Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen yıl bugün şöyle yazmışım:

“Gezi eylemleri hâlâ tartışılıyor.. Aslında iktidar da iktidar yanlıları da ne olduğunu biliyor ama ‘12 ağaçtı’ falan diyerek meseleyi saptırmaya çalışıyorlar..

Kışla görünümlü AVM, otel, rezidans yapacaklarını unutturmak istiyorlar.

Katılıyorum.. Mesele sadece ağaç değildi.. Sadece AVM de değildi..

Polisin ağaç nöbeti tutan gençlere orantısız güçle saldırmasıydı.. İktidarın siz de kim oluyorsunuz tavrına isyandı.. Yetti artık haykırışıdır..

İktidarın her alanda toplum üzerinde baskı kurma çabasına.. Toplumu tek tipleştirmeye, yaşam biçimi dayatmaya tepkiydi..

Haberin Devamı

Bu sebeple büyük bir patlama yaşandı.. Bu sebeple örgütsüz eylem olarak dünya tarihine geçti.. Gezi Ruhu adını verdiğimiz ruh oluştu..

Gezi Ruhu; birbirini tanımayan, hiç kimseden direktif almayan, hiçbir örgütün peşine takılmayan yüz binlerin aynı meydanda toplanmasının adıdır.. Dayanışmadır, sevgidir saygıdır, şarkıdır, mizahtır, zekâdır, gençliktir, özgürlüktür, hayatıma karışma demektir..

Yüz binleri Gezi Parkı’na çağıran güçtür..”

Gezi protestolarının heyecanla, hayranlıkla izlendiği günlerde ise sıcağı sıcağına şu satırları kaleme almışım:

“Ortak soru şu.. Nereden geldi bu gençler? Uzaydan gelmediler tabii, bu memleketin gençleri, bizim mahallenin çocukları..

AKP felsefesine çok uzaklar ama öteki partilere de yakın değiller.. Öteki partiler de tanımaz onları..

Şimdiye kadar neredeydiler?

Bilgisayar başındaydılar.. Bilgisayar başından kalktılar, meydanlara indiler..

Bu sebeple; dilleri ayrı..

Bu sebeple; dünyaya bakışları farklı..

Twitter üzerinden konuşuyorlardı, mesajla anlaşıyorlardı, internette sörf yapıyorlardı..

O dünyayı bilmeyenler; gençleri meydanlarda görünce şaşırdı..

Nerden çıktı bunlar diye birbirlerine sordular.. İktidar durumu kavrayamadı..

İki ağaç için bunca gürültünün kopmuş olmasını anlamadı.. İktidar, talebiniz ne diye sordu, yanıt alamadı..

Şu yasayı şöyle değiştirin, bize şu hakkı verin diye, bildik, alışıldık bi talepleri yoktu..

Dilleri farklı dedim ya, doğal olarak sloganları da farklıydı.. Asarız keseriz, yıkarız yakarız, söke söke alırız diye haykırmadılar..

Haberin Devamı

Biber gazı bombardımanı yapan polisle ‘Biberden sıkıldık, çilekli yok mu’ diye dalga geçtiler..

Tazyikli su sıkarak kalabalığı dağıtmaya kalkanlarla; ‘Sizde TOMA varsa bizde de Drogba var’ sözleriyle kafa yaptılar..

Polis sertleşince.. ‘Yeter artık, polis çağıracağım’ mesajı yolladılar..

Peki, gerçekten ne istiyorlar?

İstedikleri, özgürce yaşamak.. Herkesin dilediği gibi yaşamasını, kimsenin kimseye karışmamasını istiyorlar..

Önlerine hayat reçetesi konmamasını.. Dayatma yapılmamasını.. Sahip oldukları değerlerin aşağılanmamasını.. (6 Haziran 2013)

Bugün dünyanın hayranlıkla izlediği muhteşem protestonun ikinci yılı..

Merak edenlere.. Gezi ruhu ölmedi, yaşıyor..

İyi pazarlar!