Mehmet Demirtaş

Yıllardır tartışılan “Yabancı sınırlaması” sorunu, bu senede futbol gündemini yoğun şekilde meşgul ediyor. Kulüplerin farklı açıklamalarda bulunması, tartışmaları daha da alevlendirdi. Son olarak A Milli Futbol Takımımızın Romen Teknik Direktörü Lucescu’da bu kervana katıldı. Sayın Lucescu göreve başlar başlamaz, Süper Lig’de oynanan maçları ve oyuncuları izlemek için stadların yolunu tuttu.

***

Amacı Türk oyuncuları izlemekti. Maçlara gitmesine rağmen malesef hayal kırıklığına uğradı. İzlediği maçlarda neredeyse sahada Türk futbolcu yoktu. Takımlarda en fazla 2-3 Türk futbolcu forma giymişti.

Bunun üzerine Lucescu yaptığı açıklamada yaşadığı hayal kırıklığını net olarak ifade edip, “Sahada Türk oyuncu yok. Kimse Türk oyuncu oynatmıyor. Ben kimi izleyeceğim” diyerek yaşanan durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Malesef ülkemiz yabancı futbolcu cenneti oldu. Her takımda neredeyse 10-15 civarında yabancı futbolcu var. Bu futbolcuların tamamına yakını da ilk 11’de forma giyiyor.

Türk Milli Takımı’nda oynayabilecek kapasitede neredeyse 20-30 futbolcu bile yok ülkemizde. Aday kadroya seçilen oyuncuları bir, iki kişi haricinde hepimiz ezbere biliyoruz. Ancak, aslında sorun “Yabancı

Göztepe’nin 14 yıl aradan sonra Süper Lig’e yükselmesinde Bornova Stadı’nın büyük rolü var. Bu yıl Süper Lig’de ilk maçta Fenerbahçe, ardından Trabzonspor gibi şampiyonluğa aday gösterilen 2 güçlü takım karşısında 4 puan alarak Bornova Stadı’nda iyi bir mücadele sergilemeleri büyük başarıdır. Üstelik, bu iki maçta taraftarlarından yoksun oynadılar. Hepimizin parmak ısırdığı Göztepe, takım olma yolunda başarı merdivenlerini bir bir çıkıyor.

Stadın mükemmel ambiyansında Süper Lig’de daha büyük başarılara imza atacağına inancım tam. Bornova Stadı’nda 2017-2018 sezonu öncesi; İl Çevre Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü’nden güvenlik sertifikaları alındı. Fedarasyon, yayıncı kuruluş ve Emniyet Müdürlüğü’nün istediği tüm hazırlıklar yapıldı. Çimlerden koltuklara, asansörlerden skor tabelasına kadar her şey bakımdan geçirildi.

Öte yandan Bornova Stadı’nın seyirci kapasitesi de portatif tribün ile 10 bine yükseltildi. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ve Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila olmak üzere emeği geçenlere bir futbolsever olarak bir kez daha teşekkürü borç biliyorum.

***

Sarı kırmızılı ekibin Trabzonspor karşısında aldığı 3 puan milli maç nedeniyle

Göztepe ile Eskişehirspor arasında Antalya’da oynanan Play Off finalinde çıkan olaylara karışanlar hakkında, “Organize şekilde ve örgütlü suç işledikleri” gerekçesiyle yakalama ve gözaltı işlemleri başlatıldı. Soruşturmaya kamuoyunun her kesiminden tepki yağdı.

***

Göztepeli taraftarlar, “Biz Göztepeliyiz, terörist değiliz” diye isyan etti. Sosyal medyada da fişlendiklerini savunan taraftarlar #GöztepeTaraftarıFişleniyor etiketiyle yapılan suçlamalara tepki gösterdi… Hatta başta Karşıyakalı olmak üzere birçok takımın taraftarları birliktelik mesajı yayımladı.

Öncelikle futbolda şiddette sonuna kadar karşıyım.

Yasak olan bir fiil gerçekleştirilmiş ve bir suç ortaya çıkmıştır.

Buraya kadar her şey normal...

Suçluların tespit edilmesiyle birlikte yaşananlar ise kabullenemez.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı bu kişiler hakkında gözaltı kararı alıyor.

Öncelikle tüm takımlara yeni sezonda başarılar diliyorum.

Ve Göztepe 14 yıl aradan sonra yeniden Süper Lig’de ilk maçına Fenerbahçe karşısında çıktı. Milliyet Ege Spor Servisi olarak seyircisiz oynanan karşılaşmada, Bornova Stadı’nda yerlerimizi aldık.

Maç öncesi, spor dünyasının duayen isimleri ve İzmirli siyasetçilerle biraraya geldik. Herkeste bir heyecan ve stres gözden kaçmıyordu. Dile kolay. Efsane Göztepe tam 14 yıl sonra Süper Lig’e dönmüş, İzmirlilerin hasretini sona erdirmişti. Her ne kadar bu özlemle dolu olsakta, baştan aşağıya değişen kadrosu ve en son Altınordu ile oynadığı hazırlık karşılaşmasında izlediğimiz Göztepe’nin, hazır olmadığını dile getirmiştik.

Ancak, başta Tamer Hoca ve öğrencileri bizleri utandırdı. Öncelikle onları gönülden kutluyorum. Elbette sevgili başkan Mehmet Sepil maç sonrası yaptığı açıklamada, “Göztepe kazanmadığı hiçbir maçtan mutlu ayrılmaz” dedi. Çokta haklıydı. Kurulan kadro yapısı, sarı kırmızılıların uzun maratonda çoğu takımın canını yakacağının göstergesiydi.

