Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Bundan 65 yıl önce ilk kez piyasaya sunulan, genelde tarlalarda ve yük taşımada kullanılmak üzere geliştirilen Land Rover, bugün lüksün simgesi olan modelleriyle de popülerliğini koruyor

Tarlalar için geliştirildi, saraylara bile girdi

Yıllar önce, İskoçya’da bir şatonun bahçesindeydik. “5 çayı” için değil tabii, test için... Bahçe dediğimse, içinde bir yapay göl, birden fazla av köşkü ve ucu bucağı seçilmeyen türden. Dozerle özel olarak kazılmış uzunca bir yapay kanalın önünde ufaktan “tırsma” belirtileri gösterdiğimi kabul etmeliyim. Çünkü kanalın içine “yarı beline” kadar araçlarla girecek ve test yapacaktık!
Normal zamanda insanın “ıslak yolda” bile kullanmaya kıyamadığı Range Rover’ı, eğitmen zoruyla camına kadar su dolu havuza sokmak için hamle yaptığımda, yanımdaki İngiliz eğitmene “Yüzme biliyor değil mi?” diye sorduğumu da hayal gibi anımsıyorum. Verdiği yanıt daha berbattı: “Şüphen olmasın, pantolonun ıslanmaz!”

Birkaç yıl üretilecekti

Tarlalar için geliştirildi, saraylara bile girdi

Şu günlerde 65’inci yılını kutlayan Land Rover, belki ilk 4x4’ü icat etmedi. Ama sadece arazi araçları üzerine yoğunlaştı, geliştirdiği ve ürettiği araçlar yarı beline kadar olan suda gitmekle kalmayıp, tarla sürdü, su motoru da çalıştırdı. Zaten ilk Land Rover’ın çıkış amacı buydu.
Land Rover, 1947’de Rover tarafından kuruldu. Rover, 2. Dünya Savaşı öncesi lüks otomobiller üretirken, kendini savaş sırasında uçak üretirken bulmuştu. Savaştan sonra kimsenin lüks otomobil alacak hali yoktu. Rover’ın baş tasarımcısı Maurice Wilks,
bir öneriyle geldi: Hafif hizmet aracı üretmeye ne dersiniz?
Wilks, kendi çiftliğinin işlerinde ordudan çıkma bir Amerikan Jeep kullanıyordu. Hemen taslaklar hazırladı. Amacı, Jeep ile traktör arası bir şey ortaya çıkarmaktı. Hem tarla sürebilmeli, hem de yük ve insan taşıyabilmeliydi.
İlk Land Rover konsepti Jeep şasisi ve motoruna sahipti. Yani değiştirilmiş bir Jeep’ten başka bir şey değildi. Ancak direksiyonu ve sürücü koltuğu aracın tam ortasındaydı. O dönemde çelik stokları az olduğundan alüminyum gövdeli yapıldı.
1947’de testlere başlandı. Araç gerçekten çok kabiliyetli (tarla bile sürüyordu) ve dayanıklıydı. Üretime hazır hale getirilirken direksiyon yana, yani normal yerine alındı. Daha güçlü bir
motor ve farklı vites kutusu konuldu. Alüminyum gövde korundu çünkü paslanmıyordu. Ortaya çıkan araç, Jeep’ten tek bir parça kullanmıyordu.
Rover, bu aracı tekrar lüks otomobil üretimine dönmek için gereken mali kaynağı sağlamak amacıyla sadece birkaç yıl üretmeyi düşünüyordu. Land Rover, yeniden otomobil üretimine dönen Rover’ın satışlarını geçti ve bugüne kadar ayakta kalmayı da başardı.

Range Rover’ın doğuşu...
“Seri 1” olarak adlandırılan ve bugün Defender modelinin atası sayılan ilk model, 1948 yılında Amsterdam Fuarı’nda tanıtıldı. İlk üretilen Seri 1, bugün hâlâ kutlamaların gözdesi. Üstelik plakasından dolayı ona “Huey” adını takmışlar. Bu araç, başlangıçta 51 beygirlik 1.6 lt motora sahipti. Sonrasında da 2.0 lt motora kavuştu. 1951’de esin kaynağı olan Jeep’in anavatanı Amerika’ya ihracat başladı. Araç ordunun da beğenisini kazandı. Hatta İngilizlerin ünlü başbakanı Winston Churchill’in bile bir Land Rover’ı vardı.
Ardından 1958’de yine Amsterdam’da yeni “Seri 2” tanıtıldı.
250 bininci Land Rover 1959’da üretilirken, dizel motorlu ve 12 kişilik versiyon yapıldı. 1967’de Rover, Leyland’la birleşti, 1968’de de Leyland İngiliz BMC ile birleşti. Sonra bu birleşik şirket 1975’te devlet kontrolüne geçti.1970’lere gelirken Land Rover kullanan çiftçiler, biraz daha lüks ve konforlu bir araç talep etmeye başladı. Gündüz tarlada çalıştıktan sonra, akşam hanımefendiyi lokantaya götürebilmeliydiler. Şaka değil! İşte 1970’te Range Rover böyle ortaya çıktı. Konforlu süspansiyona, farklı tasarıma ve 3.5 lt benzinli motora sahipti. 160 km/s hız yapabiliyordu. Tek çatı altında iki marka vardı. Ancak hiçbiri, diğerinin önünü kesmiyordu. Land Rover’ın pek çok farklı versiyonu üretildi. Çöp kamyonu da oldu, itfaiyeci de. 1990’da “Defender” adını aldı.
1993’te Land Rover’ın ikinci modeli Discovery piyasaya çıktı. 1994’te Land Rover’ı alan BMW, 1997’de bu kez Freelander’ı çıkarttı. Land Rover sahip değiştirmeye devam etti ve 2000’de bu kez Ford kanatları altına girdi. Bu kez Range Rover’a kardeş geldi ve 2005’te “Sport” çıktı. 2007’de 4 milyonuncu aracını üreten Land Rover, 2008’de Hint Tata Grubu çatısı altına girdi. Küçük Range Rover Evoque da aileye katıldı.

Hâlâ yollarda olanlar var
Bugün hâlâ dünyada gerçek arazi aracı isteyenlerin tercihi olan Defender’ın yanında lüks olmasına karşın off-road kabiliyetinden ödün vermeyen Range Rover serisi, her şeye rağmen İngiliz geleneğini sürdürüyor. 1950’lerden bu yana üretilen Land Rover’ların üçte ikisinin
hâlâ yollarda olduğu söyleniyor.