Genel kanı şu.. Cumhurbaşkanı seçimin tekrarını istiyordu, Bahçeli’nin politikası ekmeğine yağ sürdü..
1 Kasım seçiminin kilometre taşlarını döşedi..
Cumhurbaşkanı, Meclis açılış/kapanışkonuşmasında bu meseleye değindi.. Kendisinin sorumlu olmadığını söyledi..
Koalisyon kursalardıdedi..
***
MHP lideri de dün aynı konuya girdi.. Faturanın kendine kesilmesinden korkmuş olacak ki; günah çıkardı..
7 Kasım’da aynı sonuç çıkarsa HDP hariç her partiyle (ilkeleri çerçevesinde) koalisyon kuracağını açıkladı.. Şunu iddia edebilirim..
Bahçeli bu sözü 8 Haziran günü söyleseydi.. 1 Kasım seçimi olmazdı..
Nedenini söyleyeyim..
Kılıçdaroğlu koalisyon teklif ettiğinde kapıları kapatmasaydı.. Mesela ‘Zamanı var, görüşürüz, önce Davutoğlu’nu dinleyelim, sıra size gelince otururuzgörüşürüz’deseydi..
Yani kapıyı kapatmasaydı, aralık bıraksaydı..
AKP’nin eli bu kadar rahat olmazdı..Türkiye seçime sürüklenmezdi..
***
MHP liderini dinledim.. Vaat üstüne vaat ..7 Haziran öncesi de vaatler yağmuruyla çıkmıştı ekranlara..
Seçmen destek verdi.. Seçmen yol açtı.. 16 yıl sonra yeniden ‘İktidara ortak ol’dedi..
Bahçeli ne yaptı?
Daha ilk gün ‘Ben muhalefette kalacağım’cevabını verdi.. İktidar ortaklığını kafadan reddetti..
Ya 1 Kasım’da seçmen ‘Niye oy vereyim ki ; iktidar olmak istemiyorsun’derse!..
Kaygısı bu..
***
Bahçeli dün günah çıkardı.. Bu kez koalisyona gireceğini ilan ederken bi ‘Valla billa’demediği kaldı..
Galiba pişman.. Hem de çok pişman..
Dün savcıydılar bugün suspus
Haber şu..
Poyrazköy davasında sanıkların tümü beraat etti..
Mahkeme suç yokdemiş.. Deliler sahteymiş..
Poyrazköy’e dava olarak bakmayın.. Mesele bu kadar basit değil..
Türkiye’nin nasıl tutsak alındığının, ordunun hangi yöntemle çökertilmeye çalışıldığının belgesidir..
Yargının ne halde olduğunun göstergesidir..
Türkiye’de adalet kavramının olmadığının kanıtıdır..
***
Güya,Poyrazköy’deki Dalan’ın arazisine mühimmat depolanmıştı.. Hükümeti devirmek için kullanılacaktı..
Güya,Deniz Kuvvetleri’nin içindeki cunta gayrimüslimlere yönelik bombalama eylemi yapacakmış.. Azınlık haklarını savunanlara suikast düzenleyecekmiş..
Güya,bir grup asker dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı ile Donanma Komutanı’na suikast yapacakmış..
Güya,Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Çağdaş Eğitim Vakfı insanları fişlemiş, PKK’lılara burs vermiş, Ergenekon’a hizmet etmiş..
Güya, güya, güya..
***
Bi dönem gazetelerin manşetleri bu iddialarla doluydu.. Yüzlerce yorum yapıldı, yüzlerce tartışma programına konu edildi..
Bugün çıt yok..
Cemaatçi gazeteler pas geçmiş, gözünü kapatmış.. İktidarcı gazetelerin bir kısmı birinci sayfadan küçük görmüş, bir kısmı hiç yer vermemiş..
O gün..
Savcı gibi davranan yazarlardan bugün ‘tıs’ yok..
Oysa.. Toprağın altından silahlar fışkırıyordiye bağırmışlardı..
Askerler müzede gemi patlatacaktı, çocukları öldüreceklerdi, gözleri dönmüşdiye kalem oynatmışlardı..
Rahmetli Türkan Saylan’a söylemediklerini bırakmamışlardı..
Linç kampanyası düzenlemişler..
İtibarsızlaştırma yarışına girmişlerdi.. Bugün ortada yoklar..
***
Şunu biliyorum; susarak kendilerini aklayamazlar..
