Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Müzikseverler 24-25 Mart tarihlerini takvimlerine işaretlemeli. O hafta sonu İstanbul’da Zorlu PSM’nin dört ayrı sahnesinde yer alacak bir uluslararası festivali ilk kez ağırlayacağız. Sonar İstanbul, sadece bir müzik ve performans festivali değil, aynı zamanda elektronik müziğin dünü, bugünü ve yarını hakkında geniş bir perspektif çizmeye çalışan, tekonoloji ve müziğin beraberliğine odaklanmış özel bir etkinlik.

1994’te Barcelona’da doğan bu festival o günden bugüne gelişerek dünyanın farklı şehirlerine yayıldı ve her şehrin karakterine, mizacına uygun olarak kendini geliştirdi.

Haberin Devamı

Sonar İstanbul notları

New York’ta başka, Rejkjavik’te başka bir içeriğe sahip oldu. Şimdi ilk kez İstanbul’un yerel sahnesinden de renklere yer verecek ve buradan aldıklarıyla daha da zenginleşecek elbette. İstanbul’un giderek büyüyen ve kendini zaman içinde yeniden tanımlayan bir elektronik müzik alemi var. Yeraltından giderek kafasını çıkaran bu sahnenin farklı özelliklere sahip temsilcilerini bir arada izleme fırsatı bulacağız bu festivalde. Bu bile Sonar’ı kendi başına değerli yapıyor.

Sonar İstanbul notları

Kimler, neler var?

Performanslar bir yana, yaratıcılık ve teknoloji başlıkları altında konferanslar ve workshop’lar da yer alacak bu iki günde. Yani “şu konseri izleyeyim sonra eve döneyim” diye düşünmemek lazım. Gün boyu ortamı solumak bu festivalden faydalanmanın en doğru yolu. İlk gün 17.00’den, ikinci gün 12.00’den itibaren kapılar açık. Kimler var, neler var şöyle bir bakalım.

Sonar İstanbul notları

Moderat: Elektronik müziği sanatsal bir deneyime dönüştürmeyi başaran Alman ekip, Zorlu’daki ikinci performansını gerçekleştirecek. İlkine gidemeyenler bedbaht olmuştu bu şans bir daha ayağınıza gelmez. 2016 çıkışlı son albüm “III”, peşi sıra kasımda bir de “Live” adlı live kayıtlar içeren albüm doğurmuştu. Şimdiden dinlemeye başlayabilirsiniz hazırlık olarak.

RoIsIn Murphy: İrlandalı sanatçı Moloko döneminin ardından giderek daha sofistike işlere girişti ve solo kariyerinde sanatsal olarak kendini yeniden yarattı. 2005’ten bu yana dört albüm yaptı ve her birinde farklı alanlara savruldu. Dansa odaklandı, ardından indie - pop sularına girdi. 2016 tarihli son çalışması “Take Her Up To Monto” elektronik/pop müziğin farklı köşelerine savrulan yer yer Murphy’nin dramatik vokalleriyle tiyatral haller alan çok yönlü bir post-pop çalışma. Moloko’ya post-disco diyebiliyorsak eğer, bu albümdeki Murphy’nin performansı için de post-pop diyebiliriz. B-Sides havasındaki 9 şarkılık albümün sahne performansında nelere tanık olacağımızı göreceğiz hep birlikte.

Haberin Devamı

NIna KravIz: Kariyerinin daha erken döneminde Ibiza’da canlı izleme fırsatı bulduğum Rus DJ ve prodüktör Nina Kraviz (aslen Sibirya’nın Irkutzk şehrinden) adını ilk kez 2005’te Red Bull Music Academy’ye seçilerek duyurmuştu. Radyo Dj’liğiyle işe başlayan, kendi setlerini kaydeden ve ardından büyük kulüplere terfi eden Kravitz’in 2014’ten bu yana “Trip” adlı, genç sanatçıları lanse etmeye odaklı bir de label’ı var. Yarattığı atmosferi görmek lazım.

