Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

NTV’deki Basın Odası’nda da diğer televizyon tartışmalarında da gündeme geldi..

Erken seçimi sadece AKP’nin değil, CHP’nin de istediğini savunanlar şunu söylüyor:

‘AKP’nin yaptığı oyalama taktiğiyse, CHP ikinci görüşmede bu iş olmuyor diye masadan kalksaydı oyunu bozsaydı.

Koalisyon kurulmayacağı 40. günde değil, 10. günde belli olurdu. AKP’nin eli zayıflardı. 45. güne kadar zor dayanırdı.

Son günlere kadar beklediğine göre demek ki seçime gitmek CHP’nin de işine geldi..’

CUMA, SAAT 18.00..  KILIÇDAROĞLU’NUN ODASI
Cuma akşamüstü.. 18.00 suları.. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Meclis’teki odasındayız..

Haberin Devamı

Bekleyen bekleyene.. Kapısının önü dolu..

İlk sorum TV’lerde dillendirilen bu iddia oldu..

Masadan kalkma meselesini sordum; masa neden bu kadar uzun kaldı dedim..

Dedi ki;

‘Davutoğlu’na birinci gün şartlarımızı sıraladım. Yüksek profilli hükümet lazım, dört yıl için kurulması lazım, kurulacak hükümetin içte ve dışta yeni bir hükümet gibi algılanması lazım, ortakların birbirine güvenmesi lazım. Davutoğlu kabul etti, ‘Ön görüşmelere başlayabiliriz’ dedi. Dört yıl uzun diye o gün itiraz etseydi görüşme yapılmazdı.’

O zaman koalisyon niye kurulamadı?

Kılıçdaroğlu’na göre bir kişi yüzünden.. Çünkü diyor; ‘Milletin iradesini birileri beğenmedi. Kendi iradesini millete dikte ettirmeye çalışıyor..’

Tutar mı?

Bilemem.. Örneği yok..

Yok da niye seçime gittiğimiz ayan beyan ortada..

Koalisyon kurulamadığı için seçime gitmiyoruz.. AKP, daha doğrusu Cumhurbaşkanı seçmenin kararını düzelteceğine inandığı için gidiyoruz..

Başdanışmanı adını çoktan koydu; karar düzeltme seçimi dedi..

CHP liderine göre sadece bu nedenle de seçime gitmiyoruz..

Tespiti şöyle..

‘Bir toplum seçim öncesi travma yaşıyorsa mevcut iktidar denklemini olduğu gibi değiştiriyor. AKP bunun farkında. Toplum bu derin travmayı hissetmesin diye olağanüstü hızlandırılmış bir erken seçimi getirdiler. İki ayda toplumu zorla seçime götürüyorlar.’

Neden?

Bu derin travmayı yaşamasın diye. Gerçekleri görmesin diye..’

Neden seçime gittiğimiz meselesi böyle..

‘Yeni ve güzel şeyler söyleyeceğiz’
Merak edilen bir başka konu.. Partiler eteklerindeki taşı döktü.. 7 Haziran seçim kampanyasında söylenmedik ne söz kaldı ne de vaat..
CHP bu seçimde ne yapacak? Meydanlara nasıl çıkacak? Çıkınca bu kez ne diyecek?
Kılıçdaroğlu..
‘Yeni ve güzel şeyler söyleyeceğiz’ dedi..
‘Güzel sürprizlerimiz olacak’ dedi..
‘Hiçbir partiyle dalaşmayacağız’ dedi..
‘Zaten Türkiye’de yeteri kadar kavga var’ dedi..
‘Var olan sorunları nasıl çözeceğimizi anlatacağız’ dedi..
Yani pozitif bir kampanya yürütecek.. Emekliye iki ikramiye gibi, asgari ücret gibi vaatlerini yine anlatacak..
Anlatacak da Kılıçdaroğlu’nun bir kaygısı var.. Terörün artması..
Diyor ki; ‘Türkiye’nin öncelikli temel sorunu güvenlik oldu. 8 şehit geldiği zaman iki maaş ikramiyeyi nasıl konuşacağız..’
(Not: Güneydoğu’yu da konuştuk. Bu meseleye yarın gireceğim..)
Aralıkta AKP-CHP koalisyonu olur mu?
En çok sorulan şu: Sandıktan aynı koalisyon çıkarsa aralık ayında AKP-CHP koalisyonu kurulur mu?
Bana sokakta da soruyorlar.. Televizyon programlarında da..
Tartışmasız evet diyorum..
CHP’nin 7 Haziran seçimine göre avantajının bu olduğunu söylüyorum..
Çünkü; bu sorunun sorulması demek; CHP’nin zihinlere iktidar ortağı olarak yerleşmesi demek..
Söylediklerine, vaatlerine o gözle bakılması demek..
*
Bu tespitimi CHP liderine aktardım..
‘Her parti tek başına iktidar olmak ister, bu amaçla yola çıkar’ dedi..
Dedi ama söyleşinin diğer bölümlerinde söylediklerinden..
Mesela, ülke bu haldeyse niye uzlaşmıyoruz demesinden..
Mesela, önceliklerinin Türkiye olduğunu belirtmesinden..
Mesela, sorumluluğumuzun bilincindeyiz vurgusundan..
Anladım ki; sandık emrederse koalisyon masası kurulacak.. Bu kez müzakere edilecek..