Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Peçevili İbrahim Efendi (1574-1649) beylerbeyliği, sancak beyliği ve eyalet defterdarlığı gibi çeşitli görevlerde bulundu. İbrahim Efendi bir dönem “paşa” unvanı ile anılsa da kendisi daha çok Osmanlı tarihçisi olarak hafızalara kazınmıştır. İbrahim Efendi’nin yazdığı Peçevî Tarihi, Kanunî Sultan Süleyman’ın tahta çıktığı 1520 tarihinde başlar IV. Murad’ın vefatıyla (8 Şubat 1640) biter. Kısa öyküler de içeren Peçevî Tarihi’nin en iyi okurlarından biri Reşad Ekrem Koçu’dur. Koçu, Peçevî Tarihi’nde okuduğu Kapıağası Gazanfer Ağa’nın koyun saatinden söz eden bir öyküyü hem ünlü İstanbul Ansiklopedisi hem de Tarihimizde Garip Vakalar isimli kitabında yazar.

Haberin Devamı

Kapıağası Gazanfer Ağa’nın saati

Aslen Venedikli olan Gazanfer Ağa, 16. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Sarayı’nın en güçlü kişilerinden biriydi. Gazanfer Ağa, kardeşiyle birlikte şehzadeliği döneminde Sultan II. Selim’in (1524-1574) hizmetindeydi. Şehzade Selim 1566’da tahta çıktığında iki kardeşi yanına aldı. Gazanfer Ağa kardeşinin vefatından sonra Sultan III. Murad (1546-1595) ve III. Mehmed (1566-1603) dönemlerinde Bâbüssaâde Ağası göreviyle devşirmelerin yaşadığı ve eğitim gördüğü Enderûn’u yönetti, aynı zamanda Hasodabaşı unvanıyla padişah ile dış dünya arasındaki tek bağlantı haline geldi.

Gazanfer Ağa sanata düşkündü, şairleri ve tarihçileri himayesi altına aldı, pek çok telif ve tercüme kitap yazdırdı. İstanbul, Fatih’teki Bozdoğan su kemerinin Haliç tarafındaki türbe, medrese ve sebilden oluşan külliyeyi, ayrıca İstanbul’un Anadolu yakasındaki Ayrılık Çeşmesi’ni yaptıran da Gazanfer Ağa’dır. Ancak Gazanfer Ağa’nın devlet yönetimine etkisi ve büyük bir servet edinmiş olması düşmanlığa da neden oldu. Celali isyanları bastırılamayınca Sipahiler 6 Ocak 1603’te saraya gelip bazı devlet görevlilerinin idamını talep etti, krizin büyümemesi için aynı gün Kızlar Ağası Osman Ağa ile birlikte Gazanfer Ağa da idam edildi.

Peçevili İbrahim Efendi kitabında olayın sonrası şöyle anlatılıyor: Derviş Paşa (ö. 9 Aralık 1606) 22 Haziran 1606’da sadrazam olmuş ve kardeşi Civan Bey’e Eğriboz sancağını vermiş ayrıca vilayet yazıcısı tayin etmişti. İbrahim Efendi de Civan Bey’e yardımcı olarak görevlendirilmişti. Bir gün Civan Bey deniz kıyısındaki yalısında otururken koynundan yüksek değerde bir saat çıkarmış ve İbrahim Efendi’ye göstermiş “saatten anlarsanız, bir bakın” demiş. İbrahim Efendi bu saatten daha güzel bir saat görmediğini söylemiş. Civan Bey de “Bu saatin serüveni vardır, anlatayım” demiş. Gazanfer Ağa bu saati ‘‘üstâd-ı âlem bir saatçiye’’ mücevherlerini kendisi vererek yaptırmış.

Haberin Devamı

“Gazanfer Ağa öldürüldüğü zaman cellat, saati koynundan çıkarıp mezatta satmış. Sonra Tırnakçı Hasan Paşa’nın eline geçmiş. O da öldürülünce yine cellat alıp başka birine satmış. Ondan sonra Kasım Paşa’nın eline geçmiş. O da öldürülünce Derviş Paşa cellatlardan satın aldı ve bana verdi” demiş. Peçevili İbrahim Efendi, hemen elinden saati bırakıp “Bu uğursuz şeyi insan düşmanına bile vermez” demiş. Civan Bey de saati parçalayıp denize atmış. Yarım saat sonra bir atlı gelip Civan Bey’in görevinden azledildiğini bildirmiş. Civan Bey itiraz edince, görevli “Beyim, Derviş Paşa idam olundu, sizin de idamınız için ferman çıkmıştı fakat affedildiniz, hemen yola çıktım idamınıza memur olanlara ancak yarım saat evvel yetişebildim” demiş.