Özlem Tekin müziğe döndüyse hoş geldi

Özlem Tekin’in insana sürekli verdiği bir his var. “Ben zevk için yapıyorum bu işleri, kariyer mariyer çok da umurumda değil. Kafama göre takılıyorum, asi kızım ben”. Bunun gibi bir şey. Sürekli tarz değiştirmesi, uzun aralar verip ortadan kaybolması, tam “artık oyuncu oldu herhalde” derken elinde yeni bir albümle çıkagelmesi, “İşte bakın canım istedi bir albüm daha yaptım, evet nerede kalmıştık, haydi dinleyin” demesi belki ondan. Böyle arkadaşlar da pek makbul değildir ya hani. İnsan arkadaş dedi mi yanında ister. Olmayınca ara soğur. Soğudu mu da öyle gider... Özlem Tekin’de biraz

böyle bir his var.
“Bana Bişey Olmaz”ı ne zamandır ara ara dinliyorum artık üzerine iki çift laf edebilecek durumdayım.
Bir kere bu albüm bir rock albümü olarak yapılmış. Rock’çılar beğenecektir. Ama ben şahane bir albüm diyemem. İlk üç şarkı sıradan ve insan hızlı geçmek istiyor. İlk şarkı hariç iki adet hüzünlü balad; “Ateşler gecenin kollarında dans ediyor” falan böyle şeyler... İlk şarkı da (albümle aynı adı taşıyan “Bana Bişey Olmaz”) Tekin’in her zaman vermeyi çok sevdiği “Ben asi kızım” mesajına odaklanmış.

Beşinci şarkıdan başlarım
“Şikayetim Var”ı beğenmedim. Farklı bölümlerden oluşacak bir şarkı daha iyi yazılmalı. Vokaller sorunlu.
Burada artık albümü çıkarıp başka bir şey dinlemek için elinizi ”eject” düğmesine uzatıyorsunuz.
Ve fakat... “Sen Anla” başlıyor. Sanki başka bir albüm. Şahane bir şarkı. Özlem Tekin müzik yapacaksa böyle yapmalı. Vokaller olmuş, sözler mükemmel, müzikte her şey dozunda, gitarlar harika. Uzatmayayım çok iyi yani... Tek başına albümü kurtaracak şarkı bile olabilir.
Ardından “Yüzde Seksen” geliyor. O da süper. Ve “Erkekliğime Ver”. Üstüste üçüncü mükemmel şarkı. Ben bu albümü dinlemeye beşinci şarkıdan başlarım. Yalan yok.
Ama hepsi bu. Üç tane mükemmel şarkı. Özlem Tekin’e bu şarkılardaki formül neyse çok iyi uymuş. Müzik yapacaksa böyle yapmalı.
Ardından alaturkaya bağlanan vasat bir rock şarkısı ve ardından “Aslan Yarim”. Bu “Türküleri rock yapalım abi” kafası ne zaman bitecek bilmiyorum. Bana artık ne ilginç
geliyor ne de güzel.
Sezen Aksu baladı gibi bir şarkı olan “Sil Baştan” ve ikinci şarkı “Kimse Bilmez”in akustik versiyonuyla albüm bitiyor (bu orijinalinden daha güzel).
Popun Özlem Tekin’e ihtiyacı var ama...
Can Şengün, Volkan Öktem, Ozan Doğulu, Alp Ersönmez, Levent Candaş, Gökay Semercioğlu gibi isimler çalmış. Bir nevi müzisyenliğin All Star’ı yani.
Kartonet çok daha iyi olabilirdi. Fotoğraf çekimiyse hiç olmamış. insan biraz daha özenir, albüm yapıyorsun.
Özlem Tekin müziğe döndüyse hoş geldi. Ve bu albümle, bu kadroyla zirve yapacak şansa sahip. Ama her zaman daha iyisini yapabilecekken işini pek ciddiye almayan biri tablosu çizdi Tekin. Umarım bu defa farklı olur. Popüler müziğin ve rock’ın ona ihtiyacı var. Ama bu konuda umudun var mı diye sorun. Yok. Yani yanıt yok.


