Eşim: “Tarla domatesinin mevsimi bitiyor, beş on kilo alıp domates sosu şişelemek lazım” deyince Göztepe pazarının yolunu tuttuk.
Malumunuz orası ayrı bir dünya, gerçek bir tiyatro...
Satıcıların her biri tiyatro aktörü...
Her biri kadınların ruhunu okumakta usta birer psikolog...
Pazarda dikkatimizi çeken... Müşteri ürünü seçip alıyor, satıcı tartıp ücretini söylüyor. Ancak tartıyı müşteri görmüyor. Hemen her tezgahta tartı müşterinin görmeyeceği bir yerde. Oysa bakkal ve marketlerde malın gramajı ve fiyatını ışıklı ekranda müşteriye de gösteren elektronik tartılar var. Belediye pazarcıların böyle tartılar kullanmasını şart koşmalı. Kimse kimsenin dürüstlüğünden kuşkulanmamalı.
Pazardan domatesleri yüklenip dönerken internette şu haberi görüyoruz:
“Hırvatistan’a ihraç edilmek istenen domateslerde ağır metal tespit edildi!
AB Gıda Güvenliği Sistemi RASFF’ten yapılan duyuruya göre içeriğinde 0,094 mg oranında Kadmiyum tespit edilen ürünler sınırdan geri çevrilerek iade edildi.”
Eeee? Bizim pazardan aldığımız domatesler sağlıklı mı peki? Kim bilebilir? Analiz için Hırvatistan’a mı yollasak... Düşünün ki... Yurt içinde her gün tüketilen milyonlarca ton tarım ürününde zararlı katkı olup olmadığını inceleyecek bir merci yok. Hepsini afiyetle yemekteyiz. Kadmiyum madmiyum vız geliyor! Üretici ve esnaf üzülmesin diye zehirleniyoruz...
DARON ACEMOĞLU
Nobel ekonomi ödülünü kazanan Prof. Daron Acemoğlu’nu kutluyoruz...
Beklendiği gibi.. Prof. Acemoğlu hakkında hemen “Ermeni mi, Türk mü?” tartışması başladı...
Kısaca: “Yurdumuzun insanı” dır...
Ermeni kökenli Türk vatandaşıdır...
Dünya basınında haber: ”Nobel ekonomi ödülünü iki İngiliz ve bir Türk kazandı” şeklinde geçti.
Bu da bize yeter.
Liseyi Galatasaray’da okumuş olması bizi mutlu eder. Sonrasında dahlimiz yok.
Aynen Aziz Sancar gibi...
Batı’nın bilim ortamında yetişmiştir.
Atatürk’ün devrimleri halka danışmadan yaptığı gibi ilginç görüşleri de varmış…
Tarih analizleri iktisat analizleri kadar derinlikli değil anlaşılan.
Bir soru işareti koyup geçiniz...
Türkiye’nin adını duyurmasının keyfiyle yetininiz...
Tabii vakit bulursanız kitaplarını okuyup doğruları zihninize not ediniz...
Şu sözlerinin altını dikkatle çiziniz:
- Bir ülkede demokrasi ve hukuk olmazsa o ülke kalkınamaz...
TGC
TGC bünyesinde düzenlenen “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri”ni alanlar belli oldu...
Seçici Kurul, meslekte 50 yılını doldurmuş 70 yaşından gün almış TGC üyeleri arasından 30 gazeteciyi ödüle değer gördü.
Bu yıl ödül şu isimlere verildi:
Alp Orçun, Aptullah Nebioğlu, Atilla Özsever, Ayşenur Arslan, Cemil Özyıldırım, Dengiz Toprak, Ercüment Erkul, Erol Aktı, Esen Aliş, Fehmi Ketenci, Fehmi Özgüler, Füsun Özbilgen, Halit Kakınç, Hasan Özgen, Kasım Öngen, Kemal Belgin, Leyla Tavşanoğlu, Mustafa Kemal Sallı, Mustafa Yolaşan, Necati Doğru, Oya Elçi, Özden Akbal, Pelin Yanardağ, Serpil Erim, Seva Erten Ülman, Şefik Kahramankaptan, Şengül Kılıç, Tuğrul Eryılmaz, Turgay Renklikurt ve Uğur Cebeci...
Arkadaşları kutluyoruz...
Kolay değil gazetecinin 50 yıl bu vahşi piyasada onuru ve namusuyla ayakta kalabilmesi...
(Merak edenler için not: Bendeniz 50. yılı 2017’de tamamladım.)
CHP
İktidar ile DEM arasında yeni bir barış süreci için adımlar atılırken... CHP’ye görüşü soruluyor...
Genel Başkan Özgür Özel önümüzdeki günlerde bir Doğu gezisine çıkacağını bildirmekle yetiniyor. Bir pozisyon almıyor...
AKP, MHP ve DEM’in peşinden sürükleniyor...
Yıllardır yazıp duruyoruz.. CHP’nin ana konularda tutum ve politikasını belirleyen bir programı olması gerekir.
Ama böyle bir programı yoktur.
2008 programı rafa kaldırılmış, yerine yenisi yapılmamıştır.
Kürt sorununun nasıl çözüleceği hiçbir platformda konuşulup görüş oluşturulmamıştır. Konu gündeme geldiğinde cevap çıkmıyor partiden.
Diğer ana konularda da durum farklı değildir...
