İlk günde beri şunu söyledik, şunu yazdık..
Çok canlı bomba eylemine tanık olduk ama Suruç’taki farklı.. Suruç sıradan bir saldırı değil..
Hedef kitle itinayla seçilmiş..
Zamanlaması çok iyi hesaplanmış..
Memleket bir anda faz değiştirdi.. Terör haberlerinden geçilmiyor.. Orda pusu, burada molotoflu eylem, öte tarafta bombalı saldırı, beri tarafta çatışma..
Kalaşnikoflar, havan topları, savaş uçakları..
Bombalar bombalar..
İşin şakaya gelir tarafı yok.. Meclis Çarşamba günü olağanüstü toplanıyor..
Terör nedeniyle..
En son terör nedeniyle ne zaman toplanmıştı?
Var mı hatırlayanınız?
Ben söyleyeyim 10 yıldır bir defa olağanüstü kere toplanmış.. Bu ikincisi olacak..
Anlamadığım şu.. Sanki herkes canlı bombayı bekliyormuş.. Canlı bombacı IŞİD’çi..
IŞİD saldırısını anladık..
PKK da bu günü bekliyormuş.. Anında eylemleri arttırdılar.. Seçim öncesinde de yol kesiyorlardı, adam kaçırıyorlardı, araç yakıyorlardı ama bu kadar yaygın değildi..
Suruç saldırısından sonra kollarlı sıvadılar..
Sadece onlar değil, güvenlik güçleri de PKK’ya tokat atmak için bu günü bekliyormuş..
Çıkan sonuç şu.. Sükunet, huzur, barış pamuk ipliğine bağlıymış..Bir canlı bomba bizi ne hale getirdi..
Alın gazetelere bakın..
Açın televizyonları izleyin; başka haber var mı?
Demek ki, yanlış giden işler vardı.. Demek ki, yaşadığımız ortam zorlamaydı, suniydi..
Suruç saldırısından sonra şunlar söylendi..
Bu, demokrasiye saldırıdır..
Bu, birliğimize bütünlüğümüze patlatılan bombadır..
Bu, Suriye’deki iç savaşı Türkiye’ye taşımaz isteyenlerin oyunudur..
Bu, Türkiye’de de iç savaş çıkarmak isteyenlerin kanlı eylemidir..
Bu, Türkiye’yi karanlık günlere götürmek isteyenlerin hain saldırısıdır..
Tamam da.. Bunların hepsi doğru da..
Bu süslü sözlerin arkasına sığınmayalım.. Oturup kendimizi sorgulayalım..
Bunlar içi boş, pörsümüş, anlamsız kavramlar mı ki..
Bir canlı bomba iklimi değiştirdi..