O kullanınca iktidar yanlıları durur mu?
Faizler mi yükseldi..
Üst aklın oyunu..
Ülkeden döviz çıkışı mı arttı..
Üst aklın sıkıştırma hamlesi..
*
Abartmıyorum.. Türkiye’de tek başına iktidar döneminin bitmesini bile üst akla bağlayanlar var..
Sıkıldık artık..
Biri de çıksa üst aklı bi izah etse.. Kimdir, nedir, necidir söylese!

Haberin Devamı

Vekiller oy makinesi olmayacak sözü!..

Haberin Devamı

Davutoğlu’nun partisinin ilk grup toplantısında; ‘Milletvekillerimiz parmak kaldırma makinesi değildir, olmayacaktır’ demesi bana çok anlamlı geldi..
Malumun ilanı olan.. Durduk yerde söylenmiş söz değil..
Çünkü..
Bir önceki dönem iktidar milletvekilleri resmen parmak kaldırma makinesine dönüşmüştü..
*
Torba yasaları hatırlayın.. Son dönemde ipin ucu iyice kaçmıştı.. Yüz yasadaki değişiklik tek torbada yapılıyordu..
‘Bilmem ne yasasının ikinci maddesinin üçüncü fırkasındaki şu kelime şu şekilde değiştirilmiştir, kabul edenler, etmeyenler, edilmiştir..’
*
Bir de gece yarısı, sabaha karşı verilen önergelerle yapılan değişiklikler vardı.. AKP milletvekillerinden bile gizlenen.. Reis böyle istiyor diye sabaha karşı araya sokuşturulup oylatılan..
Milletvekilleri ne anlama geldiğini ertesi gün gazetelerden öğreniyorlardı..
*
Dilerim, bu dönem milletvekilleri parmak kaldırma makinesi olmaz..