Evimin önündeki sakız ağacı 154 yaşındaymış. Yanındaki henüz genç, 130’larında. İleride sokağı dönünce kalın gövdeli olanı 214 yaşında. Abileri sayılır.
Kendisi dallanıp budaklanmaya başladığında henüz Tanzimat Fermanı ilan edilmemişti. Dolmabahçe Sarayı diye bir şey ortada yoktu. III. Selim tahttaydı ve muhtemelen o dönem Napolyon’un Mısır’da başına açtığı dertlerle ve Nizamıcedit’e direnen yeniçerilerle uğraşıyordu. Herkesin derdi ayrı tabii.
Bizim “abi” o esnada yüzünü delinmemiş ozon tabakasından gelen sağlıklı güneşe vermiş, yağan tertemiz yağmurları içiyor, betonsuz toprağa köklerini saldıkça salıyordu. III. Selim padişahtı, halifeydi, oydu buydu. Mevkiler makamlar, sıfatlar onundu. Şimdi nerde? Bizim ağaç işte burada, dimdik ayakta.
Osmanlı Rus savaşlarını gördü, ayaklanmaları gördü, Jöntürkleri gördü, Tanzimat’ı, feshedilen iki meclisi gördü. Cihan İmparatorluğu’nun ezilip büzülüp içine kapandığı II. Abdülhamid dönemini gördü. Yıkıldığı İttihatçılar dönemini gördü. Dünya savaşını gördü. İstanbul’a giren İngiliz savaş gemilerini gördü, az ötesindeki Mahmut Muhtar Paşa Konağı’na yerleşen işgal kuvvetleri komutanlarını gördü.
Kuvayı Milliyecileri gördü. Düşmanların geldikleri gibi gittiklerini gördü. Cumhuriyet’i, yeni meclisi, tek partili dönemi, çok partili dönemi, darbeleri gördü. Bugün de neler görüyor, neler...
Canımız ciğerimiz, ecdat yadigârı “Tarihi İstanbul”umuzda üç beş camii ve Topkapı Sarayı dışında şu abi kadar eski hiçbir yapı, anıt yok. İster gül, ister ağla. İster inan, ister inanma. Şanlı tarihinden kalan hiçbir somut şey yok elinde. Gerçek tarihimiz, işte bu gözümüz gibi bakmamız gereken ağaçlar.
Bizim 214 yaşındaki abi daha delikanlılık döneminde. Fenerbahçe Parkı’ndaki büyük abisi, 380 yıllık selvilerin hemen önündeki büyük sakız ağacı, 600 yılı devirmiş. O, adalara doğru yüzünü verip köklerini Fenerbahçe adasının derinlerine saldığında İstanbul’u Bizans İmparatoru II. Andronikos yönetiyordu.
Ağaç siyasetten anlamaz. Ama ağaçlar bize siyaset ve hayat hakkında, kendimiz hakkında bir şeyler söylüyor. Duymak istersek tabii.
İBB’nin web sitesinde bütün anıt ağaçlar haritadaki konumlarıyla yer alıyor. Güzel bir İstanbul turu olur anıt ağaç turu. Vakit ayırın, tavsiye ederim. Hayata bakışınız değişebilir.