***

Karşılaşma öncesi favori gösterilen Fenerbahçe’ye karşı, maçı izleyenler galibiyete yakın tarafın Göztepe olduğunu açık ve net bir şekilde vurguladılar. Sarı kırmızılı ekibin

TFF 1. Lig, bu sezon Digiturk’te yayın yapan beIN Sports kanallarından yayınlanacak. Peki, Spor Toto 2 ve 3. Lig üvey evlat mı?

Bu liglerdeki maçları canlı izleme olanağımız olamaz mı?

Maçların canlı yayınının kulüplere, futbolculara, hakemlere ve taraftarlara önemli katkıları var. Oyuncuların maça daha iyi konsantre olmalarını sağlar ve performansı artırır.

Aynı gün ve aynı saatte oynayan, rakibini izleyemeyen Teknik Adam, Analiz Ekibi ve Scout’lar için hayati önem taşıyor.

Canlı verilen maçların bir önemli faydası da, oyuncu ve kulüplerin alacağı cezalarda doğru savunma yapma şansı verir ki, bu durum alt ligler için ciddi bir sorundur.

***

Spor Toto 2. ve 3. Lig maçlarının naklen yayınlanması, bu ligde top koşturan oyuncuların kendilerini bu güzel oyunun dışında bırakılmadıklarını ve kulüplere verilen değeri gösterir.

Geçmiş yıllarda yaşanan maç manipüle etme benzeri durumlara karşı, maçların canlı yayınlanmasının caydırıcı etkisi oldu.

Göztepe, Süper Lig’in yeni takımı; Altınordu’da, Süper Lig’e şimdiden göz kırpan 1. Lig’in gençlerden kurulu altın takımı!
14 yıl aradan sonra İzmir’i Süper Lig’de temsil edecek olan sarı kırmızılılar, Altınordu’yla hazırlık maçı oynadı. Bizler Milliyet Ege Spor Servisi olarak tribünde yerlerimizi aldık. Atatürk Stadı’nda oynanan karşılaşma, görsel olarak müthişti. Bir tarafta sarı kırmızılı renklere gönül vermiş efsane Göztepe taraftarı, diğer tarafta kendileri minik ama yürekleri büyük, Altınordu altyapısından geleceğin genç futbolcu adayları...

***

Yenilenmiş kadrosuyla ilk kez taraftarların karşısına çıkan Göztepeli futbolcular ilgi gördü, Altınordu’nun genç yetenekleri de oynadıkları takım oyunu, disiplini ve mücadele hırslarıyla bir kez daha gönüllerde taht kurdu...

Hepimiz bir kez daha gördük ki, gençlere şans verildiğinde çok iyi işler ortaya çıkabiliyor. Altınordu bunun en büyük örneği. Süper Lig yolunda bu sene favori Altınordu. Sonuna kadar da hak ediyorlar. Yolları açık olsun bu genç yeteneklerin.

***

Göztepe’nin yıldızları ilk kez İzmir’de görücüye çıktı. Süper Lig’den çok sayıda ismi transfer eden sarı kırmızılı ekipte, Teknik Direktör Tamer Tuna; Portekizli kaleci

Ülkemizle birlikte dünyada 7’den 70’e herkes futbol tutkunu.
Daha dün çocuğunun futbol oynamasına karşı çıkan ebeveynlerimiz, bugün kendi eliyle bir spor kulübüne teslim ediyorsa, gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.

FUTBOL EGEMENLİĞİ...

Bunun anlamı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol endüstrisinin alıp başını gittiği gözlerden kaçmıyor.

Yıllar boyu alt yapıya önem vermek yerine, hazıra konmak istemeleri kulüplerin bugünkü borç batağına saplanmalarında büyük etken oluşturdu.

Alt yapıdan futbolcu yetiştirmeleri gerekirken, tabiri yerindeyse bastılar parayı, oyuncu transfer ettiler.

Eskiden sadece 3 büyük kulüp, ülke şartlarında pahalı transferler yaparken, bugün hangi kulüp olursa olsun, bütçesini aşan bir rakamla futbolcu almaktadır.

Bugün Süper Lig’de mücadele eden takımlar dışında TFF 1. Lig, Spor Toto 2. ve 3. Lig takımları dahi pahalı transferlere yönelmiş durumdalar.

Altınordu Kulübü, “Futbolda altyapı” denildiğinde akla ilk gelen isimlerden.
Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder ve Berke Özer...
Altınordu gerçeği ile Türkiye, geleceğini gençlere teslim ediyor.

Örneğin Cengiz Ünder...

Futbola meraklı her çocuk gibi, daha 10 yaşında dikkat çekmiş, köyünden ayrılıp Buca’ya, daha sonra da Altınordu’ya gelmiş.

Cengiz şanslı bir çocuk. Altınordu gibi amatör spora, altyapıya inanan ve para yatıran bir takım ve Seyit Mehmet Özkan gibi, ilkeli bir insanla buluşmuş.

Ardından, Başakşehir’de harika işler yapan, UEFA’nın “harika çocuk” seçtiği Cengiz, henüz 20 yaşında ve şimdiden Türk futbol tarihinin en pahalı transferi olmayı başardı. Artık, 15 milyon euroluk bonservisle, dünyanın sayılı liglerinden birinde, yani Seri A’da Roma formasını terletecek. Yolu açık olsun...

***