Bir süredir tartışılan konu başlığı şu..
90’lı yıllara döner miyiz?
Veya 90’lı yıllara döndük mü?
90’lı yıllardan ne kastedildiği önemli.. Beyaz Toros değil de yoğun çatışma ortamıysa.. Her gün şehit haberi gelmesiyse..
90’lardan daha beter haldeyiz..
Düne bakalım..
Silopi’de zırhlı polis aracı geçerken uzaktan kumandalı mayın patlatıldı; 4 polis şehit oldu..
Aynı mahallede önceki gün çıkan çatışma 10 saat sürmüştü..
Beytüşşebap’ta terhis olan askerleri taşıyan helikoptere Doçka uçaksavar silahıyla ateş açıldı; bir asker şehit oldu..
İstanbul Sultanbeyli’de karakola bomba yüklü araçla intihar saldırısı yapıldı.. Binanın önü çöktü.. Teröristler olay yerine gelen polislere pusu kurdu; bir polis şehit..
İstanbul’da Amerikan Başkonsolosluğu’na ateş açıldı..
Gün bu haberlerle başladı..
Nasıl kapanacağı belli değildi..
90’lardan farkı yok!..
Hayır hayır var.. Daha da beter!..
Niye mi?
Bütün mahalleler silah deposu gibi.. Bombadan, mayından geçilmiyor..
Arabaya bomba yükleyip polis karakoluna saldırıyorlar..
Traktöre bomba yükleyip askeri karakolu patlatıyorlar.. PKK artık uçaksavarla saldırıyor..
Güneydoğu, büyük kentlerin bazı ilçeleri silah kaynıyor.. Bomba kaynıyor..
Olan biten bunu gösteriyor..
Demek ki; çözüm süreci savaşa hazırlık süreci olarak kullanılmış..
Demek ki; çatışmasızlık ortamı silah depolama ortamına çevrilmiş..
Bu sebeple 90’lardan daha kötü..
Her şey yerli yerine oturuyor..
Seçimden sonra, HDP yüzde 13 alıp 80 milletvekiliyle Meclis’e gelmişken..
HDP Güneydoğu’da oy patlaması yapmışken..
Cemil Bayık’ın silahlanma çağrısı yapması..
KCK Yürütme Konseyi’nin ‘Çatışmasızlık ortamı sona erdi’ açıklaması..
KCK adına Bese Hozat’ın ‘Yeni süreç devrimci halk savaşı sürecidir’ demesi..
Bugünlerin habercisiymiş..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MEHMET TEZKAN'A İFTİRA