Neler oluyor sorusuna verebildiğim tek cevap budur..
AKP, MHP’ye bir değil, iki değil, üç adım daha yaklaştı..
AKP-MHP koalisyonunun altyapısı hazırlandı..
Yok, yok dünkü iddiamdan caymış değilim.. Arkasındayım.. AKP, ağustos ayının ortasında anket yaptırır..
İbrenin kendine döndüğünü görürse.. HDP’ye giden muhafazakâr Kürt oyları geri alma umudu doğarsa.. MHP’ye kayan milliyetçi oyların geri geleceğine inanırsa..
Erken seçime gider..
Anketten istediği sonuç çıkmazsa, mecburen koalisyon kuracak..
Kimle?
Dün itibarıyla ibre MHP’ye döndü..
Niye mi?
MHP’nin en önemli şartı neydi?
Çözüm sürecinin bitmesi.. Köprülerin atılması.. PKK’ya gereken dersin verilmesi.. Operasyonların başlaması..
Hepsi oldu mu?
Son bir haftada hepsi oldu.. Çözüm süreci sizlere ömür..
Cumhurbaşkanı dün çözüm sürecinin bittiğini resmen açıkladı.. ‘Bunlarla çözüm süreci yürümez’ dedi; kesti attı..
MHP’nin çizgisine geldi..
Bahçeli’yle Cumhur-başkanı..
Bahçeli’yle Başbakan..
MHP kurmaylarıyla hükümet sözcüleri aynı dili konuşmaya başladı..
Bahçeli ,Yargıtay Başsavcısı’nı göreve çağırdı; HDP’nin kapatılmasını istedi..
Cumhurbaşkanı Meclis’e, HDP yöneticilerinin dokunulmazlıklarını kaldırın çağrısı yaptı..
Savcıları göreve çağırdı..
Var mı farkı..
Operasyonlara gelince.. Geçici değilmiş.. Cumhurbaşkanı ‘Devamı gelecek’ dedi..Güvenlikçi politikalara geri dönüldü.. Artık söz değil silahlar konuşacak!..
Bu arada iki parti de HDP’yi nişan tahtasına koydu..
Bahçeli zaten yok hükmünde olduklarını söylemişti.. ‘Meclis’in o bölümü flu’ demişti..
AKP de MHP’yle aynı çizgiye geldi..
AKP-MHP ortaklığının kilometre taşları döşendi..
1994’ün martına döner miyiz?
19 yıl önceye..
Kürt milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kırmızı 124’e bindirilip götürüldüğü günlere..
Güvenlikçi politikalara..
Kürt sorununun asker eliyle çözüleceğine inanıldığı döneme..
Hayır..
Kırmızı 124 dönemi de bitti..
Beyaz Toros dönemi de..
*
(Biri Meclis’e şekil vermenin simgesiydi, öteki sokağa.. Biri faili belliydi, açıktı, netti, gözler önündeydi.. Öteki faili meçhulün adıydı..)
*
O karanlık dönemi bitiren AKP değil mi? Bu işin silahla değil diyalogla çözüleceğine inanan AKP değil mi? Dört yıldır çatışmasızlık ortamını sürdüren AKP değil mi? Onca zorluğa rağmen ısrar eden onlar değil mi?
Ne değişti?
Bütün mesele yüzde 41’e inmek mi?
Bütün mesele iktidarı kaybetmek mi?
Ne oldu; gerekirse baldıran zehri içmeye!..
Sağduyu hâkim olmalı, olacaktır..
Liberaller yine günah keçisi
AKP iktidarının ilk yıllarında öyle kredi açtılar ki, sormayın..
Hele bir ara.. İktidar ne derse alkışladılar, iktidar ne derse savundular..
Entelektüel altyapısını oluşturdular..
‘Yetmez ama evet’ diyecek kadar iktidara bağlıydılar.. Bir ara ‘Her şeye rağmen evet’ diyenleri de oldu ama tutmadı..
*
O günlerde kendilerine ‘liberal demokrat’ diyorlardı.. Kendilerine ‘sosyal demokrat’ diyenler tarafından kıyasıya eleştirildiler..
Topa tutuldular..
Eski arkadaşlarıyla araları açıldı.. Ciddi küslükler yaşandı..
*
Aradan çok zaman geçmedi.. 2011 seçimlerinden sonra iktidarla araları açıldı.. Yolları ayrıldı.. İktidarın yaptıklarını beğenmemeye başladılar..
Küs oldukları, yan yana gelmekten kaçındıkları sosyal demokratlarla aynı çizgiye geldiler..
Gelmek ne demek; eski muhaliflere taş çıkardılar..
Eleştiride sınır tanımadılar..
*
Ama bu kez de yıllarca omuz omuza verdikleri muhafazakârlarla papaz oldular..
Eskiden sosyal demokratlar topa tutardı..
Şimdi muhafazakâr arkadaşları topa tutuyor..
Liberallerin çilesi bitmedi!..
Bitmiyor..