Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı soruşturmasından tutuklanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) bir yazı gönderdi. Savcılık, RTÜK’ten 27 Mayıs 2013’ten itibaren meydana gelen Gezi Parkı olaylarını legal bir eylem gibi göstererek toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olan medya kuruluşlarının yayınlarını istedi. RTÜK’ün hazırlayacağı dosya savcılığa ulaştıktan ve izlendikten sonra suç unsurlarına rastlanır ve bazı TV yöneticileri hakkında Gezi Parkı eylemleri nedeniyle soruşturma açılır mı? 

Haberin Devamı

Bekleyip, göreceğiz... 

Toplumsal olaylarda medyanın rolü ve gücü yadsınamaz bir gerçek. Yapılan yayınlar ve yorumlar iyi veya kötü yönde insanları etkiliyor mu? 

Evet... 

Bazı medya kuruluşları ve mensupları gerçekleri olduğu gibi yansıtarak yapıyor bunu, bazıları da gerçekleri saptırarak. 

Gezi’nin kayıtları RTÜK’ün arşivinde

İlhan Taşçı’nın hamlesi 

CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Cumhuriyet Savcılığı’nın 12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerine dair yayınları istediği haberlerinden sonra sosyal medyasından şu açıklamayı yaptı: 

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi soruşturması kapsamında televizyonların görüntü kayıtlarını istemiş olsa da RTÜK arşivi bu kadar yıl geriye gitmez. Yalnızca rapora bağlanan veya yargıya konu olan dosyaların kayıtları muhafaza altına alınır. RTÜK yalnızca bir yıl süreyle düzenli olarak kayıtları tutmaktadır. Bir yıl sürenin ardından sistem kayıtları kademeli olarak silmektedir. 

Ayrıca 6112 sayılı Kanun’un 25. maddesi gereğince özel medya hizmet sağlayıcılar, yaptıkları her yayının kaydını bir yıl süreyle muhafaza etmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla bu kadar geniş tarih aralıklı kayıtları yayıncılardan temin etmek de yasal olarak pek mümkün değildir.” 

Kurumu tekzip etti! 

Bu paylaşımın üstünden çok geçmeden RTÜK’ten İlhan Taşçı’yı tekzip eden bir açıklama geldi: 

“Bütün kayıtlar elimizde. Özellikle olağanüstü durumlar, doğal afetler ve bu tür terör olayları gibi durumlarda bütün kayıtları kontrol altına alır, kaydeder ve arşivimizde saklarız.” 

Haberin Devamı

Televizyonların normal yayınlarını bile üç yıl arşivinde tutan RTÜK’ün orman yangınları ve deprem gibi doğal afetlerin, terör olaylarıyla toplumsal eylemlerin kayıtlarını silmediği halde, savcılığın beyhude bir çaba içinde olduğu, o kayıtların çoktan silindiği algısını oluşturmak niye? 

Yaptığı paylaşım kurumu tarafından yalanlandığına göre İlhan Taşçı, ya Yönetim Kurulu Üyesi olduğu RTÜK’ü tanımıyor ya da bilerek kamuoyunu yanıltıyor. 

RTÜK, yaptığı bu açıklamadan sonra detaylı bir arşiv çalışmasıyla 12 yıl önceki Gezi Parkı olaylarına dair yayınları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ederse İlhan Taşçı, kamuoyunu yanılttığı için özür diler ya da istifa eder mi? 

Sanmıyorum. 

Canlı yayında arkasındaki insanlarda hiçbir şey yokken, sürekli öksürüp, “Polis üstümüze biber gazı sıktı” diyerek kamuoyunu yanıltan haberciler(!) ve yazdıkları yalan çıkanların böyle bir alışkanlığı yok. Çünkü onların misyonu başka! 

GÜNÜN SÖZÜ

“Düşünceli olmak bazı insanların tabiatında yok; üstelemeyin.” (İvan Gonçarov)