Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

YouTube, Temmuz 2021 – Haziran 2022 arasını kapsayan 12 aylık dönemde müzik endüstrisine altı milyar dolar telif ödediğini açıkladı. Bu rakamın bir önceki yıla göre yüzde 50 daha fazla olması önemli, çünkü bir önceki dönem olan Kovid-19 döneminde stream’lerin tavan yaptığını herkes biliyor. Telif ödemesindeki artış Kovid-19 sonrasında da stream’lerdeki inanılmaz tırmanışa da işaret ediyor. “Da” diyorum, çünkü YouTube’da müziğin başındaki Lyor Cohen’in YouTube resmi blog’unda duyurduğu rakam aynı zamanda YouTube’un gelirinin arttığının ve yeni kaynaklar oluştuğunun da işareti. Reklamlar ve üyeliklerle gelir sağlayan platform son dönemde short’larla özellikle kullanıcı türevli içeriklere yeni bir gelir kaynağı oluşturmuştu. Bu içeriklere UGC (User Generated Content) aktarılan toplam gelirin açıklanan rakamın yüzde 30’una ulaştığı belirtiliyor. Bu sanatçılar için önemli bir yeni gelir kaynağı.

Haberin Devamı

Cohen, YouTube genelindeki müzikle ilgili kısa ve uzun videolar, canlı yayınlar ve ses dosyaları da dahil bütün formatlarda ortalama izleme süresinin arttığına da işaret etmiş. Bunun da etkisi var elbette telifteki artışta.

Bunları aktardıktan sonra şunu da söylemem lazım ki sanatçıların teliflerin yetersiz olduğu yönündeki serzenişlerini de hâlen duyuyorum ve hak veriyorum. Bugün hâlen onlar için ayakta kalabilecekleri tek dayanak, konserler ve turneler. Bazen sponsorluklar. Sanatçıların stream dünyasından hak ettikleri geliri almaları, büyük platformların ödediği yüklü teliflerin dağıtımındaki sorunun çözülmesiyle de ilgili.

Altı milyar büyük bir rakam; peki bu rakam kime ödendi, hangi meslek kuruluşları bunu nasıl dağıttı? Bu paranın ne kadarı global firmaların kasasına girdi, ne kadarı sanatçının kişisel hesabına gitti?

Bu sorulara makul ve adil yanıtlar verilemediği sürece en altta kalan maalesef hep sanatçı oluyor. Sistemin ‘olmazsa olmaz’ı ve sistemin en az gelir elde edeni onlar.

Altı milyar dolar telif

Üç yeni albüm

“Asphalt Meadows” - Death Cab For Cutie

Bir süre ince yeni single’ları “Here To Forever”dan bahsetmiştim. Death Cab For Cutie bu hafta beklenen yeni albümü “Asphalt Meadows”u yayınladı. Bu grubun onuncu stüdyo albümü. Prodüktör John Congleton indie/pop alemindeki işleriyle bilinen (mesela St. Vincent) bir isim. Death Cab’i benim gibi ilk albümleriyle erken döneminde daha çok beğenen biriyseniz bu albüm size göre değil pek ama zaten benim gibi kaç kişi kaldı bilmem. Death Cab 2000’lerde yakaladığı alt/pop çizgisini 2022 itibarıyla daha olgun, yetişkin insan hikâyeleri anlatarak devam ettiriyor. “Asfalt Çayırlar” alternatif pop sevenlere.

Haberin Devamı

“Hold The Girl” - Rina Sawayama

Japon asıllı Britanyalı Rina Sawayama bir süredir Ada’dan çıkan en iyi alternatif şarklara imza atıyor. İlk albümü 2020 tarihli “Sawayama” başta pop/rock olmak üzere hip hop’tan R&B’ye bir sürü tarzı bir araya getiren enteresan bir alternatif albümdü. İkinci albüm itibarıyla rock sesleri azalmış. Daha ziyade besteci - söz yazarı pop personası olma yolunda daha net, vokallerde vurgulu dans/pop şarkıları öne çıkmış.

Haberin Devamı

“(self - titled)” - Marcus Mumford

Mumford and Sons’ı hatırlarız değil mi? Solist Marcus Mumford’ın solo albümü bu hafta yayınlanıyor. Son derece kişisel. İlişkiler, hayal kırıklıkları, zayıflıklar, özetle hayatta başımıza gelecek türü durum karşısında hâlâ kendimize saygı duyarak ayakta kalabilmek üzerine bir albüm. Neil Young ve Paul McCartney gibi büyük bestecilerden etkilenmiş Mumford ve şu ana kadar hiçbir projede bu kadar kendimi bu kadar iyi ifade etmedim demiş.