İşin rengi akşam saatlerinde ortaya çıkar..
AKP koalisyon mu istiyor, seçime gitmekten mi yana üç aşağı beş yukarı öğreniriz..
‘İstikşafi’ toplantıların taktik mi, yoksa gerçekten ‘keşif’ amaçlı mı yapıldığı Davutoğlu-Kılıçdaroğlu
görüşmesinde ortaya çıkacak..
30 saat süren toplantılarda hiçbir konu müzakere edilmedi..
Problemli meselelerde uzlaşma yolları aranmadı..
Bakalım.. Müzakere sürecine geçilecek mi, buraya kadar mı denilecek?
AKP’ye yakın çevreler, rotanın seçime çevrildiğini açıkça söylüyorlar; yazıp, çiziyorlar..
Çok ince hesaplar yapılmış..
AKP haziran seçiminde 15 ilde 100 bin oy daha alsa 20 milletvekili daha fazla çıkaracakmış..
276’yı yakalayacakmış..
Bazı illerde iki bin, üç bin, beş bin oyla bir milletvekilliği gitmiş..
AKP’nin derdi bu..
Koalisyon kurmak falan değil, bir yolunu bulup o oyları geri almak..
Sandıktan tek başına çıkmak..
Peki, o oylar AKP’ye geri döner mi?
Saadet Partisi’yle seçim işbirliği bile masadaymış..
Şunu da söylüyorlar; haziran seçiminin şartları ortadan kalktı, hayat normalleşti.. Kutuplaşmanın fayda sağlamadığı anlaşıldı.. HDP’nin baraj sorunu kalmadığı, emanet oylara ihtiyacı olmadığı görüldü.. Kasım seçimi daha makul şartlarda olur.. AKP mutlaka bu yolu denemeli.. İktidar olma şansı çok yüksek…
Özetle, kasım seçiminin haziran seçimi gibi olmayacağı iddia ediliyor.. Makul şartlardan bahsediliyor..
Sorum şu..
Kasım’da erken seçim olursa, Cumhurbaşkanı yine meydanlara çıkacak mı?
Sahaya inecek mi?
Yoksa, bu kez farklı mı olacak?
Parmak sallamak!