Diyorlar ki; koalisyon falan olmaz, gidiş erken seçime..
Hele bu saatten sonra.. Operasyonlar başladıktan sonra kaçınılmaz diyen de var..
Erken seçim kuvvetle muhtemel ama kesin değil..
Daha erken.. AKP’nin karar vermesi için daha vakit var..
Hele bi ağustos ayının 20’sini görelim..
O tarihte ne var?
Bir şey yok.. 45 günlük sürenin dolmasına dört gün var.. (Tabii Cumhurbaşkanı’nın süre dolar dolmaz seçim kararı alması gerekmiyor.. 50 gün de bekleyebilir, 60 gün de..)
O tarihte AKP’nin önüne konan anketten çıkan sonuç tayin edici olur..
AKP, Güneydoğu’da kaybettiği muhafazakâr Kürt oyların bir kısmının geri döneceğine inanırsa.. HDP’nin gerileyeceğini hissederse.. Orta Anadolu’da MHP’ye kaptırdığı oyları geri alma ihtimali görürse..
Ankette bu ışığı verirse seçime gider..
Beklediği olmazsa.. Anket tek başına iktidar olamayacağını söylerse.. AKP çakıldığı yerde kalmışsa, CHP ile koalisyon yapar.. Durumunu toparladığına inandığı güne kadar, altı ay, bir yıl, bir buçuk yıl ortaklık yapar..
Sonra yine sandık..
Koalisyon kurulsa bile uzun süreli olmaz..
Demem şu; her şey ağustos sonuna doğru yapılacak anketten çıkacak sonuca bağlı..
Çözüm masası devrildi mi?
Kim ne derse desin, çözüm sürecinde işler zora girdi..
Zora girdi ama masa devrildi..
1990’lı yıllara geri dönüldü..
Açılan barış parantezi kapandı demeyeceğim..
*
Doğru, hava operasyonları yapılıyor, her gün bir şehit, her gün bir ölüm haberi geliyor.. Güneydoğu fokur okur, kırsalda adam kaçırmalar, araç yakmalar, polis karakollarına saldırılar eski dönemi hatırlatıyor..
Doğru, hükümetin bu işin birkaç sortiyle bitmeyeceğini söylemesi, Kandil’in çatışmasızlık döneminin bittiğini ilan etmesi eskiye dönüş endişesi yaratıyor..
Zaten iki gündür aman ha, sakın ha uyarılarından geçilmiyor..
Her şeye rağmen.. Bütün olumsuz sinyallere rağmen umutluyum..
O parantez..
Barış parantezi kolay kolay kapanmaz.. Arkasında halkın güçlü iradesi var.. Kimse çatışma istemiyor.. Bakmayın attıkları taşlara, yüzüne maske takanların büyük bölümü de istemiyor..
*
Soru şu..
Dolmabahçe mutabakatına geri dönülürse mesele çözülür mü? HDP Eşbaşkanı Demirtaş ‘Barış bir adım uzaktaydı’ dedi ya..
O ortama dönülürse!..
Bilmiyorum..
CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Hükümetle PKK hangi konuda anlaştılar bilmiyoruz’ sözleriyle meselenin can damarına dikkat çekti..
10 maddelik mutabakat metni açıklandı ama o maddelerin altı boştu..
Genel başlıklar gibiydi..
Demek ki; adım atılması için, silahların bırakılması için karşılıklı birtakım sözler verilmişti!..
Neydi onlar?
*
Cumhurbaşkanı’nın üç hafta sonra mutabakata karşı çıkması.. Yırtıp çöpe atması, çözüm sürecini dondurması, buzdolabına koyması.. Seçimden sonra HDP kanadına kırgın olduğunu açıklaması önemli işaretlerdi..
Bu konuda HDP de konuşmuyor..
Hükümet de açıklama yapmıyor..
Belli ki birtakım sözler verilmiş, tutulmamış..
Bugün olan bitenin, kalkan uçakların, atılan bombaların, sıkılan kurşunların anahtarı orada.. Tutulmayan sözlerde..
IŞİD operasyonu..
Bir haftadır IŞİD’e yönelik yoğun operasyonlar yapılıyor.. Mahalleler basılıyor, evlere giriliyor, IŞİD’ci olduğu iddiasıyla insanlar gözaltına alınıyor..
Sorgulanıyor..
Polis, şüphelileri eliyle koymuş gibi buluyor..
Zaten saklı gizli değildi.. Mesele Ankara Hacı Bayram Mahallesi.. Önceki gün polis baskın yaptı, 15 kişi gözaltına alındı..
O mahalle gizi saklı değildi; medya neredeyse iki yıldır biliyordu.. IŞİD’cilerin olduğu, Suriye’ye adam götürdükleri, militan devşirdikleri yazıldı, çizildi.. Geçen yıl New York Times’a bile konu olmuştu..
*
Polis düne kadar göz yumdu.. İktidarcı medya ‘Dindar insanlar taciz ediliyor’ diye o mahalleyi gündeme getirenleri suçladı..
Sonra diyorlar ki; IŞİD’i desteklediğimiz algısını kıramıyoruz..
Nasıl kıracaklar ki!..
