Ahmet Hamdi Tanpınar’ın muazzam eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün bir yerinde romanın kahramanlarından Hayri İrdal saatleri özelliklerine göre sınıflandırırken işin içine insanları da katar: “Saatler de böyledir. Sahiplerinin mizaçlarındaki ağırlığa, canı tezliğe, evlilik hayatlarına ve siyasî akidelerine göre yürüyüşlerini ister istemez değiştirirler. Bilhassa bizim gibi üst üste inkılâplar yapmış, türlü zümreleri ve nesilleri geride bırakarak, doludizgin ilerlemiş bir cemiyette bu sonuncusuna, yani az çok siyasî şekline rastlamak gayet tabiîdir. Bu siyasî akîdeler ise çok defa şu veya bu sebeple gizlenen şeylerdir. Hiç kimse ortada o kadar kanun müeyyidesi varken elbette durduğu yerde, ‘Benim düşüncem şudur’ diye bağırmaz. Yahut gizli bir yerde bağırır. İşte bu gizlenmelerin, mizaç ve inanç ayrılıklarının kendilerini bilhassa gösterdikleri yer saatlerimizdir.”
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün evrensel olduğunu gösteren bu paragrafta saati kazak olarak değiştirirsek Diana Spencer’a ulaşabiliriz: Henüz 19 yaşındaki Diana Spencer, 1981’de Prens Charles’la nişan töreninden dört ay sonra, İngiliz Warm & Wonderful firmasının “Black Sheep” isimli kazağını bir polo maçında giydi ve bu görüntüsü dünyanın her yerindeki gazete ve dergilerde yayımlandı.
Geleceğin prensesi ve kırmızı örgü kazak birlikte popüler kültürün simgelerine dönüşüp ünlü oldular. Joanna Osborne ile Sally Muir tarafından 1979’da kurulan Warm & Wonderful isimli küçük işletme de bir anda meşhur oldu ve dünyanın her yerinden gelen siparişlere yetişemez oldu. Şirket halen bu tasarımın pamuklu versiyonunu üretmeye devam ediyor.) Öyle düşünerek giymemiş olsa da katı kurallara uymak istemeyen tavrıyla Prenses Diana kraliyet ailesinin kara koyunu olarak tam da kazaktaki gibi aykırı bir figür haline geldi.
Ünlü saat firmalarıyla yaptığı iş birlikleriyle adını duyuran New York merkezli Amerikan moda markası Rowing Blazers, 45. yılını kutlayan Warm & Wonderful markası için bu sefer farklı bir yöntem uyguladı ve işbirliğine ünlü kırmızı kazak ile ana akımın dışında bir marka olan Maurice de Mauriac firmasını da kattı.
Zürih merkezli saat markası Maurice de Mauriac, 1997’de bankacılığın kendisine uygun olmadığı anlayan Daniel Dreifuss (1960-2023) tarafından kurulmuştu. Şimdilerde oğulları Massimo, Leo ve Masha Dreifuss tarafından yönetilen aile şirketi Maurice de Mauriac, renklere verdiği önemle tanınan küçük ölçekli ama hatırı sayılır bir hayran kitlesi olan bir marka.
“Kara Koyun” modeli, 45 adetle sınırlı sayıda üretilmiş ve markanın Classic Rallymaster serisinde kullanılan 39 mm çapında bir kasaya sahip. Kadran çift logolu ve üzerinde 15 beyaz bir de siyah koyun bulunuyor.
Landeron üretimi (1873’te kurulan firma 1983’te kapanmıştı, şimdi küllerinden yeniden doğdu) otomatik bir mekanizma barındıran saatin biri siyah diğeri beyaz ama her ikisinin de ortasında kırmızı çizgi olan kumaş kayışlarla sunulan saat satışa çıkar çıkmaz tükendi.
Kara koyun saati artık saatçilik kültürünün bir parçası ve bence tasarımın mekanizmadan daha önemli olduğu gösteren önemli bir örnek.
Bizim de meşhur bir koyun saatimiz vardı. Osmanlı devrinde saatler; araba saati, çekmece saati, asma saat, çalar saat, minder saati ve koyun saati gibi muhtelif isimler verilerek sınıflandırılmıştı. Savaş meydanlarından tereke defterlerine uzanan koyun saatlerinin ilginç öyküsü haftaya...