Başbakan yüzde 42’nin neden hayır dediğini anlamak için 70 bin kişiye anket yaptırmıştı..
Araştırmayı yapan Pollmark’ın yöneticisi, çıkan sonuçları anlatırken Başbakan iki yerde öyle tepki göstermiş ki..
O tepki, Başbakan’ın düşünce sistemini.. Ülkeye bakışını..
Hatta zaman zaman neden sinirli olduğunu çok iyi anlatıyor.. Çıkan sonuçlardan birincisi şu..
Düşük eğitim seviyesinde evetler fazlayken, eğitim seviyesi yükseldikçe hayırlar çoğalmış..
Yani eğitim seviyesi arttıkça AKP’den kopuş artıyormuş..
AKP’nin en fazla taraftarı okur- yazar olmayanlarla, ilkokul mezunları arasındaymış!..
Başbakan bu sonuca şaşırmış.. Tepkisi şöyle..
‘Ak Parti eğitime bu kadar yatırım yaparken eğitimli kitleler neden AK Parti’nin aleyhine’ diye sormuş..
Başbakan şöyle düşünüyor herhalde.. Her kente üniversite açtım, neredeyse her ilçeye fakülte, yüksekokul kurdum okumuş yazmış kesim takdir etmeli!..
Oyunu doğal olarak bana vermeli..
* * *
İkincisine geçelim..
Hayırcılar içinde yüzde 66’lık kesim yaşam tarzının tehdit altında olduğunu düşünüyormuş..
Nefret duygusu içindeymişler..
Başbakan bu sonuca da takılmış.. Şöyle düşünüyormuş; gecesini gündüzüne katan, çok yoğun çalışan, Türkiye için inanılmaz şeyler yapan bir lider var, bazıları hâlâ takdir etmiyor.. Bazıları sevmese bile hâlâ nefretle bakıyor..
* * *
Başbakan’ın medyaya kızması..
Muhalefete çakması..
Kendine protesto etmek isteyenlere öfkelenmesi, paylaması hep bu yüzden..
Ben çalışıyorum, çabalıyorum birilerine yaranamıyorum..
Hâlâ çıkıp eleştiriyorlar.. Hâlâ hakkımda konuşuyorlar diye düşünüyor..
* * *
Demek ki meselenin özü başka!..
Başbakan o özü anlamadan yüzde 42’yi anlayamaz.. Zaten konuşmalarını dikkatle takip ediyorum, yüzde 42’yi kazanmaya yönelik tek bir cümle dahi etmiyor..
Resepsiyon Toto’ya var mısınız!.
Bu akşam olacakları şimdiden söyleyelim.. TV’ler hem Köşk’e hem de Genelkurmay Başkanı’nın resepsiyon verdiği orduevinin çevresine konuşlanacak..
Kim geldi, kim gelmedi çetele tutulacak..
CHP lideri Köşk’e çıkacak mı, çıkmayacak mı? Çıkmayacak deniliyor; yine de belli olmaz!..
CHP’den kim katılacak, kim katılmayacak? Kim görevli gidecek, kim gönüllü gidecek?
* * *
Başbakan ne yapacak? Resepsiyona katılacak mı? Katılırsa kızıyla mı eşiyle mi?
Emine Erdoğan Köşk’e çıkacak mı?
Yüksek yargıya geçelim..
Anayasa Mahkemesi Başkanı kesin katılır..
Yargıtay Başkanı ne yapar?
Danıştay Başkanı?
En heyecanlısı askeri cephe.. Genelkurmay Başkanı’nın resepsiyonu 19.00’da başlıyor.. Köşk 19.30.. Biraz gecikerek de olsa Köşk’e çıkma ihtimali var..
20.30, 20.45 gibi..
Belki de kapıda karşılama, el sıkma töreni bitince, Cumhurbaşkanı ve eşi davetlilerin arasına karışınca Köşk’e giderler.. Ne şişi yandırırlar ne kebabı!.
Koşaner yeni Genelkurmay Başkanı oldu.. Üç yıl o görevde, ilk günden kırgınlık, alınganlık ister mi?
Jandarma Komutanı Necdet Özel ne yapar? AKP’nin tutuğu isim deniliyor.. 2013’te Genelkurmay Başkanı olması planlanıyor..
Şimdiden sakatlanmak istemez!...
* * *
Siz de kendinize Resepsiyon Toto listesi yapın.. Kendinize eğlence çıkarın..
Demokrat Türkiye formülü!..
Başbakan’ın danışmanları da böyle mi bilmiyorum ama akıl hocalığı yapmaya çalışan medyacıların önerileri feci..
Eğitim seviyesi yükseldikçe hayır oylarının da yükselmesini bakın neye bağlamışlar..
Diyor ki; Nasıl olur da eğitim düzeyi yükseldikçe, insanlar demokrasi düşmanı, hoşgörüsüz ve tutucu hale gelir?
* * *
Yani AKP yanlısıysan demokratsın..
AKP’nin karşıtı bir çizgide durursan, hele hele eğitimliysen faşistsin!..
Ölçüleri bu..
Eeee, ne yapmalıymışız..
Başbakan’a öneriyor:
Gençler Kemalist ideolojiye maruz kaldıkça demokrasiden uzaklaşıyor.. Eğitimden vazgeçmeyelim, hemen Kemalizm’den vazgeçelim..
* * *
Madem okur-yazar olmayanlarla ilkokul mezunları daha demokrat, daha hoşgörülü, daha uzlaşmacı, liseliler de durumu idare ediyor.. O zaman uğraşmaya gerek yok, üniversiteleri yavaş yavaş lise seviyesine indirelim.. Zaten gidişat o yönde..
Bu iş tamamlanana kadar da eğitimlilerin anasını belleyelim ki sesleri çıkmasın..
Bu sayede demokrasi hızla geliversin!.. Memleketin tümü demokrat olsun!..