Akaryakıt fiyatlarının artması ve dizel motorlu araçlara ilginin azalması sonrası daha az tüketimli otomobillere yönelen tüketici ve filo şirketlerinin hibrit aşkı artmaya devam ediyor.
Dizel motorlu araçların giderek gözden düşmeye başlaması ve motorinle benzin fiyatları arasındaki makasın iyice kapanması, bireysel müşterilerin yanı sıra özellikle filo şirketlerinin hibrit araçlara olan aşkını artırmaya devam ediyor. Ağırlıklı olarak filo müşterilerinin hibrit modelleri tercih ettiği gözlenirken, bireysel tüketiciler arasında da hibrite yönelenlerin sayısı azımsanmayacak düzeye ulaştı.
2019’dan bu yana hibrit modeller satan Toyota’da bireysel müşterilerin payının yüzde 25, filo müşterilerinin payınınsa yüzde 75’i bulduğunu belirten Toyota Satış ve Pazarlama CEO’su Ali Haydar Bozkurt, birçok şirketin yüksek akaryakıt faturalarını düşürmek ve karbon ayak izini azaltmak için hibritleri seçtiğini söyledi. Türkiye’de tam hibrit tercihinin öne çıktığını ifade eden Bozkurt, “Hafif hibritlerin de dahil olduğu pazarda, Toyota’nın bu yıl için yüzde 23.3’lük payı var. Tam hibritler arasındaki paya baktığımızdaysa, bizim oranımız yüzde 71’e çıkıyor” dedi. Bozkurt, şöyle devam etti:
SUV talebi artıyor
“Toyota’nın hibrit satışlarında aslan payı, 2019’da satılmaya başlanan Corolla Sedan Hybrid’in oldu. Tüm zamanlarda toplam satışı 42 bin 28 adedi bulan Corolla Sedan Hybrid, Toyota Türkiye’nin toplam hibrit satışlarının yüzde 66’sını oluşturuyor. Bu yılki tüm Corolla satışlarına baktığımızdaysa, yüzde 31’inin hibrit olduğunu söyleyebiliriz. Corolla Sedan Hybrid’i, 15 bin 171 adetlik satışla C-HR Hybrid izliyor. C-HR’ın toplam hibritlerdeki payı ise yüzde 24 civarında.”
Dünyada SUV araçlara yönelik talebin arttığını, Türkiye’de de benzer bir durum yaşandığını kaydeden Toyota Pazarlama ve Satış CEO’su Bozkurt, bu durumu doğrularken, pazara sundukları yeni modellerle kendi satışlarında da SUV oranının artacağını belirtti. Bozkurt, Haziran’da satışa sunulan Yaris Cross ile Ekimde gelecek Corolla Cross gibi modellerin Toyota’nın SUV oranını artıracağını söyleyerek, “Son dönemde SUV’lar öne çıkarken Toyota olarak C-HR, Yaris Cross, Corolla Cross, RAV4 ve Land Cruiser olmak üzere geniş bir SUV yelpazesine sahip hale geldik. Crossover ve SUV tarzı araçlara doğru ürün gamında da bir yönelme var. Yeni gelecek Corolla Cross, satış adetleri anlamında çok olumlu katkılar sağlayacak. Çünkü Corolla Cross segment olarak çok önemli bir yerde bulunuyor” dedi.
İlk 7 ayda SUV araçların pazar payı yüzde 39.6 olurken, sedanların payı yüzde 36.7’de kaldı. Toyota’nın Türkiye’deki satışlarına bakıldığında sedan oranı yüzde 72.08 olurken, SUV’ların oranı yüzde 4.83’te kaldı.
‘Pazar en fazla 2021 kadar olur’
Otomobil bulunurluğu konusunda büyük bir değişim beklenmediğini ifade eden Ali Haydar Bozkurt, “Avrupa’da araç pazarında son 1.5 yıldır düşüş yaşanıyor. Düşüşün birinci sebebi AB’de de araç bulunurluğu sorunu olması. 3 ayı aşan bekleme süreleriyle karşılaşılıyor... Dünyadaki gelişmeler böyle devam ederse, 2023’ün de benzer geçeceği endişesi var” dedi.
Türkiye’de bu yıl da pazarın seyrini “markaların ne kadar araç bulacağının belirleyeceğini” vurgulayan Bozkurt, krediye ulaşmadaki sıkıntıların da etkisiyle, pazarın “en fazla 2021 civarında olacağını” düşündüğünü belirtti.
‘Herkes bir an önce almaya çalışıyor’
Otomotiv pazarında fiyatları artıran pek çok etken bulunduğunu, sürekli zam gören bir ürün haline geldiğinden ihtiyaç sahiplerinin bir an önce araç satın almak istediğini vurgulayan Toyota Satış ve Pazarlama CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Fiyatları artıran etkenler arasında 2 yıldır süren araç bulunurluğu, üretici maliyetlerinin artması ve kurdan dolayı yaşanan artış var. Bunun üzerine vergi matrahından dolayı yaşanan artış da ekleniyor. Vergi dilimi yüzde 50’den yüzde 80’e geçtiğinde sadece bu sebepten ötürü, fiyat 4’te 1 oranında artıyor. Bütün bunların birleşiminden dolayı araç, zam gören bir ürün oldu. Bu yüzden ihtiyaç sahibi de bir an önce almak istiyor” ifadelerini kullandı.
2. el fiyatlarının düşmesi için de öncelikle araçların bollaşmasının gerektiğini vurgulayan Bozkurt, “Böyle durumda ikinci el aracın fiyatı, sıfırın altında, olması gerektiği gibi konumlanır” dedi.
FİLODA HAFİF TİCARİNİN YÜKSELİŞİ
Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), yılın ilk yarısına ilişkin sektör verilerini açıkladı. Söz konusu verilere göre, operasyonel araç kiralama yani filo kiralama sektörü, yılın ilk yarısında 13.9 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 30 bin 700 adet aracı filosuna kattı.
Yılın ilk yarısı itibariyle sektörün aktif büyüklüğü 65 milyar 400 milyon TL’yi bulurken, bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı geçan yıla oranla yüzde 1.4 artışla 241 bin 500 adede ulaştı. Operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araç payının yüzde 5.8’e, elektrikli ve hibrit araçların payının da yüzde 7.6’ya çıkması, raporda dikkat çeken diğer detaylar oldu.
Değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, piyasada yaşanan araç bulunurluğu sorunu nedeniyle istenilen filo büyüklüğüne ulaşılamadığını söyledi. Ekici, şunları söyledi:
“Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerine göre, 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9.3, otomobil pazarının yüzde 10.3, hafif ticari araç pazarının ise yüzde 5.6 daraldığı görülüyor. Otomotiv pazarında yaşanan bu daralmanın daha ne kadar devam edeceğini öngörmek güç... Yeni otomobil tedarikinde bu dönemde sıkıntı olduğu için araç kiralama sektörü de arzu edilen araç filosu büyüklüğüne, büyüme potansiyeli olmasına karşın, ulaşamıyor. Buna rağmen, sektör olarak müşterilerimizi araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri geldiğinde müşterilerimizin araç kiralama kontratlarının süresini uzatıyor ya da 2. el araçlar kiralıyoruz.”