FloatIng PoInts: İngiliz müzisyen ve prodüktör Sam Shepard, University College London nörobiyoloji bölümünde epigenetik alanında doktora yapmış bir bilim adamı. Öncesinde de Chetnam School of Music’te piyano eğitimi almışlığı var. Elektronik müzikle kendini ifade eden bir genetik bilimci müzisyenle şehrinizde karşılaşma ve onu canlı izleme şansınız milyonda kaç?

Haberin Devamı

DJ Koze: Alman sanatçının 2014 tarihli “Amygdala” adlı bol featuring’li çalışmasını şimdiden hazırlık niyetine dinlemeye başlayabilirisiniz.

Kode9: Kimilerine göre dubstep’i icat eden adam Steve Goodman (Kode9). Label’ı Hyperdub altında başta Burial olmak üzere alternatif sahnenin irili ufaklı isimlerine yer açan İskoçya doğumlu bir DJ prodüktör. Londra bazlı Goodman, Ben Ufo ile birlikte SonarLab by Red Bull Music Academy Sahnesi’nin iki ağır abisinden biri olacak.

PrIns Thomas: Norveçli DJ / prodüktör’ün hipnotik loop’larla bezeli ambiental müziği (2016 albümü “Principe Del Norte”ye bir kulak verin) kuzey ışıkları etkisi yapıyor dinleyende.

Müzik dinlemenin geleceği

Sonar İstanbul’da yer alan ilginç konferanslardan birinin başlığı “Consuming Music 2017 and Beyond”. Türkçesi, 2017’de Müzik Tüketimi ve Ötesi. Teknoloji müziğin üretimi kadar tüketimini etkiliyor, formatlıyor, yeniden düzenliyor. Dört konuşmacı, Chris Cooke (CMU müzik ve haber servisi kurucusu), Metin Uzelli (Orchard), Esther Levi (BandSquare) ve Murat Ertel bu meseleyi eşeleyecek. Özellikle fanbase davranışı konusunda bilgi ve veri toplayan Esther Levi’nin anlatacaklarını merak ettim. İşin özü biraz da oralarda saklı galiba.

Festivalin İstanbulluları

Sonar İstanbul notları

Ah! Kosmos: Başak Günak (Ah! Kosmos) elektronik müzik sahnemizin en dikkat çekici ve müzikal açıdan kusursuz sound’larından birini yaratıyor. 2014’te Red Bull Music Academy’ye seçilerek Tokyo’ya gitmişti Günak. “Bastards” isimli 2016 tarihli uzunçalarıyla giderek genişleyen bir kitlenin hayranlığını kazandı. 3 Mart’ta “Together We Collide” adlı yeni bir single yayınladı sanatçı. Canlı performansını kaçırmayın.

Hey! Douglas: Türk müziğinin farklı dallarında arşive dalan, seçtiklerini kesip biçip yapıştırıp yerli ve milli bir elektronik sound oluşturan Hey! Douglas’ı dinlemek için yeni bir fırsat.

Seretan: 2016 tarihli “Live in Dreams” adlı EP’siyle dikkat çeken Seretan (Özcan Ertek), “Transference” adlı yeni EP’sini de yılın başında yayınladı.

İskeletor: Hip hop / electronica sınırlarını zorlayan deneysel bir tarzı var İskeletor’un (Kerem Sevinçli). Sample’larla ince ince işlenmiş yüksek enerjili, yüksek volümlü bir müzik.

Doğu Orcan: Heyecan verici, taze ve orijinal bir sound. Eklektik, kulağı hayli açık bir müzik adamı olarak techno bazlı işleri sevenlerin takibe alması gereken bir sanatçı. Derhal Soundcloud’daki mikslerine ışınlanın.

Yerli ve yabancı 30’dan fazla DJ ve prodüktörün performans sergileyeceği festivale dair ayrıntılı bilgileri https://sonaristanbul.com adresinde bulabilirsiniz.