Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tam da; ‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ sözü bir kez daha doğruluğunu ispatlayacaktı ki..

Tam da; 11. Cumhurbaşka-nı’nın görev yaptığı yılların güllük gülistanlık olduğu algısı yayılacaktı ki..

Tam da; bütün renkler Gül’den sonra kirlenmeye başladı türküsü söylenecekti ki..

Tam da; sağın, solun, milliyetçinin, muhafazakârın, İslamcının üzerinde anlaşabileceği tek kişi söylemine geçilecekti ki..

Birileri 2007-2014 dönemini hatırladı..

Birileri eski defterleri açtı..

Birileri hafızaları tazeledi..

Gül ve görev yaptığı yedi yıl mercek altına alındı..

Haberin Devamı

Ve denildi ki..

Hukuk mukuk kalmadı.. Bütün büyük davaların tezgâh, belgelerin sahte, tanıkların düzmece olduğu ortaya çıktı..

İnsanlar sadece muhalif oldukları için tutuklandı, hapse atıldı..

Gül sadece izledi..

Hükümet, yüksek yargı kurumlarını (HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay) ele geçirmek için yasal değişiklikler yaptı.. Yargıyı yedeğine almaya kalktı.. Aldığını da zannetti.. Sonra bir baktık ki; paralel yapı ele geçirmiş..

Haydi sil baştan!..

Gül hukukla bu kadar oynanmaz demedi..

Gezi protestolarının ilk günlerinde Çankaya ‘mesaj alındı’ tavrındaydı.. Başbakan yurda dönüp devreye girip Gezicileri çapulcu ilan edince..

İşler değişti..

Polis orantısız güç kullanmaya başladı, gaz fişeğiyle insanlar öldü.. Dehşet dolu sahneler yaşandı..

Gül, ‘Durun ne yapıyorsunuz’ demedi.. Gezi’nin en şiddetli günlerinde Rize’ye çay toplamaya gitti..

Tarihin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması hasır altı edilince de..

Suçlanan dört bakan Meclis marifetiyle aklanmaya çalışılınca da..

Yüce Divan’a gönderilmeleri, Anayasa Mahkemesi güvenilmez kurum, darbeci kurum ilan edilerek meşrulaştırma çabasına girilince de..

Çankaya’dan ses gelmedi.. Cumhurun başı cumhurun hissiyatını dillendirmedi..

Ankara Suriye işine balıklama dalınca da.. Suriye’de taraf olup iç savaşın parçası haline gelince de..

Esad’ı altı haftada devirme planları yapılınca da..

Şam’da cuma namazı kılma hayalleri kurulunca da..

Durun ne yapıyorsunuz? Başka ülkenin iç işlerine bu kadar girilmez demedi..

Haberin Devamı

Daha sayayım mı?

Gerek yok.. En hayati yasaları onayladı.. Cumhurun sesi, soluğu, dayanağı, güvencesi, sığınağı olmadı..

İnsan hafızası unutkandır ama bazen hatırlıyor..

Birileri hatırlatıyor..

Başbakan’a iki soru

Başbakan, partisinin yeni milletvekillerine seslenirken dedi ki:
‘Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini tartışmaya açtırmam. Cumhurbaşkanımızı hedef alan her şey bizi hedef almıştır’
İki sorum var..
BİR: Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti değil tarafsızlığı tartışılıyor.. Davutoğlu Cumhurbaşkanı’nın meydanlara çıkmasını, miting düzenlemesini nasıl karşılıyor? Demokrasinin neresine oturtuyor?
Kendisi için oy istemesini, Cumhurbaşkanı sayesinde yüzde 40.8’e tutunmasını içine sindiriyor mu?
İKİ: Cumhurbaşkanı muhalefet partilerini hedef alırsa aynı şekilde davranacak mı?
Cepheyi AKP kurdu!
Başbakan, CHP liderinin yüzde 60’lık blok hükümet kurmalı sözüne çok alınmış..
Ne demek blok diye soruyor..
Bu söylemin kutuplaşmayı körüklediğini belirtiyor..
*
Seçim sürecini hatırlıyorum.. Hiç ilgisi yokken böyle bir blok olduğu algısını AKP yarattı..
CHP-MHP-HDP aynı cephede dediler..
MHP ile HDP’nin aynı blokta olduğunu ilan ettiler..
Olmadı..
Yanlarına paralel yapıyı da eklediler..
Yetmedi..
Faiz lobisini de kattılar..
Az geldi..
PKK’yı, DHKP-C’yi, İsrail’i, yerli medyayı, yabancı medyayı da sepete attılar.. Adına haçlı ittifakı dediler..
Başbakan gittiği her meydanda saymaya başladı:
‘CHP-MHP-HDP-Paralel yapı-faiz lobisi-PKK-DHKP-C-İsrail, New York Times, Guardian, malum medya bize karşı ittifak kurdu, üzerimize geliyorlar..’
*
O günlerde bu sözler kutuplaşma anlamına gelmiyor muydu?