Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Sürücüsüz otomobiller, araçlardaki son moda teknolojiler, sürüş yardım sistemleri, yeni model trendleri filan derken, Amerikalıların yeni çılgınlığına Fransız kalıp es geçmeyi başarmışım! Ne miymiş? Okuyalım, görelim...

Meğer gündeme Fransız kalmışım
Meğer gündeme Fransız kalmışım

Aile çıkartmalarına (sağda) tepki duyanlar için de saldırgan içerikli çıkartmalar (solda) piyasaya sürüldü.

Yok yok, kesinlikle karar verdim, otomotiv ve otomobil dünyasını izlemek için mitoz bölünme geçirmem gerekiyor. Hatta mümkünse birkaç kez. Arkadaş, otomobillerdeki son moda teknolojik donanımları, sürüş yardım sistemlerini, üretimdeki yenilikleri,
yeni modellerle ilgili modayı, sürücüsüz otomobilleri Allah’a şükür neredeyse
hap yapıp yuttum. Eh, otobüs ve kamyon dünyasını da kıyısından paçasından izlemeye çalışıyorum. Otomotiv endüstrisi desen, göbek adım olacak!
“Eeee? Daha ne kalabilir ki?” filan derken, geriye hâlâ atladığım şeyler kalmış olması, mitoz bölünme arzumu daha da artırıyor. Taktım ben bu işe! Mesela bu sıralar Amerika, İngiltere
ve Avustralya’da “aile çıkartmaları” tartışılıyormuş da ben bu işe Fransız kalmışım... Şaka değil, “10 numara,
5 yıldız” gerçek! Üstelik yeni değil, yeniden alevlenen bir tartışmaymış ki
bu da bana gazoz kapağını hatırlattı!

Adeta yürüyen Facebook!
Efendim meğer Amerika’da şu sıralar bazı sürücüler, otomobillerinin arka veya yan camlarını Facebook’taki profil misali “aile çıkartmaları” ile donatıyorlarmış. “Bak bizim ailemiz bilmem kaç kişi, hepimizin de birer özelliği var!” anlamında her bir aile ferdi için, onu simgeleyen birer çıkartma (İngilizcede sticker) yapıştırıyormuş. Hatta bunun
için bir dolu farklı karakter yaratılmış. Örneğin “top oynayan”, “uçurtma uçuran” veya “bisiklete binen” erkek çocuk, “bale yapan” kız çocuk, “sosis pişiren” baba, “dikiş diken” veya “alışverişe giden” anne karakterleri gibi...
Bu, bazı Amerikalılar arasında görgüsüzlük olarak nitelenirken, bazılarında da “Aaa, ben de istiyorum!” etkisi yaratıyormuş. Sonuçta bu akım, Amerikan “bireyselciliği”nin bir ürünü olarak kabul ediliyormuş. Avustralya’da da benzer bir durum olduğunu söyleyeyim. Birkaç yıldır hem de. Ayrıca bu çıkartmaları Avustralya’dan 20 ülkeye ihraç eden bir şirket de mevcut...
Dediğim gibi, akım son dönemde özellikle Amerika’da iyiden iyiye yayılmış. Bu çıkartmaların büyük müşterisi de kadın sürücülermiş ki buna hiç şaşırmadım. Hatta kadın sürücüler, son dönemde üretici firmaya baskı yaparak, köpek ve kedi çıkartmalarının da satışa sunulmasını sağlamışlar. Zira evcil hayvanlar da ailenin birer üyesi sayılıyor. Ayrıca bekar ve evcil hayvanlarıyla yaşayan kadın sürücülere “Bu da benim ailem!” deme imkanı tanıyor.

Karşıtları da türedi
Tabii bir akım çıkar da onun karşıtı olmaz mı? O da olmuş. Nitekim bu akıma sinir olanlar için de bir dizi farklı çıkartma piyasaya sürülmüş. Su tabancasıyla “çizgi aile fertleri”ne ateş eden, otomobille ya da motorlu testereyle “karakterler”i kovalayan tipler türemiş. Tipler dediysem, onlar da “çizgi” tipler ve çıkartma olarak yapıştırılıyor. Altında da “Sizin çizgi ailenizi kimse takmıyor!” yazısı var.
Peki bu zımbırtı nereden çıkmış? Meksika’dan... Yıllar önce Meksikalılar, ailelerindeki her bir çocuğu belirtmek için onların cinsiyetlerini simgeleyen figürler koyuyormuş araçlarına. Bir de Türkiye’de olduğu gibi tüm çocuklarının isimlerini yazdırma olayı da varmış onlarda. Ancak bu, tartışma konusu olmuş kısa sürede. Çünkü bunun, kötü niyetli insanlara
koz verdiğini savunanlar çıkmış. Meksika gibi bir yerde de gayet doğru bir düşünce.
Ancak bundan da önce, ben
diyeyim “8 asır” filan, silahşörler bunun bir benzerini kalkanlarına yaparmış.
Yani evli olup olmadıklarını ya da ailenin kaçıncı çocuğu olduklarını bir şekilde kalkanlarına simgelerle işletirlermiş. “Miras değil, alın teri!” yazan var mıydı merak etmedim değil tabii!
“Amaaannn, Amerikalılar işte!” demeyin. Bizde de “Arabada prenses/prens var” çıkartmaları yapıştırmak ya da asmak, “metal harflerle” çocukların adlarını araca yazmak gibi alışkanlıklar yok değil. Hatta sevdalısının tahsil durumunu belirten “Liselim” yazılarını halen görüyorum.

Haberin Devamı

Meğer gündeme Fransız kalmışım

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

Çinli Hummer değil, “Cesur Asker!”

Fotoğrafı görür görmez “Aaaaaa, Çinli Hummer” diyebilirsiniz. Ama öyle değil.
Bir kere onun markası “Çinli” değil, “DongFeng” olur. İkincisi, modeli Hummer değil, “Cesur Asker” (Brave Soldier) imiş. Hatta Çin pazarının anlayacağı türden “EQ2040H” deniliyor. Tabii ben anlamıyorum, Çinli değilim! Üçüncüsü, araç henüz konsept yani henüz seri üretilmiyor. Dördüncüsü, bu aracın 2012’de sergilenen “Brave Soldier-EQ2050 M3” adında bir abisi de vardı. Beşincisi EQ2050 M3’ün “EQ2050” adındaki dedesi sadece Çin ordusunda askeri amaçlı kullanılıyormuş. Altıncısı, fotoğraftaki “en hakiki” Cesur Asker konseptinde “Amerikan malı” 4.5 lt Cummins motoru varmış.