Beş maddelik anayasa değişikliğiyle getirilecek modele ne ad verelim..
Cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olmasına..
Başbakanının atamayla gelmesine..
Başbakanın genel başkan birinci yardımcısı olmasına..
Başbakanın cumhurbaşkanının yardımcısı konumuna indirilmesine..
Başbakanın bakanlardan farkı kalmamasına..
Cumhurbaşkanının hem devletin hem yürütmenin başı olmasına..
Ne ad verelim..
***
Başkanlık desen değil..
Yarı başkanlık desen; o da değil..
Bize özgü diyelim, yerli..
Türk usulü..
***
İktidar partisinin çiçeği burnundaki Genel Başkanı ‘Kendi tercihim değil, zaruretten’ diyerek koltuğunu bıraktı..
Evine çekilecek, siyasetle ilgilenmeyecek..
Yerine birisi gelecek; ama kim?
Kongreye 10 gün var, aday yok..
Talip olan yok..
Aday olmak için kulis yapan yok..
İlleri gezip delegelere meramını anlatmaya çalışan yok..
Medyada altı kişinin ismi geçiyor, altı kişinin özellikleri, artıları eksileri sıralanıyor ama resmen adayım diyen yok..
Bu da bize özgü bir durum..
Türk usulü..
***
İktidar partisi genel başkanını değiştirmek için seçimli kongreye gidiyor..
22 Mayıs’ta delegeler toplanacak, karar verecek..
Verecek ama seçimli kurultayda seçim olmayacak..
Kimin genel başkan olacağına istişare yoluyla karar verilecek.. Daha doğrusu, Cumhurbaşkanı karar verecek..
Usulen kongre toplanacak, sandık kurulacak, delegeler sıraya girip oy kullanacak..
Tek adayla gidilen kongre, genel başkanı belirleyecek..
Ne diyelim; bize özgü diyelim..
Türk usulü!.
AB Bakanı kıvırıyor
Başbakan yanına AB Bakanı’nı aldı.. Brüksel’e gitti.. Avrupa ülkeleri liderleriyle görüştü.. Almanya Başbakanı Merkel’le sıkı pazarlık yaptı..
Geri dönüş anlaşması karşılığında vize muafiyetini öne çekti..
Ankara 72 kriteri mayıs ayına kadar yerine getirirse haziranda vize kalkacaktı..
***
Başbakan hava attı.. AB Bakanı caka yaptı..
Büyük başarı olarak sundular.. Türkiye’nin kaderinin değişeceğini söylediler..
İktidar partisinin grup toplantısında milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandılar..
Başbakan kriterlerin yerine getirilmesi için talimat üzerine talimat verdi.. Mayısın ilk haftasına kadar yetiştirilmesini emretti..
Muhalefete destek olun çağrısı yaptı..
***
Aradan günler geçti, Cumhurbaşkanı terör yasasının değişmeyeceğini açıkladı..
Başbakan oyun dışı kalmıştı, ses çıkarmadı..
AB Bakanı ses çıkarmak zorunda kaldı.. O da terör yasasının değişmeyeceğini söyledi..
***
Sormadan edemeyeceğim.. Avrupa’yla el sıkışırken AB Bakanı neredeydi?
Terör yasası şartını bilmiyor muydu?
Bal gibi biliyordu.. Şimdi kıvırıyor!..
MHP lideri 11 ay gecikti
Ne için diyeceksiniz?
Koalisyona gireceğini açıklamak için.. MHP’ye ihtiyaç duyulursa koalisyona girmek dahil her türlü fedakârlığa açık olduklarını söylemiş..
11 ay önce söyleseydi.. Geçen yılın haziran ayında..
CHP kapısını çaldığında evet deseydi..
AKP kapısına geldiğinde buyur etseydi..
Seçim akşamı (7 Haziran’da) muhalefette kalacağını ilan etmeseydi..
Seçimse seçim demeseydi..
Her türlü öneriyi elinin tersiyle itmeseydi, iktidardaydı..
80 milletvekiliyle Türkiye’nin kaderini elinde tutan parti konumundaydı..
Her türlü fedakârlığa hazırım demek zorunda kalmayacaktı!..
***
Bugün 40 milletvekili var.. Koltuğu sallantıda.. Kongreye gitmemek için elinden geleni yapıyor.. Kendine kafa tutanlara, çıkın karşıma, kongrede hesaplaşalım diyemiyor..
***
Daha da ötesi.. Erken seçimin ülkeye ihanet olacağını iddia etti.. ‘Demokrasi cinayetidir’ dedi..
Anlaşılan o ki; MHP yönetimini erken seçim korkusu sarmış..
Beş ayda 80’den 40’a düştüler..
Bir daha seçim olsa galiba o 40 da gidecek!..
Telaş bundan!..