Bir acayip çizgi film

Hayal gücü geniş çizgi dizi “Adventure Time” Türkiye’de pek bilinmiyor ama dünyada hem çocuklar hem yetişkinler arasında çoktan fenomen oldu bile

Dizinin yaratıcısı Pendelton Ward.

Yıllar sonra evde oturup çizgi film seyretmeye başlamamın nedeni “Adventure Time”. Finn ve Jake’in maceraları. Finn dünyanın sonunu getiren mantar savaşlarının ardından sağ kalan tek insan. Bebekken ormanda terk edilmiş olarak bulunuyor. Onu Jake’in babası Joshua evlat ediniyor. Jake şekilden şekle giren sihirli bir köpek. İkisi kardeş gibi büyüyorlar.

Sorunsuz karakter yok
Bu ikilinin birlikte yaşadıkları zaman gelecekte. Bu kıyamet sonrası dönemin adı Adventure Time. Yer, Land of Ooo denen bambaşka bir kıta. Ice King isimli buz kralı dizinin sorunlu karakteri. Ama aslında sorunsuz bir karakter yok çünkü bu çizgi dizi bildiğimiz dizilerden değil. Bir şekilde saykodelik bir dünyada geçiyor ve insanda hakikaten bambaşka diyarlara gitmiş hissi yaratıyor.
Kimilerine göre bu senaryoyu yazmak ve bu karakterleri oluşturmak için kesinlikle uyuşturucu kullanıyor olmak lazım. Ancak dizinin yaratıcısı 32 yaşındaki Pendelton Ward böyle bir huyunun olmadığını söylüyor. Kendisi Los Angeles’ta sanat okumuş, California Institute of Arts’a devam ederken animasyona merak sarıyor, burada kurdukları ekiple animasyon hikayeler tasarlamaya başlıyorlar. Bunların arasında “Adventure Time”, Youtube’da kısa sürede bir milyon izlenmeyi aşınca Nickelodeon’a gidiyorlar ve projelerini sunuyorlar. Ancak beğenilmiyor. Bu alandaki rakip Cartoon Network projeyi satın alıyor.
“Adventure Time”ın beş sezonu var. Ancak beşinci sezon hafif karanlık. Bu sezonun başında Ward “Artık ben yapmak istemiyorum” diye ayrılıyor, ekipte sadece yazarlardan biri olarak devam ediyor. Belki ondan.

TV mi? Bir daha asla!
Dizinin hayatını ele geçirdiğini ve başka bir şey yapamamaktan şikayetçi olduğunu söylüyor. Öyle daralmış ki Rolling Stone’a bir daha asla yeni bir TV şovuna imza atmayacağını beyan etmiş. Şimdiki hedefi “Adventure Time”ın video oyununu tasarlamakmış.
Dizinin oyuncakları, çizgi romanı, kitapları, karakterlerin ve bu dünyanın hikayelerini anlatan sözlükleri her yerde.
Bazı çizgi filmler çocuklardan çok yetişkinlere hitap ediyor. Bu ara dünyadan gündemden soyutlanmak isteyenler hemen peşine düşsün.

Uçakta telefona karşı üç kalkan

* Sony MDR 1R: Kafanıza şahane oturuyor ve çok konforlu. Sound harika ve dengeli. Gürültü kesme fonksiyonu aktif olduğunda baslarda hafif kayıp var. Dezavantajı mı? Kutusuyla birlikte çantada çok yer kaplıyor. (Fiyatı yaklaşık 300 dolar.)
* Bose Quiet Comfort 25: Sony’ye göre daha hafif, gürültü kesme özelliği daha etkili, kabıyla birlikte daha küçük. Ancak sound konusunda geride. Fazla bas. Dezavantajı fiyatı. Sony’den pahalı. (Yaklaşık 400 dolar.)
* AKG K495 NC Acoustics: Görünümü çok şık. Kulağa şahane oturuyor. İnsanda çok lüks bir şey kullanıyormuş hissi yaratıyor. Sound konusunda Bose ile Sony arasında. Çok iyi ancak Sony MDR 1R değil. (Fiyatı yaklaşık 350 dolar.)
Gelecekte yanınızda sürekli konuşan birileriyle saatler boyunca uçacaksınız. Önleminizi alın.

Dinleyecek radyo arayanlara

* Indie Goes to Hollywood: Almanya’nın Konstanz şehrinden yayın yapan bir indie müzik radyosu. Playlist’i tatmin edici. laut.fm/indiegoestohollywood
* Art International Radio: New York’taki Clocktower binasından yayın yapıyor. Her tür sanat akımına ve müzikal yaklaşıma açık. Tonlarca keşfedilecek iş var burada. clocktower.org
* Classic and Jazz: Adı üzerinde klasik müzik ve caz klasiklerini dinleyebileceğiniz şahane bir adres. Paris’ten 24 saat yayın yapıyor. Kah Faure çalıyor, kah Gerry Mulligan. Funki soul, caz, klasik player’ları mevcut. Çalışırken şahane...
classicandjazz.net

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

“Our Love” CarIbou
Bu albüm yalın, tane tane, herkesin anlayacağı şekilde yazılmış bir roman gibi. Başı sonu belli, hikayede sürpriz öğesi pek yok ama sağlam temellere dayanıyor. Dan Snaith önce Manitoba, daha sonra Caribou olarak devam ettirdiği müzik macerasında aradığı formulü bulmuş gibi.

“Cheek to Cheek” Tony Bennett
Tony Bennett Amerikan klasiklerini farklı solistlerle yorumladığı “Duets II” albümünde yer alan sanatçılardan Lady Gaga’yı pek sevdi. Bu ikilinin “The Lady Is A Tramp” ile gördüğü ilgi bu albümü doğurdu. Lady Gaga kesinlikle yeni bir kariyerin kapılarını aralamış durumda. n