Kartal, Gaziantep engelini kolay aştı, 3’te 3 yaparak zirvedeki yerini sağlama alırken çok özlediği şampiyonluk için ne kadar iddialı olduğunu kanıtladı. Fenerbahçe üst üste yaşadığı şoklara rağmen sezonun en iyi futbolunu Sivasspor’a karşı oynadı, farklı galibiyetle fırtınalı denizden çıkmayı başardı
Spor Toto Süper Lig’de 3. hafta da geride kaldı ve milli araya girdik. İlk 2 haftada heyecanı yüksek, mücadelesi sert, kalitesi üst seviyelerde maçlar izlemiştik. Tempo son haftada yine yüksekti, futbol severler birbirinden keyifli maçlar izledi.
Kasımpaşa, Konya’da son dakika golüyle galip geldi. Karabükspor de evinde Gençlerbirliği’ni yine son saniyelerde penaltıdan bulduğu golle mağlup etti.
Haftanın en çarpıcı sonuçlarına Sanica Boru Elazığspor ve Akhisar Belediyespor imza attı. Kayserispor deplasmanına çıkan Elazığspor, müthiş bir ilk yarı performansı sergiledi. Deniz Yılmaz, Görkem Görk ve Özgür Özkaya’nın golleriyle henüz 34. dakikada 3 farkı yakalayan bordo-beyazlı takım şapka çıkarılacak bir futbol oynadı. Özellikle stoper Görkem’in attığı gol, forvetleri bile kıskandırdı. Norveçli teknik direktör Trond Sollied ve öğrencileri, cesaretin karşılığını altın değerinde
2. HAFTANIN PANORAMASI
Yabancı statüsünün 6+0+4’e dönüşmesi nedeniyle kalitenin düşeceğini ileri sürenler fena halde yanılmış görünüyor. Çünkü Fernandes, Kuyt,Melo gibi kaliteli yabancılar sahada ter dökmeye devam ederken, kontenjanı doldurmak için transfer edilenler ise genelde tribünde oturuyor. Onların yerine görev yapan Türk oyuncular da görevlerini layıkıyla yerine getiriyor
Spor Toto Süper Lig’in 2. haftası deyim yerindeyse nefesleri kesti. Müthiş maçlar, kıran kırana mücadeleler, harika goller izledik. Aksiyon filmi gibi karşılaşmalarla hop oturduk, hop kalktık...
Futbol adına ne ararsanız vardı yeşil çimlerin üzerinde. Futbol seyircisinin geç saatlerde oynanmasına rağmen maçlara gösterdikleri ilginin de geçtiğimiz sezona göre arttığını gözlemledik. İlk hafta oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçı için Atatürk Olimpiyat Stadı’nda 50 bin siyah-beyazlı taraftar gitti. Bordo-mavili futbolseverlerin yasaklı olması muhtemel bir seyirci rekorunu engellemişti.
Bu hafta Bursaspor-Galatasaray maçında tek boş koltuk yoktu. İstanbul’da, Kayseri’de, Trabzon’da ve Sivas’ta da tribünler büyük ölçüde doldu. Problemli bir sahaya da rastlamadık. Zeminlerin güzelliği hem futbolun
6+0+4 kuralı, Türk futbolcuların Süper Lig’deki ağırlığını ciddi biçimde artırdı. Sadece 5 takım 6 yabancı hakkını ilk 11’de kullandı. Oyuncu değişimlerine de Türk oyuncular damga vurdu. Teknik adamların sonradan sahaya sürdüğü 48 futbolcunun 40’ını yerliler oluşturdu
Türkiye Futbol Federasyonu’nun geçen sezon kulüplerin tam desteğiyle belirlendiği üzere 6+0+4 kuralını uygulamaya koyması Spor Toto Süper Lig’de taşları yerinden oynattı.
2013-14 sezonunun ilk haftasında toplam 247 futbolcu görev yaptı. Statü değişikliğinin ardından ligdeki ağırlıkları artan Türk futbolcuların ilk haftadaki sayısı 150 olurken, yabancılar ise 97’de kaldı.
Sadece 5 takım ilk 11’de 6 yabancı hakkını kullandı. 5 takım, 5 yabancıyla sahaya çıkarken, 1 lejyoner sonradan oyuna dahil oldu.
İlk hafta en az yabancı ile oynayan takımlar Akhisar Belediyespor, M.Park Antalyaspor ve Sanica Boru Elazığspor (4 yabancı) oldu. Galatasaray hepsi 11’de olmak üzere 6 yabancı, Fenerbahçe ve Beşiktaş 5 tanesi ilk 11’de toplam 6 yabancı kullanırken, Trabzonspor 4’ü ilk 11’de 5 yabancıya görev verdi.
Ligin ilk haftasında takım başına yabancı oynatma ortalaması 5,39 oldu. İlk 11’de oyuna başlayan yabancı sayısı
İsveç’te, Elfsborg evinde Syrianska’ya şans tanımaz. Atvidaberg, Brommapojkarna engelini aşar, iyi bir form grafiği yakalayan Djurgardens de Östers’i mağlup eder.
