Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Otomotiv firmaları, çok güvendikleri yeni modelleri için kesenin ağzını açmaktan kaçınmaz. Özellikle de söz konusu olan tanıtım ise... Kimi zaman kutuya sokarlar, kimi zaman ise bir binanın 86’ncı katına çıkartırlar...

“Atlar” da yüksekten uçar

2015 model Mustang Convertible, tanıtım için Empire State binasının 86’ncı katına çıkartıldı.

O zamanlar daha çocuktum. Sevgili “süt oğlan” Anadol, dedemlerin nüfusuna henüz yeni kayıt olmuştu. Yani yıl 1972 veya 1973. Süt Oğlan’la ilk seyahatimiz de işte o döneme rastlamıştı. İstikamet İzmir’di.
Biraz olaylı sayılabilecek yolculuktan sonra Foça’ya, ardından da İzmir Fuarı’na uğramıştık. Hayatımda ilk kez İzmir Fuarı’nı görmek, benim için muhteşem bir deneyimdi. Zaten
o döneme kadar benzer başka bir deneyimimin olmasını bekleyemezdim. Sonuçta 5 yaşında bir adamım işte...
O dönemde şimdiki gibi bolca otomobil fuarı filan olmadığından, insanlar yeni otomobilleri burada görüyordu. Bendeniz de öyle. Ve net hatırlıyorum ki Tofaş, “yeni” Murat 124 için zamanına göre harika bir stand hazırlamıştı. Bildiğiniz “Murat 124 Dünyası” şeklinde. Hatta
bu standın içine bir de ortadan ikiye bölünmüş bir 124 bile koymuştu.

Kargo uçağıyla tanıtım
İngiliz firmaları İngiltere pazarı için bu gibi hoşluklar yapmaya bayılıyor. Mesela yeni Range Rover’ın tanıtımı için kimsenin aklına gelmeyecek bir parkur seçmişlerdi. Bir devasa Boeing 747 kargo uçağı... Adamlar koca Range Rover’ın tırmanma ve manevra kabiliyetinin,
toz toprak içine girmeden de kanıtlanabileceğini göstermişti. Nitekim Range Rover, uçağın yanından girip burnundan çıkıveriyordu... Hoş Mercedes, bundan bir önceki A-Serisi’ni, Fiat ise Punto Evo’yu birer uçak gemisinde tanıtmıştı. Sanırım Lamborghini’nin de uçak gemili
bir tanıtımı mevcuttu.
Bir başka İngiliz (aslında Alman-Amerikan) marka Vauxhall de renkli tanıtımlarıyla hatırladığım örneklere sahip geçmişinde. Örneğin markanın desteklediği moda haftası etkinliği, zaten yeterince ses getiren bir sponsorluk da olsa, Londra’nın yeni simgesi London Eye önünde “12 tekerlekli” bir podyum kurduklarını da gördüm. Yani fotoğraflarından tabii. Üç tane Corsa’yı
arka arkaya dizen Vauxhall, bu araçların tavanına boydan boya bir podyum kurmuştu.
Ancak firmanın bana göre en dahice tanıtımı, yılların alışılmış Vectra’sının yerine geçen Insignia’nın tanıtımı için yaptıkları numaraydı bence. Adamlar adeta “dizide” Insignia’ya uzaydan gelen esrarengiz yaratık rolü vererek, Londra’daki belediye binası önündeki parka uzay gemisiyle indirmişlerdi! Aslında uzay gemisi, o parka düşmüştü mü desem bilemedim. Çünkü böyle bir ortam yaratmayı başarmışlar, dumanlarını bile esirgememişlerdi. Tabii bir de nasıl olduysa, Otomobil Fuarı’nın basın gününde düşmeyi becermişti uzay aracı... Manidar zamanlama işte. Insignia halen ses getirmeye devam ediyor ama aktörlükte ne kadar başarılı bilemeyeceğim.

86 kat yukarıya da çıktı
Chevrolet’nin yeni bir modeli için, o aracın oyun hamurundan bire bir maketini yapıp işlek bir caddeye park etmesini de unutmuyorum. Fransız üretici Renault’nun, pek fazla başarılı olamayan Wind modeli için yine İngiltere’de düzenlediği yarışmayı hatırlıyorum örneğin. İnsanlara “iç çamaşırlarınız hariç üzerinizdeki giysileri 12 saniyede çıkarın, bunun videosunu da bize gönderin” gibi bir etkinlik yapmışlardı. Kaç kişi katıldı bilemiyorum ama Wind’in tavanı 12 saniyede açılabiliyordu.
Alman Audi dört tekerlekten çekiş sistemi “quattro”nun 25’inci yılı nedeniyle A6 Quattro’yu bir kayakla atlama pistinin tepesine kadar çıkarmıştı. Ama herhalde en akılda kalıcı aktivite, Ford’un efsane “at”ı Mustang için yaptığıdır. Sen, bundan 49 yıl önce bir Mustang Convertible’ı üçe böl, asansörlere yükle, 86 kat yukarı çıkar ve burada yeniden monte edip sergile. Bununla da yetinme, aracın 50’nci yılı nedeniyle 2015 model Mustang Convertible aracı 49 yıl sonra (bu model, Mustang’den bir yıl sonra çıktı çünkü) yeniden Empire State binasının 86’ncı katına aynı yöntemle çıkar. Üstelik sadece iki günlüğüne. Bunun için günlerce araştırmalar yapılsın, aracı monte edecek ekip günlerce “söküp-takma” eğitimi yapsın... Seyir terası normalde açık kaldığı için, halka kapalı olan altı saatte tüm operasyonu ve otomobili bitirmek için... Sonrasında “Atlar 86’ncı katta gezer” olayı! Hepinize mutlu bir pazar dileğiyle.

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

Sakın öyle bakma bana!

Haberin Devamı

Hangi çizgi filmdi hatırlamıyorum. Ama küçüklüğümde televizyonda seyrettiğim karakter çok kızmış, kendisinden daha büyük olan bir başka karaktere “Öyle bakma banaaaa, benekli danaaaa / Birine mi benzettin, tren mi zannettin!” gibi bir atar yapmıştı. Evinin telefon numarasını bile zor hatırlayan ben, bu fotoya bakınca tekerlemeyi şıp diye hatırladım. Bu da bana “hafızamın bir oyunu” olsa gerek. Evet, kendisi Hyundai marka bir “kahraman” olup Hindistan’da çocuklara teknoloji ve çevre bilinci aşılamak için geliştirilmiş. Kendisinin bir de şaşı gözlü ve pervaneli arkadaşı da var. Ancak “Dünyayı ben kurtaracağım” iddiasında ve biraz da sinirli görünüyor sanki. Yanılıyor muyum? “Öyle bakma banaaaaa!”