Kalben'in 2009'dan bu yana hazırlık hâlinde olduğunu söylediği ve geçenlerde yayınladığı romanının adı "Eski Dünyanın Yangını". Aynı adlı albümünü de eş zamanlı yayınlayarak bayağı ev ödevi vermiş oldu hayranlarına. Açıkçası roman ve albüm ne kadar örtüşüyor, hangi noktada nasıl bir hikâyenin parçalarıdırlar kitap elimde olmadığından bilemiyorum. Ama albüme dair gözlemlerimi paylaşabilirim. Kalben sanırım kariyerinin en rahat, en konforlu en özgür zamanlarında. Kendini kanıtlamak gibi bir derdi yok, zaten bu seviye aşıldı. Müziğini yönünü de belirledi çoktan. Hit şarkılar yapma çabasına hiç girmeden kendini hesapsız ve özgürce ifade edecek şarkılar yazmayı tercih etti. Bu yol üzerinde gelinen yeni durak "Eski Dünyanın Yangını" (çok güzel bir isim bu arada), hem sound hem hikâyeler bakımından, üslup ve içerik olarak geniş bir yelpazeye sahip. Merakla adım adım takip edilen bir albüm bu. "Karasinek Senfonisi", "Saçlar"ı hatırlattı barındırdığı sağlıklı asabiyet ve mizahla. "Kalbim Yeniden"deki slide gitarların 70'ler popu esintisi taşıyan Kalben vokaliyle uyumu üst düzey. "Eski Dünyanın Yangını"nda vintage keyboard tonları hikâyeye tam uyumlu. Bir mecazi ya da gerçek yangın hâli ancak bu kadar sakin anlatılır. Kalben'in müziğinde tezatların uyumunu hep bulabiliyoruz zaten. Bu da güzel bir örnek olmuş. "Kedi"de Elis Regina tarzı ("Aguas de Março" mesela) bir 60'lar Brezilya hâlleri sezdim. Bunun üzerine gitmek güzel olabilir. İnanılmaz bir dünya var Güney Amerika’da. "Taksi"yse mesela, bahsettiğim geniş müzikal spektrumun hafiften elektronik “ambiental” tarafını temsil ediyor. Blues, soul, funk, folk unsurlarını kullanıp yorumlayarak müziğinin özünü hiç bozmadan ve asıl mesajdan hiç rol çalmadan uygulayabilen bir ekiple çalışması sanırım büyük bir şans. Yılın en bütünlük sahibi, en net, üzerinde dikkatle düşünülüp taşınılmış albümlerinden biri. Aynı dikkat ve ilgiyi seyirciden de hak ediyor.
Yeni Türkü cover albümü yolda!
Yeni Türkü’nün klasikleşen şarkıları “Yeni Türkü Zamansız” adlı albümde bir araya geliyor. Özetle yeni nesil ve (daha eski nesil) sanatçılar Yeni Türkü şarkılarını cover’lamış. İlk parça bu hafta yayınlanan Melek Mosso tarafından icra edilen “Karanfil” oldu. Gaye Su Akyol’dan, Emir Can İğrek’e, Sena Şener’den, Sıla’ya, Mabel Matiz’den Kalben’e, Kenan Doğulu’ya kimi ararsak var listede. Merakla bekliyoruz.
Bir aile albümü!
Eda Baba’nın “Aile Albümü” adlı albümü, gerçekten de bir aile albümü. Böyle bir cümle kurmak da varmış kaderde. “Aile Albümü” sayesinde öğrendik ki Eda Baba’nın ailesinde müziğe yetenekli tek kişi kendisi değilmiş. Anne, baba, abla, erkek kardeş, maaile kaydedilen bu albümde herkes kendince yeteneğini katkısını sunuyor. Müziğe gelince, Anadolu coğrafyasından eserler modern bir anlayışla (düzenlemeler Fırat İkisivri’ye ait) yorumlanmış. Hafta sonu ailecek dinlemelik.
Bu hafta dinlemeniz gereken 5 şarkı
mor ve ötesi - “İstiklal”: Bu hafta yayınlanan yeni mor ve ötesi albümünden seçtiğim şarkı. İstiklal’e dair hisler, gözlemler, dilekler. Alman Lisesi çıkışlı bir grup İstiklal konusundaki bir şeyler söylüyorsa kulak kesilmek lazım. Albüme dair gözlemler, yorumlar, bilgiler pek yakında.
Seda Erciyes - “Belly Dancer”: Seda Erciyes bu hafta şahane bir R&B baladıyla çıka geldi. Kitsuné etiketiyle yayınlanan parçanın vokallerini mi övsem armonisini mi? En iyisi susayım siz dinleyin.
Allame - “Yalan”: Bir süredir faal Allame, neredeyse her hafta yeni bir işini yayınlıyor. Bu hafta alışılmış tarzından biraz daha farklı, daha melodik, duygusal bir rap parçayla gelmiş.
Nilüfer Yanya - “Midnight Sun”: Yanya’nın Mart’ta çıkacak yeni albümünde anlaşılan boş yok. “Midnight Sun” albüme kadar yayınlanması planlanmış single’lardan biri. Sanırım bir tane daha geliyor ve ardından albümü dinleyeceğiz. Yanya yılın en iyi alternatif müzik albümüne imza atıyor. Ödüller gelirse hiç şaşırtıcı olmaz.
Sinan Akçıl- “Durum Çok Acil”: Popçuları memnun edecek şarkı bu hafta bir düet de değil triplet. Sinan Akçıl, Mustafa Ceceli ve Merve Özbey belli ki listeleri zorlayacak önümüzdeki haftalarda.