Londra’da Eylül itibarıyla en büyük mevzu, ilkokullarda ücretsiz öğle yemeği. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, konunun en ileri gelen savunucularından. Hükümetin “Hayır” dediği ilkokullarda ücretsiz öğle yemeğini Khan, Londra’daki bütün devlet okullarında standart hale getirdi. Ücretsiz okul yemeğine gelir beyanıyla sadece yoksullar ulaşabiliyordu. Şimdi Londra’da herkes ulaşabiliyor. Çünkü hayat pahalılığı yoksulluk sınırlarını yeniden çiziyor. Yasalara göre fakir olmadığı kabul edilenlerin de aslında çocuklarına yemek veremediği, kimi beslenme çantalarından bir muz bile çıkmadığı, kuru ekmek yendiği araştırmalarda ortaya çıkmıştı. Öğretmenlerin bu konudaki uyarıları Londra’da yankı buldu ve işte bu yıl 6 Eylül Çarşamba günü açılacak okullarda ilk kez herkes öğle yemeği yiyebilecek.
Meselenin destekçilerinden, yıllardır bu konuyu gündeme getiren ünlü şef Jamie Oliver, çağrısını yeniledi. Bu uygulama İngiltere çapında olmalı çünkü özellikle Kovid sonrasında çok kişi işinden oldu ve fakirleşti diyor. Yıllık 7400 sterlin olan ücretsiz yemek sınırının yukarı çekilmesi ya da tamamen kaldırılması bu şekilde yeniden gündemde. Sadiq Khan önceki gün X’te (eski Twitter) bir çocukluk resmini paylaştı. Kardeşleriyle (Sadiq Khan ortadaki) ücretsiz okul yemeği yiyerek büyüdüklerini yazdı. Okullardaki ücretsiz öğle yemeğinin ne kadar önemli olduğunu kendi yoksul ailesinin hikayesiyle anlattı. Aynı uygulamanın neden Türkiye’de belediyeler ile birlikte hayata geçirilmediğini ben anlayamıyorum. Türkiye’de yoksulluk yok mu? Türk çocukları İngiliz çocuklardan daha mı değersiz? “Para yok” argüman olmamalı. İngiltere’de bu kampanyanın adı Feed the Future yani “Geleceği Besle.” Çocuklara doğru dürüst besleyici dengeli bir beslenme rejimi sunmak geleceğe yatırımdır. Bundan daha önemli bir konu olmamalı.
Burning Man ve zenginlerin dramı!
Dünya zenginlerinin “Biz de alternatifiz, biz de ‘cool’uz, vallahi billahi sıkıcı insanlar değiliz”i kanıtlama çabalarının en görkemlilerinden, 70 bin kişi katılımlı Burning Man Festivali’ni bu yıl seller aldı. Nevada’da çölde yapılan festival alanına, evet çöle, 3 gün boyunca gök delinmiş gibi yağmur boşalırken “cool” olmaya gelen zenginler de çamura batmış fotoğraflarını paylaşarak nasıl sefil olduklarını cümle aleme gösterdiler. Bazı cool’lar hemen alandan kaçmış. Mesela meşhur Diplo, komedyen Chris Rock’la bir katılımcının kamyonetinin arkasına binerek çıkabilmiş çamurdan. Bu sefalet çekilmezmiş. Bunun gibi zenginlerin fakirlerin yardımıyla kaçma hikâyeleri internette dolanıyor. İnsan tabii üzülüyor. Halbuki “Biz de fakirler gibi festivale gidip eğlenebiliyoruz” iddiasındaki zenginlerin eline belki de ilk kez bunu kanıtlamak için bir fırsat geçmişti. Onu da çamurdan, tuvalet ve yemek kuyruğundan kaçarak heba ettiler.
Burning Man’in saygın katılımcıları, Glastonbury’de, Reading’te, Virgin’de, Rockwerchter’de, Roskilde’de, Download Festival’de ortamın normalde zaten aşağı yukarı böyle olduğunu bilmiyor olmalılar. Bilseler çamur var, ortamda göller oluştu, tuvaletler pis, gibi şeyler söyleyerek kendilerini komik duruma düşürmezlerdi. Pardon ama sevgili Burning Man katılımcıları, merhaba, gerçek dünyaya hoş geldiniz!