Dünyanın medeni şehirlerinde neler oluyor, neler konuşuluyor biraz olsun takip etmek için düzenli satın aldığım Monocle’ın son sayısındaki “Hangi şehirde ne en iyi?” temalı haberde İstanbul hangi “en iyi”siyle yer alıyor biliyor musunuz? Hamam. Döndük mü 50 yıl geriye. Hamam. Evet, hamam. İstanbul eşittir hamam. Göbek dansı, lokum, şiş kebap, fesli adamlar, develer de yolda herhalde.
Bu dergide İstanbul önceki yıllarda yatırım imkanlarıyla yer aldı. Muhtelif restoranları ve insanları kendine çekebilecek yeme-içme mekanları ve lezzetleriyle yer aldı. Eğlence hayatıyla yer aldı. Alternatif kültürüyle yer aldı. Şimdi hamam.
Geldiğimiz nokta bu
Yazarlarıyla, yönetmenleriyle, yeni nesil müzik sahnesiyle, modern mutfağı ve restoranlarıyla, kaliteli ve canlı gece hayatıyla, dünyanın gözlerini çevirdiği ve geleceği şekillendireceğine kesin gözüyle bakılan yepyeni kültürel yaşantısıyla, modern sanatla, bienallerle, eğitimli insan profiliyle kendinden söz ettiren bir şehirdi burası. Müzik festivallerine Rusya’dan, Yunanistan’dan, Ortadoğu ülkelerinden kitleler gelip katılırdı çünkü onların ülkesinde olmayan konser, oralara gitmeyen grup ve sanatçılar İstanbul’a gelirdi. Ve gelmek için de can atar, hatta fiyat kırarlardı.
Kendi kendimize geldiğimiz nokta işte bu; Monocle dergisinde dahi İstanbul eşittir hamam artık. Gece hayatı, eğlence, yeme-içme, kültür turu için başka şehirlere.
Aynı dergide, yaşamak için en iyi 25 şehir dosyası hazırlanmış. Bu şehirler arasında İstanbul yok ama aralara serpilmiş “Şehirlerden ne öğrendik?” başlıklı kutu yazılarda adımız geçiyor. Bunlardan biri “İstanbul’dan alınacak dersler” başlığını taşıyor. Burada İstanbul’da son iki yıldan bu yana patlayan bombalar hatırlatılıyor ve şehirde terörle yaşamayı öğrenmekten falan bahsediliyor. Beyrut’la karşılaştırılan bölüm ayrıca ilgimi çekti: “Beyrut’un da çok iyi bildiği şey şu; devamlı tehdit altındaki şehirlerde genellikle daha çok partileniyor, özellikle de gelecek belirsizken...”
Yaşanacak en iyi 25 şehir arasında bu yazıyla karşılaşıyorsunuz. İstanbul geleceği belirsiz, devamlı bomba patlayan ve bundan dolayı artık herkesin koyverdiği, çılgınca partilenen bir şehir.
Hadise bir dergide yer alan münferit bir görüş de değil. Geçenlerde Radiohead, İstanbul’a hiç gelmemiş Radiohead, Tel Aviv’de konser verdi. Son dönem pek çok grup turne yollarını Tel Aviv’e düşürüyor çünkü Tel Aviv (bile) bu bölgedeki güvenli eğlence ve gençlik kültürü şehri olarak yükseliyor. Tabii ki İstanbul’un boşluğunu dolduramaz ama bunu deniyor. Eskiden İstanbul’a gelen bir sanatçı buradan Tel Aviv’e de geçerdi. Yani Tel Aviv, İstanbul’un ötesiydi. Şu anda İstanbul pas geçiliyor.
Radiohead’in buradaki konseri eleştirildi. İsrail’in kültürel açıdan boykot edilmesi gerektiğini düşünen Roger Waters’ın da aralarında olduğu bazı sanatçılar bu durumu kınadı. Thom Yorke karşı açıklamalarda bulundu. Bunu da parantez açıp belirtelim.
Bir dergiden görünenler
Monocle dergisine geri dönelim. Dergide yine aynı sayıda Tel Aviv’deki gece hayatı dosyası var. Muhteşem resimler, gece kulüplerinde eğlenenler, her dakika parti, eğlence. Sokaklardaki partilerinin resimleri, kokteyl barlar vesaire.
Sadece bir dergiye bakınca görünenler bunlar. Monocle Türkiye’de olan bitene çok ilgili, olumlu gelişmeleri sayfalarına taşımaktan çok heyecan duyan bir dergi. Zaten dünyaya bakışı bu. Yani dergide bir yanlış yok. İmajımızı bu hale biz getirdik. Bunu bu şekilde görmek tedavi için gerekli. Önce kabul edeceğiz. Sonra çalışacağız. İstanbul çok büyük ve görmüş geçirmiş bir şehir, bu dönemi de elbette atlatacak.
2018’de 20. yılını kutlayacak Red Bull Music Academy. 20 yıldır her sene bir aylığına bir şehri kendine üs seçiyor ve burada inşa ettiği okulda dünyanın dört bir yanından gelen genç ve umut vaat eden müzisyenlerle sektörün ileri gelenlerini buluşturuyor.
Bugüne kadar Berlin, Sao Paulo, Cape Town, Londra, Dublin, Roma, Seattle, Melbourne, Toronto, Barselona, Madrid, New York, Tokyo ve Paris’te yapıldı. Seneye 8 Eylül-12 Ekim tarihlerinde yine Berlin’de yapılacak. Başladığı yere dönecek. Buradan bütün genç ve kendine güvenen elektronik müzikçilere duyuralım. Başvurular internet sitesinde başladı ve 4 Eylül’e kadar devam ediyor.
Kalben’in yaz listesi
“I Ain’t Got Time” - Tyler the Creator
“Black Night” - Frank Sinatra Jr.
“Shiver” - Coldplay
“Kalbim” - Fikret Kızılok
“Para” - Calexico
“Only Love Can Break Your Heart” - Saint Etienne
“Fuck Me Pumps” - Amy Winehouse
“All Along The Watchtower” - Jimi Hendrix
“Rüzgar” - Nil Karaibrahimgil
“Love is a Stranger” - Warhaus
“Everything Now” - Arcade Fire
(“Bu yaz neler dinliyorsun?” sorusunu sağ sola sormaya devam edeceğim sonbahara kadar.)