Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dört gün sonra sandık başındayız.. İktidar partisi üslubunu sertleştirdi.. Öyle böyle değil, kavgada söylenmeyecek sözler düzeyine çıkardı...

Seçimin son virajında normaldir, partiler son kozlarını oynar denebilir.

Hayır hayır, böyle bir durum değil..

Kabul etmeyecekler ama iktidar partisi telaşlı, iktidar partisi panikte..

Nerden çıkarıyorsunuz derseniz?.

BİR: Muhafazakâr, mütedeyyin insanların iktidara yönelik sözlerinden.. Bugüne kadar söz söyletmedikleri, kuş kondurmadıkları, iktidarlarını eleştirmeye başlamalarından..

Haberin Devamı

İKİ: İktidarın din merkezli politika yürütmesinden.. Din, iman, kitap, Kuran, kıble, başörtüsü, imam hatip lisesi gibi kavramlara sarılmasından..

ÜÇ: İktidarcı yazarların, iktidarın tabanından gelen yazarların ikazlarından, tespitlerinden çıkardım..

2011’de AKP’yi seçen milliyetçi oyun MHP’ye döndüğü.. Azımsanmayacak sayıda Kürt seçmenin HDP’ye geçtiği yadsınmıyor..

İktidarcı yazarlar bile; nereden çıkarıyorsunuz, uydurma diyemiyor..

Hatta.. At gözlüğüyle bakmayanlar 8 Haziran sabahı uyarısı yapıyor..

Hayal kırıklığı yaşayabiliriz diyor..

İktidar adamlarının söylemlerinden de anlaşılıyor, telaş hali hatta panik hali var..

CHP-MHP-HDP-PKK-Paralel Yapı-DHKP-C-Dış güçler, İsrail, New York Times, diaspora, Yahudi cemaati omuz omuza verdi, bizi iktidardan indirmek için uğraşıyorlar propagandası yapıyorlar..

Böylesi ittifak akla mantığa sığmıyor ama söylüyorlar..

Amaçları; AKP tabanını korkutmak, saflaştırmak, konsolide etmek..

Peki, tabanda problem var mı?

Varmış..

İktidar partisinin ana omurgası çökmüş.. Yıllardır o davanın peşinden koşunlar küsmüş, kırılmış, incinmiş, dertlenmiş..

Eski A.A Genel Müdürü, Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, AKP için en büyük tehlike bu demiş ve şu tespiti yapmış..

“Bu insanlar şimdi kırgınlıklarının ve kızgınlıklarının ifadesi olarak sandığa gitmeyip, Ak Parti’ye mesaj vermek, ders vermek istiyor. Şaşılacak kadar çok sayıda insanla karşılaştım. Ak Parti için bundan daha büyük tehlike olamaz.”

Anlaşılan o ki; iktidar partisindeki telaşın asıl nedeni bu.. Seçmenindeki erozyon.. Seçmeninin sırtını dönmesi..

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın seyir defteri!..
Cumhurbaşkanı’nın izlediği rota iktidardaki telaşı kanıtlar gibi.. Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı siyaseti en iyi okuyan kişilerin başındadır..
Siyasete müdahale etmekten kaçınmaz.. Partisinin kan kaybettiğini hissedince varlığını ortaya koyar, devreye girer..
Galiba yine böyle bir hal var.. O halde seyir defterine bakalım..
*
Cumhurbaşkanı meydanlara çıktığında dilinde sadece ‘başkanlık rejimi’ vardı..
Eleştirenlere.. ‘Parlamenter sistem tıkandı, değişiklik şart, milletime anlatmam lazım’ dedi..
400 milletvekili için oy istedi.. Gönlündeki partiyi ima etti..
Eleştirenlere.. ‘Bütün partilere eşit mesafedeyim, gönlümden geçeni söylemeyeyim mi, benim de oyum bir tane cevabını’ verdi..
Muhalefete yüklenmeye başladı.. Muhalefetin seçim vaatlerini eleştirdi..
Eleştirenlere.. ‘Cumhurbaşkanıyım, milletime doğruları söylemem lazım, yaptıkları yanlış. Bu benim görevim’ diyerek yeni bir görev tanımı yaptı..
HDP’yi dinsiz, HDP’ye oy verenleri neredeyse Zerdüşt ilan etti.. Diyanet üzerinden İslam’ı koruma görevini üstlendi..
Eleştirenlere.. ‘Halkımın bunları bilmesi lazım’ çıkışını yaptı..
*
Final günü yaklaştıkça..
Muhalefete verip veriştirmenin dozunu artırdı.. Çok sert dil kullandı..
Seyir defterinden çıkardığım sonuç şu: Cumhurbaşkanı, iktidar partisindeki kanayan damara tampon yapmaya çalışıyor..