İngiltere bir süredir kaybolan sanat eserlerini tartışıyor. 2014’ten bu yana British Museum’da sergilenen 1500’den fazla eserin ortadan kaybolduğu yeni yeni ortaya çıkıyor. Müzenin Yunan koleksiyonu küratörü Peter Higgs baş sorumlu olarak gösteriliyor. Higgs’in sorumluluğundaki eserlerin eBay’de satıldığı ortaya çıkmıştı.
Higgs’in başka bir isimle eBay’de koleksiyonundaki eserleri sattığı, bir kullanıcının Higgs’in e Bay ve kendi adıyla kullandığı Twitter hesabı arasında bir bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla neredeyse kesinleşmişti. İşin ilginci Higgs adı 2002’de Sunday Times’ın bir haberinde de geçiyordu. O dönem gazete muhabiri stajyer olarak müzeye girmiş, koleksiyonların güvenlik açığını ortaya çıkarma imalı bir yazı kaleme almıştı. O yazıda Higgs müzenin “tam anlamıyla bir kaos” olduğunu belirtiyordu. Haberlere göre Higgs kovuldu ancak herhangi bir dava ya da tutuklama henüz yok ortada.
Kayıplar bunlarla sınırlı değil. Anlaşılan İngiltere’nin en büyük, dünyanın sayılı sanat tarihi müzelerinden British Museum bir çeşit iş modelinin sermayesi olmuş.
Araştırma derinleştikçe daha da fazla eserin kayıp olduğu ortaya çıkıyor. 3500 yıl önceye tarihlenen ve onlarca milyon pound değerinde eserler buharlaşmış.
Kayıp eserler arasında altın paralar, gümüş kolyeler, Roma dönemine ait kap kaçak, erken 20. yüzyıl dönemi yüzük, hayvan şeklinde ahşaptan oyulmuş pipo başlıkları, değerli taşlardan kolyeler var.
Önceki gün müzenin müdürü Hartwig Fischer polis tarafından zamanında önlem almamakla suçlandı. BBC, müze müdürüne 2021 yılında bir antikacı tarafından yollanan mail’i haberleştirdi. Buna göre antikacı müzeye ait eserlerin eBay’de satıldığını söyleyip uyarıyor.
Anlayacağınız hırsızlık büyüdükçe etekler tutuştu herkes birbirini suçluyor. Belki de herkes işin içinde. Belki de herkesin her şeyi bildiği ama göz yumduğu bir durum bu.
Önemli bir tartışma bu sayede yeniden hem de çok sıcak bir şekilde gündeme geldi. Tarihi eserlerin iadesi. Ne deniyordu? Tarihi eserler insanlık tarihinin izlerini koruyacak, kollayacak büyük müzelerde sergilenmeli. Bulundukları ülkelere iade edilirlerse çalınabilir, kaybolabilir, zarar görebilirler.
İngiltere’deki olay gösteriyor ki sanat eserleri hiçbir yerde güvende değil. Onlara sahip olmak isteyen paralı insanlar bir yolunu bulup güvenlik ağlarını deliyor. İçeride her zaman bir çürük elma bulunuyor.
Berlin’de Bergama Müzesi’ne (Pergamonmuseum) gittiğimizde gördüğümüz hemen her şey Anadolu’dan oraya taşınmış. Louvre’da, British Museum’da ve dünyanın belli başlı büyük müzelerinde de durum benzer.
Tarihi eserler ülkelerine, ait oldukları coğrafyalara iade edilmeli mi yoksa merkezlerde mi kalmalı? Şu anda bu anlamda tartışmalı, iadesi istenen eserlerden mesela Elgin Mermerleri (Parthenon Mermerleri) British Museum’da sergileniyor, 15. ve 19. yüzyıllar arasında yapılan, 1897’de Benin’den İngiliz askerleri tarafından yağmalanarak kaçırılan Benin Bronzları British Museum’da sergileniyor. 1868’de Etiyopya’da İngiliz askerlerinin yağmaladığı Etiyopya Ortodoks Kilisesi’ne ait tabot’lar yine bu müzede bulunuyor. Bunlar bugün sıcak iade tartışmaları.
Bunun gibi mesela Türkiye Kültür Bakanlığı Türkiye’den kaçırılan pek çok eserin iadesi için çalışıyor. Bunların bir kısmı geçtiğimiz yıllarda geri alındı. Pek çok yerde uzmanlar, British Museum skandalının ortaya çıkmasıyla artık bu tip iade davalarının hızlanabileceğini belirtiyor.
Ancak elinde tomar tomar parayla bekleyen alıcılar oldukça bu paha biçilemez sanat eserleri, bu insanlık mirasları herhangi bir yerde gerçekten güvende olabilir mi? Bu soru her zaman havada asılı.
NOT: British Museum Müdürü Hartwig Fischer, dün gece yaptığı açıklamada, müzedeki eserlerin kaybolması veya çalınmasının ortaya çıkmasının ardından görevinden istifa ettiğini duyurdu.