Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Selda Bağcan şarkılarına yapılan remiksleri içeren Selda Bağcan “Remix” adlı albüm

Selda Bağcan remiksleri
geçenlerde yayınlandı. Bağcan, pop/alternatif meselesini yeniden düşünmemize yol açan en güncel ve önemli isimlerden.

Selda Bağcan’ın müziği, hem kendisinin, hem de kendisini eskiden beri dinleyip sevenlerin tahminlerini aşarak şaşkınlık verici şekilde yeni kuşaklara ulaştı. Üstelik önce Batı ellerindeki yeni kuşaklara ulaştı, oradan bize geldi.

Önce İngiliz, Amerikalı, Avrupalı müzikseverler, plak koleksiyoncuları keşfetti Selda Bağcan’ı ve bir tür “revival”ın ardından bize de Selda Bağcan, Anadolu’dan değil Londra’dan New York’tan geldi. Zaten Selda Bağcan da Türkiye’deki açıkhava festivallerine davet edilmeden evvel Primavera Sound’a davet aldı ve orada çaldı, bakmayın siz bu yıl her yerde konserler verdiğine. Remiks albüm, bu perspektiften bakınca, yerli müzik aleminin Bağcan’a ilgisinin değişik bir göstergesi. Herkesin kendi Selda Bağcan’ı var. Kimi toplumsal meselelere yaklaşımını, kimi karakterini, kimi şarkılarındaki buram buram Anadolu kokusunu, kimileri melodilerinin Batı kökenli sound’larda yarattığı orijinal etkiyi seviyor.

Haberin Devamı

Sipariş değil

Remiksler de Bağcan’ın dans pistlerine ve indie partilere dahil olduğu yakın geçmişin, son bir iki yılın izlerini taşıyor. Yani Selda Bağcan’ın remiks albümü sipariş remiskleri içermiyor. Onu seven beğenen sanatçıların, DJ’lerin ve prodüktörlerin kendiliğinden yaptıkları remiksleri sanıyorum Bağcan’ın da onayı ve seçkisiyle bir araya getiriyor.

“Gesi Bağları” İpek İpekçioğlu remiksi problemsiz. Bu şarkıyı aslına da uygun düşecek şekilde dub ritimlerine oturtmak güzel fikir. Hey Douglas’ın, Bağcan’ın en bilindik şarkısı “İnce İnce”ye yaptığı bol sample’lı loop’lu hip hop remikse de lafımız yok. Kozmonotosman’ın “Yaz Gazeteci” remiksi ustaca işlerden.

“Nem Kaldı”, “Dam Üstüne Çul Serer” remiksleri adı geçen şarkılara bir bakış açısı ve yenilik katabilmiş işler olarak not edildi. Öte yandan Doğukan Manço’nun “Ziller ve İpler”inde orijinal bir yan görmek zor. “Katip Arzuhalim”, “Yine Haber Gelmiş”, “Ben Yana Yana” belli beat’lere oturtulmuş sıradan işler gibi duruyor. Burada problem belki de şarkıların remikse uygun olup olmamasıyla ilgili. Veya bu remiksi yapan isimlerin çaldıkları ortamlarla ve kalabalıklarla ilgili. O yüzden aslında bu değerlendirmeyi ben albümü evinde dinleyen biri olarak yapıyorum. Canlı performans ortamlarında doğru yerde çok başka etki yapabilirler. Bunu da kabul ediyorum.

Haberin Devamı

Malzemesi bitmez

Selda Bağcan remiksleri

Selda Bağcan’a gösterilen ilgi Türkiye’de 70’lerdeki müzikal zenginliği gündeme getirmesi bakımından önemli. Bugünün müzisyenleri prodüktörleri, müzik insanları için sayısız beste, fikir, sound, melodi gizli o yılların arşivlerinde. Hâlâ mı bitmedi diyeceksiniz o yılların malzemesi, evet hâlâ bitmedi, bitmez.