2. Lig’deki Degerfors-Assyriska randevusu ise üst biter
Gefle beraberliğinin ardından Malmö’ye kaybeden Elfsborg sıkıntılı günler geçiriyor. Syrianska randevusu Elfsborg için düzlüğe çıkma yolunda önemli bir fırsat olarak görünüyor. Ev sahibi takım, son sıradaki rakibini yenerek kendine gelecektir.
Son 6 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik alarak alkış toplayan Djurgardens, Östers engelini aşarak orta sıralara tırmanmak için her şeyini ortaya koyacaktır. Djurgardens’in kazanması en güçlü ihtimal gibi görünse de “alt” olasılığı da dikkate alınmalı.
La Liga’da 5 haftadır kaybetmeyen Athletic Bilbao son 2 maçta ateş hattındaki Mallorca ve Zaragoza’yı mağlup etti. Bilbao gibi iddiası olmayan Levante ise son 7 maçta 5 yenilgi, 2 beraberlik aldı. Ev sahibi ekip üç puanla sahadan ayrılır.
Ligin hedefsiz iki ekibi “prestij” mücadelesinde kozlarını paylaşacak. Getafe son 6 maçta 5 yenilgi alarak çok kötü bir grafik çizdi. Vallecano da son 6 maçta yalnızca 1 kez kazanabildi. Bu müsabakada goller karşılıklı atılacaktır.
Haftanın en renkli geçmeye aday maçı Anoeta Stadı’nda oynanacak. Şampiyonlar Ligi ön elemesinin biletini Valencia’ya kaptırmamak isteyen Real Sociedad’ın, Jose Mourinho ile yollarını ayıran, cezalı Ronaldo’dan yoksun Real Madrid’i yenmesi sürpriz olmaz.
Trabzon’a kaybeden Büyükşehir son haftaya büyük bir korkuyla giriyor. Turuncu-lacivertli takımın galibiyet halinde bile ligde kalması zor. Karabükspor ve Akhisar’ın alacağı sonuçları bekleyecek olan Büyükşehir her şeye rağmen Kasımpaşa engelini aşacaktır.
Geçen hafta Mersin’i son dakika golüyle yenerek ligde kalma yolunda çok büyük bir avantaj sağlayan Gekas’lı Akhisar Belediye, Orduspor deplasmanında hata yapmaz. Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri, büyük bir mücadele verdikleri sezonu Ordu’da mutlu sonla noktalayacaktır.
UEFA Avrupa Ligi biletini kapan Bursaspor’un ligi 4. sırada bitirmesi kesinleşti. 9. basamakta yer alan Gençlerbirliği’nin yeri ise sağlam değil. Konuk takımda Pinto cezalı, Ferdinand ve Edu ise izinli olarak ülkelerine döndü. G.Birliği’nin kazanması sürpriz olmaz.
Süper Lig’de 33. haftanın panoraması, “Azmettiriciler mutlu musunuz?” başlığıyla dün gazetemizin 29. sayfasında yayımlanmıştı.
11 yaşında bir kız ve 6 yaşında bir erkek evlat babası olarak, Burak Yıldırım’ın derbiden sonra kalbinden bıçaklanarak öldürülmesinden duyduğum büyük üzüntünün etkisiyle sert bir yazı kaleme aldım. Yazıda iki kulüpten birçok yönetici ve futbolcuyu, şiddeti körükleyen davranışları nedeniyle eleştirdim.
“Azmettirici” ifadesini elbette, “katilin eline bıçağı verenler” manasında kullanmadım ancak sert ve ağır olduğunu kabul ediyorum. Bu kelimeyi, korkunç bir cinayetle sonuçlanan olayın etkisiyle seçtiğimi tekrar belirtmek isterim. Saygılarımla...
Derbi maçtan sonra evine gitmekte olan gencecik bir insanın sırf karşı takımın taraftarı olduğu için kalbinden bıçaklanarak öldürülmesi gününe nasıl getirildiğimizi artık açıkça ortaya koymalıyız. Hazırsanız kimseyi atlamadan cinayetin azmettiricilerini sıralayacağız
Rahmetli İslam Çupi’nin, ölümsüz efsaneler Metin Oktay ile Lefter’i bir araya getirdiği unutulmaz fotoğraf karesini bilmeyen çok azdır. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın gerçek dost olduğu, taraftarların tribünde birlikte maç izlediği yıllardaki bir derbinin sonunda, Metin Oktay ile Can Bartu’nun formalarını değiştirerek büyük bir saygıyla giymeleri de zihinlerde hep canlı durmaktadır. Bu kareler tarihe geçmiştir, hiç kimse silemez, silemeyecek...
19 yaşındaki Burak Yıldırım’ın pazar akşamı oynanan; o lanet olası, hastalıklı, sözde derbiden sonra kalbinden bıçaklanarak öldürülmesini de kimse unutmamalı.
Evine giden gencecik bir insanın sırf karşı takımı tuttuğu için katledilmesi gününe nasıl getirildiğimizi açıkça ortaya koymalıyız. Hazırsanız, kimseyi atlamadan azmettiricileri yazacağız...
Ü.A.: “Bu ateş üfleyerek sönmez, çözüm zamana yayılamaz. Türk futbolu çok ağır bir şaibe altında. Toplumumuzu sadece