Ozzy Osbourne’un yeni gitaristi Selanikli
-Ozzy Osbourne’un onuncu solo albümü “Scream” 15 Haziran’da piyasaya çıktı. Albüm hem Black Sabbath günlerini andırıyor hem Ozzy’nin ilk solo zamanlarını. 80’lerin metal kafası demiş Ozzy baba.
-Ozzy ilk kez gitaristi Zakk Wylde olmadan bir albüm kaydetti. Wylde’ın Black Label Society isimli bir grubu var, daha çok onunla ilgilenmeye başladığından kayıtları yavaşlatıyor diye Ozzy baba arıza yaptı. Ama araları iyi. En azından sorunca öyle diyorlar.
-Ozzy’nin yeni gitaristi Yunan. Adı Gus G. 29 yaşında. Asıl adı Kostas Karamitroudis. Selanikli. 1980 doğumlu. Müziğin Harvard’ı Berklee College of Music’te eğitim almış (geniş kesimce Duman’ın davulcusu olarak tanınan caz müzisyeni Cengiz Baysal ile aynı okuldan). Ozzy işi biliyor yani. Türkiye’ye de Zakk Wylde değil Gus G. ile gelecek Ozzy. Merakla bekliyoruz kendisini.
-Ozzy’nin biyografisi “I Am Ozzy” filme çekilecek. Anlaşma imzalandı. Başrolde tanınmamış bir oyuncu istiyorlarmış. Daha kim olacağı belli değil.
-“Blizzard of Ozz” (1980) ve “Diary of a Madman” (1981) albümlerinin 30’uncu yıl versiyonları sırada. Bilginize... 2010 Ozzy yılı yani...


Ekşi sözlük için yeni nesil sloganlar
Ekşi Sözlük: Her gün yeni bir linç: Sıradaki belki de sensin!
Ekşi Sözlük: Ayar bizim işimiz, çünkü buna değersiniz.
Ekşi Sözlük: Saniyede 10 küfür, hem de her yöne bedava!
Ekşi Sözlük: 24 saat asabiyet: Üzerine reklam da alıyoruz.
Ekşi Sözlük: Dilediğin kadar küfür et, adın görünmesin, hiç fatura ödeme. Nasıl ama?
Ekşi Sözlük: Tut şunun kolunu
linç edelim abi...
Ekşi Sözlük: Gücü “ayar”ında.
Ekşi Sözlük: Hakaretlerinizi soru sormadan adreslerine ulaştırıyoruz. 1999’dan beri...
Ekşi Sözlük: Küfürlerimizin
tüm sorumluluğu küfürü
yiyene aittir.
Ekşi Sözlük: Uzman kadrolar eşliğinde internette linç keyfi.
Ekşi Sözlük: Bir gün herkes
Ekşi Sözlük’ten ayar alacak.


İtiraf ediyorum
-Grup Yorum konserinde İstanbul’da olmadığıma çok üzüldüm. İnönü’yü bir de öyle görmek vardı. Stat doldurabilen kaç grup var ki bu alemde?
-Eric Clapton-Steve Winwood’u kaçırdığıma o kadar üzülmedim, yalan yok.
-Her bahar elde hızar ve matkaplarla kış uykusundan uyanan milletimizin vuvuzela sesini yadırgamasını anlamıyorum. İlk kez gürültü duyuyor gibiler...
-21 Haziran’da ne yapıp yapıp vapura binmek istiyorum. 2010 Kültür Başkenti hesabı bütün gün Şehir Hatları’nda canlı müzik olacak. Her çeşit var. Bir kere iyi bir iş yapsınlar istiyorum.
- New York’ta en sevdiğim şey Youtube’a girmekti.


İşte o şarkılar!
Groove Armada bu akşam Efes Pilsen One Love Festivali kapsamında Santralistanbul’da. Bana güveniyorsanız, kaçırmayın bu şenliği. Bakın şarkı listesi de yukarıda, backstage’de çekilmiştir. Gündüz dağıtıp pestil gibi olmayın, enerjinizi geceye saklayın. Bu arada Whitest Boy Alive, Fischerspooner da öncesinde sahne alıyor. Yarın ise Sophie Ellis-Bextor, Black Keys ve The Ting Tings günün assolistleri. Planınızı one göre yapın, başka program koymayın.