Bu dönemin potansiyeline çoğunlukla müzik sahnesinin alternatif isimleri tarafından bakılması da ayrıca ele alınması gereken bir konu. Bugün “pop” denen müziklerin popülerliğini yitirip “alternatif” olarak adlandırılan müziklerin popülaritesini artırdığı garip zamanlardayız. Popçular ezberlerini bozmadan popun düze çıkması da mümkün değil.

Haberin Devamı

Bağcan, pop/alternatif meselesini yeniden düşünmemize yol açan en güncel isimlerden.

Yeni baskı

Ankaralı rock ekibi Al’York dijital platformlarda yer alan “Plastic Jungle” isimli dört şarkılık mini albümünü 7 inç 45’lik plak formatında “Live İstanbul Sessions” alt başlığıyla plağa bastı. Sınırlı sayıda üretilen bu plak bir anlamda bir deneme. Eazycut adında bir plak kesim şirketi kuran grup üyesi gitarist ve vokalist Ediz Steel’den öğrendiğim kadarıyla Ankara’da yer alan firma müzisyenlere sınırlı sayıda plak elde etme imkanı sunuyor. Minimum sayıda plak siparişi verme zorunluluğu bulunmuyormuş. Canlı performansı doğrudan plağa kaydetmekle ilgilenen müzisyenler için güzel bir imkan. İlgilenenler eazycutrecords.com adresine bir göz atabilir. “Plastic Jungle” - Al’York, Al’York

Selda Bağcan remiksleri

Dinlenmesi gereken 4 şarkı

- “Happy Ever After (Zero Hour)” - Foo Fighters: Yeni albüm içinde diğer şarkılardan hem sound hem de atmosfer olarak ayrılan bu şarkı adeta bir Beatles veya Beach Boys cover’ı gibi duruyor. Armonik yapısı kadar düzenlemesi de etkileyici

- “Sandal” - Yüzyüzeyken Konuşuruz: Synth’lerin ön planda olduğu romantik bir dans şarkısını şöyle internete doğru savurdu Yüzyüzeyken Konuşuruz geçen hafta ve kenardan gelişmeleri izlemeye başladı .

- “Death Patrol” - Ariel Pink: Müzisyenden ziyade müzikal provokatör olarak da tanımlanan Pink, bazen heavy metal, bazen bir Atari oyunu müziği, bazen duygusal bir Fransızca balad tadında şarkılar yapabiliyor. Bunu yaparken “Nasıl dikkat çeksem” dışında pek bir şey düşünüyor mu ben artık emin değilim.

- “Obvious” - Saint Etienne: İngiliz ekibin eylül başında yayınlanan mini albümünden bir şarkı. A1 olarak seçilmemiş, en sona atılmış. Sanki albümün gizli hazinesi olarak kıymet bilen birileri tarafından keşfedilmeyi beklemiş.

Masa üstünden notlar

“Snow” Angus & JulIa Stone

Avustralyalı kardeşler Angus ve Julia 2005’ten bu yana müzik yapıyorlar. Sydney’li bir cover grubunun solisti olan babaları sayesinde sahneyi, onun dinlediği müziklerden esinlenerek beste yapmayı öğreniyorlar. 2014’te artık bizden bir şey olmaz ayrılalım demişken star prodüktör Rick Rubin’in onlarla çalışmak istemesi her şeyi değiştiriyor. Rubin RHCP’dan Metallica’ya, Kanye West’ten Jake Bugg’a her telden müzisyenle çalışan biri olarak bu ikilide bir ışık görüyor. Ve haklı Rubin. Stone kardeşlerin 2014 albümü “Angus & Julia” bir dönüm noktası oldu. Yeni albüm “Snow” da çok başarılı bir devam albümü. Catchy melodiler, zengin vokaller, duru bir grup sound’u, en iyi haliyle günümüz indie popu. The Magic Numbers’ta da benzerini gördüğümüz bir aile içi müzikal dayanışma ve anlaşma durumu. Yılın sonuna doğru gelen, sıradan insanlık hallerinden bahseden, şahane bir sonbahar albümü.

Selda Bağcan remiksleri