Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sokaklarda Filistin’in “F”sini telaffuz dahi etmek, eğer kayıtsız şartsız İsrail devletini ve yöntemlerini desteklemiyorsanız, hakkınızda soruşturma başlamasına neden olabilir.

Filistin’le ilgili herhangi bir simge taşımak hakkınızda soruşturma açılmasına neden olabilir. Evinizin camına Filistin bayrağı asmak, kapınıza polisin gelmesi ve sorgulanmanız anlamına gelebilir. Filistin’le ilgili, bırakın en doğal ifade hakkı olan katledilen sivillere destek için gösteri hakkını, herhangi bir sohbette destek mesajı vermeniz, İsrail’de Hamas’ın katlettiği masumlar kadar Filistin’de ölen siviller için de üzülmeniz, empati duymanız terörist ya da terör destekçisi sayılmanız için yeterli sayılabilir. Hakkınızda şüphe uyandırabilir. Şikâyet edilebilirsiniz. Bu durum polisin evinize gelip sorular sormasına neden olabilir.

Haberin Devamı

Bu durum böyleyken, İsrail bayrağı, İsrail rejimine destek serbest ve neredeyse her resmi ağızdan dillendirilen bir tür mecburiyet.

İfade alanındaki bu açık adaletsizlik ve eşitsizlik insanları isyan ettiriyor.

Önceki gün Londra metrosunda bir metro sürücüsü hoparlörden Filistin’e destek şarkıları söylediği için polis soruşturma başlattı. Metro sürücüsünün görevi metrodaki yolculara Filistin şarkıları söylemek değil. İnsanlara kendi görüşlerini zorla dayatmak, dinlemeye mecbur bırakmak en basitinden zorbalıktır. Ancak insanlara ifade alanı vermediğinizde, onlar kendilerini ifade edecek bir alan buluyorlar. Batı demokrasileri Ukrayna - Rusya, İsrail-Filistin konularında önemli bir sınav veriyor ve şu ana kadar hiç başarılı değiller.

Konser iptali gülünç!

İsviçre’de Fazıl Say konserlerinin sanatçının Filistin halkı ve Filistin sorunuyla ilgili görüşleri beğenilmediğinden iptal edilmesi (Cem Erciyes’in yazısından öğrendiğim kadarıyla İsviçre Migros’muş bu iptalci sponsor) yanlış, tehlikeli, gülünç ve saçma.

Rusya, Ukrayna’yı işgal ettiğinde repertuvarlarından Rus bestecileri silen orkestralar, Rus yazarların klasikleşmiş eserlerini kütüphanelerden çıkarmayı teklif edenler kendilerini nasıl gülünç duruma düşürdüyse bugün de Avrupa’da ve İngiltere’de resmi makamların yürüttüğü “cancel” politikaları sadece ve sadece gülünç.

Haberin Devamı

Kim, hangi toplu taşımanın sesi olmalı?

Eski Oasis solisti Liam Gallagher, memleketleri Manchaster’daki bir tramvay hattının sesi oldu. Bir sonraki durağı, aracın duracağını ya da hareket edeceğini, otomatik kapıların kapanmak üzere olduğunu yolculara o duyuruyor. Bunları sevdiğiniz sanatçıdan duymak insanı neşelendirir mi? Kendini azıcık iyi hissetmesini sağlar mı? Neden olmasın?

Taç giyme töreni gününde Kral 3. Charles bir sürpriz yapmış ve bir günlüğüne metrodaki anonsları seslendirmişti. Kapılar kapanmadan önce “mind the gap” (platform ve tren arasındaki boşluğa dikkat edin) anonsunu Karl’ın sesinden duymak bayağı komikti. Düşündüm de bu örnekler bizim toplu ulaşıma neden uygulanmasın?

Mesela:

Teoman, Taksim’den her yöne gece ve gece yarısı sonrası metro hatlarının sesi olabilir.

Göksel, Marmaray’da o güzel mırıl mırıl ses tonuyla sabah erkenden kalkmış işe giden uykulu kalabalığı ne güzel uyandırır, çeki düzen verir, pırıl pırıl işe yollar kim bilir.

Haberin Devamı

Tarkan’a vapur hatlarını emanet ediyoruz. “Gemi dahilinde sigara içmek yasaktır” derken bile romantik ve rahatlatıcı olabilecek kaç starımız var?

Ezhel, metrobüs anonslarını şöyle kendi flow’una uygun yarı melodik seslendirse, mesafeler kısalır belki.