Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

"İnsanlar hatırlamak için yavaşlar, unutmak için hızlanırlar” diyen Milan Kundera, “Yavaşlık” adlı kitabında yavaşlamanın getirdiği yoğun duyguların günlük hayatımızdaki yokluğu üzerine düşünüyordu. Not almak için de yavaşlamaya ihtiyaç var. Bence küçük bir defter, yavaşlamak ve yoğunlaşmak için yeterli.

En sevdiğim defter boyutu ise A6, yani bir A4 kâğıdını iki defa katlayınca elde edilen alana sahip defter türü. Cep telefonu boyutlarındaki bu tür defterlere seyahat defteri de deniliyor. Müthiş yararlı bir icat. Bir A6 defteri küçüktür, mütevazıdır, hafiftir, yazmak için özel bir yer aramaz, hemen her durumda yazı yazmak için en ideal defter boyutudur.

Haberin Devamı

A6 defterlerini yazmak için küçük bulanlara defter uzmanı Ali İkizkaya’dan öğrendiğim bir yöntemi öneriyorum: Defteri dikey değil yatay kullanın, böylece A5 boyutunda bir alan elde edersiniz.

Ancak iyi defter bulmak zor. Her fırsatta kırtasiyeleri geziyorum ve defter bölümlerine uğruyorum. Kapak bir defterde kâğıdından sonra en önemli şeydir. Kapağında firma adı veya abuk sabuk bir motto (şiar, düstur, özlü söz, hayat görüşü) yazan defterleri sevemiyorum. Aradığım şey, dokunduğumda duygusunu hissedebileceğim ve üzerine yazı yazabileceğim bir kapak kâğıdı.

Defter kapaklarına not almak veya içindekileri yazmak çok pratik bir yöntem. Bu durumda geriye çok az defter kalıyor. Hatta kalmıyor. Çünkü bu üzerinde yazı-logo olmayan kaliteli bir tişört aramak gibi büyük bir macera.

Bir de bu küçümen defterlerin son birkaç sayfası koparılabilir cinsten olursa çok iyi oluyor. Bugün artık alıştığımız bir şey bu ama koparılabilir yapraklı defterler patentli bir icattır.

Yaprakları koparılabilen defterin mucidi, ünlü yazar Mark Twain’dir. Twain 1857’de Missouri nehrinde buharlı gemi kaptanlığı eğitimi sırasında ihtiyacı olan her şeyi yazmak için bir defter tutmaya başlamış, 1859’da kaptanlık lisansını almış ancak Amerikan İç Savaşı nedeniyle nehir trafiği durunca kaptanlık yapamamış Twain, bundan sonra da hayatının son elli yılında yaklaşık 50 defter bitirmiş. Defterlere öykülerinin taslaklarını yazar, çizimler yapar, kısa notlar alır veya fikirlerini yazardı. Bu defterlerde doğan fikirler sayesinde 1901’e gelindiğinde girişimci Mark Twain en az 57 farklı çeşit albüm ve defter patenti satmıştı ki bunlar ona yazarlıktan daha fazla para kazandırdı.

Haberin Devamı

“A4’ün sırrı”

A4 kağıdı ilk kez 21 x 29,7 cm (başka bir ifadeyle 210 x 297 mm) olarak 1922’de Almanya’da bir standart (DIN 476) olarak tanımlandı. Daha sonra zaman içinde A4 ve ona bağlı oranlara sahip diğer boyutlar genel bir standart olarak diğer ülkelere hızla yayıldı. Ali İkizkaya’nın yazdığı “A4’ün sırrı” başlıklı makaleye göre, kağıdın boyunu enine bölünce 1.4142 sayısı (2’nin karekökü) çıkıyor. Bu da bu orana sahip bir kağıdı her ikiye katladığınızda, uzun kenarın kısa kenara oranı hiç değişmiyor demek. A4 ve bağlı diğer boyutların mühendislik gibi alanlarda kullanılmasının getireceği faydaları ilk olarak 1768’de Alman fizikçi George Lichtenberg duyurmuş. A0 ise tam olarak 1 metrekare alan demek. Ancak A4 kağıdı dünyanın her yerinde standart değil, ABD ve Kanada kendilerine özgü başka bir sistem kullanıyor.

Haberin Devamı

Bu arada A4 deyince aklıma ister istemez fotokopi makineleri geliyor. İlk fotokopi makinesinin hangi yıl icat edildiğini merak edip baktım, 1938’de fizik eğitimi almış, avukatlık ve patent memurluğu da yapmış olan Chester Floyd Carlson isimli bir Amerikalı icat etmiş.

A4, A5 ve A6 üzerine

Osmiroid 135 dolmakalem, kırmızı Aniki A6 defter ve Tarih Vakfı’ndan enfes bir eser: Hüve’l Baki (İstanbul’da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları)

Defterin kısa tarihi

Yaklaşık 5 bin yıl önce yazının icat edilmesiyle defter kullanımına başlandı diyebiliriz. Elbette bu yazının ilk cümlesine defterden ne anladığınıza bağlı olarak yeni bilgiler eklenebilir. Kağıt defterlerin geçmişi 2 bin yıllık ve doğal olarak kâğıdın icat edildiği Çin’de doğmuş. Günümüzde kullandığımız türde defterlerin ilk örneklerine ise 7. Yüzyıl’da rastlanıyor. Bugünkü anlamda deftere ilk ihtiyaç duyanlar Fransızlar oldu. XIV Louis’nin sarayında yaşayan soylular, günlük hayatlarını kaydetmek için defter kullandılar. Bu zamana kadar yapılan defterler el yapımıydı. Endüstriyel anlamda defter üretimi 19. Yüzyıl’da Tours şehrinde başladı. Bu defterler lastik bantlı, sert kapaklı ve yuvarlak köşeliydi, daha çok sanatçılar, yazarlar ve gazeteciler tarafından satın alındı.