İzmir Aydın Otoyolu’nun Bornova -Çiğli arasındaki Karşıyaka Tüneli’nde “Plaka Tanıma Sistemi” ile tünel içinde 90 kilometre hız uyarı levhaları olmasına rağmen, 10 sürücüden 8’nin bu kurala uymadığı iddia edildi.
Karşıyaka ile Bornova arasında her gün iki kez gidip geldiğini belirten Ümit Şafak, Bornova - Karşıyaka arasındaki otoyolda bulunan 1876 metrelik tünelde hız sınırına uyulmadığını belirterek, izlenimlerini şöyle dile getirdi:
“Ülkemizde trafik Allah’a emanet. Polisler de olmasa trafik iyice allak bullak olacak. Yollar yapılıyor, ancak kurallar çiğneniyor. Ülkemizde kırmızı ışıkta geçen bir araç yüzünden 13 yurttaşımız aynı anda yaşamını yitiriyorsa acilen önlem almamız gerekiyor. Avrupa’da gerek kent içinde gerekse otoyollarda kuralları çiğneyenler ağır cezalara çarptırılıyor. Ummadığınız yerde karşınıza dudak uçuklattıran para cezaları çıkıyor. Bizde bu sistem niçin uygulanmıyor? Bu yolda Plaka Tanıma Sistemi var. Ancak, sadece girişte uyarıyor. Tünel içinde kimse kurallara uymuyor. Ben orta şeritten 90 kilometre süratle gidiyorum. Solumdaki ve sağımdaki şeritlerden geçen araçların hızları en az 120 -130 kilometreyi buluyor. İlginç olanı ise ben orta şeritte 90 kilometre süratle seyrederken arkamdaki araç, sürücüsü tarafından uzun farlarıyla uyarılıyorum. Tünel içinde hız yapanlar tespit edilip cezalandırılmıyor? Buradan her geçişimde korkuyorum.”
Trafo çevresi, içki içme ve sevişme mekanı olduBu şikayeti okurumuz Mehmet Sığırcı iletti ve kentimizi yönetenlere aktarmamızı istedi. Okurumuz şikayetini şöyle ifade etti: “Bu sorunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Buca Belediyesi’ne, Edaş’a, Tedaş’a (Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş’ye) Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdim. Ne yazık ki sonuç alamadım. Sorunumuz şu: Buca Bahçakapı ve Yayalacık mahallelerinin arasında kalan 191/6 Sokak aynı zamanda Hazreti Mevlana’nın Heykeli’nin de yanı. Bu sokakta aylar önce bir elektrik dağıtım trafosu yapıldı. Bu trafo yapıldığı günden beri konumu ve duruşu ihtibari ile bizleri çok ama çok rahatsız ediyor. Çünkü, bu trafonun çevresinde gerekli tel örgü, yani koruma olmadığı için geceleri içki içilen ve rahatça sevişilecek bir mekan haline geldi. Ayrıca hem gündüzleri, hem de geceleri genel tuvalet gibi kullanılıyor. Biz, bu trafonun da diğer trafo binaları gibi tel örgü ile çevrilmesini istiyoruz. Ayrıca buradaki boş alana moloz ve çöp dökülüyor. Buca Belediyesi ise hiç mi hiç ilgilenmiyor.”
Konuyu Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile GEDİZ Elektrik Dağıtım İzmir İl Müdürü Mehmet Buharalıoğlu’nun dikkatine sunuyorum.
Çocuklarımız için otobüs istiyoruz
Çeşme Belkent Evleri sakinleri Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’na seslenerek, “Yıllardır dikkate alınmayan ulaşım konusundaki isteklerimizin yerine getirilmesini istiyoruz. Burası 180 hanelik kooperatif evlerinden oluşan bir semt. Merkeze 2 kilometre uzaklıkta ve sitemiz bir tepe üzerinde kurulu. Tepede olması nedeniyle yürüyerek gidip gelmek oldukça zor. Bu nedenle belediyemize çeşitli zamanlarda, imza toplayarak toplu taşıma aracı koyması konusunda destek olmasını istedik. Tabii sorunumuza yıllardır çözüm getirilmedi. Üstelik bu kooperatifi belediyemiz kurdu. Biz şu anda ulaşımı olmayan bir dağ köyünde yaşıyor gibiyiz. Neredeyse 11 yıldır burada oturan insanlar merkeze iki kilometre olan yolu, kışın soğuk ve yağmurda, yazın da sıcakta yaya olarak kat ediyor. Ayrıca sitemizin yakınından hiçbir ulaşım aracı geçmiyor. Belediyemizden okullar açılmadan diğer semtlere olduğu gibi Belkent’e de otobüs tahsis etmesini istiyoruz. Belediyenin işi halka hizmet etmek ise, belediyemizden bunu istemek de halk olarak bizim hakkımızdır. Umarız belediyemiz bu yıl duyarlı davranır da semtimize otobüs seferleri başlatır” diye dert yanıyorlar.
Baz istasyonu tehlike saçıyor
Buca Şirinyer’den arayan okurumuz Necati Aygın, evinin yakınındaki baz istasyonundan şikayet ediyor. Aygın, Buca belediyese Zabıta Amirliği’nin yakınındaki 506/3 Sokak’taki baz istasyonunun sağlıklarını tehlikeye attığını söylüyor ve şöyle diyor: ”Apartmanda onkoloji ve kalp hastaları var. Üç kuruş para alacağım diyen bu insanlar, sağlığımızı tehlikeye atıyor. Belediye yetkilileri buna neden dur demiyor?”
Çevre dostu poşet mecbur edilsin
İzmirli onlarca okurumuz, Konak Belediyesi’nin “Çevre Dostu Poşetli Yaşam” projesinin diğer ilçelerde ne zaman başlatılacağını sordular. Karşıyaka, Bornova, Karabağlar ve Buca’dan arayan okurlarımız; “Konak Belediyesi bu haftadan itibaren ilçesindeki semt pazarlarında çevre dostu poşetleri kullandırmaya başladı. Bizler de bu uygulama ne zaman başlatılacak” diyor.
Yeşildere’ye lağım suyu akıyorOkurumuz Abdüllatif Sanlı, Büyükşehir Belediyesi’ni derelerin temizliği konusunda şöyle uyarıyor: “Geçenlerde İzmir’de derelerin bakım ve temizliğinin yapıldığıdan bahsedildi. Ama Yeşildere’nin durumu içler acısı. Askeriye ile Kemer arasındaki birçok gecekondunun lağım suları, künkler kırılmış olduğundan dereye akıyor. Örnek mi: Kayasuyu Camii yanı gibi. Ayrıca vatandaşlar çöplerini ve molozlarını dereye atıyorlar.”
Yolumuz ne zaman asfaltlanacak?
Hüsnü Sarper, “Sulsan A.Ş. olarak kuru meyve üretimi-ambalajı-satışı yapmaktayız. Kemalpaşa Sütçüler köyünü geçtikten sonra, Akalan köyü karşısında kurulu işletmemizin önünden geçen takriben 300 metrelik bir yol kışın delik deşik olup yüklü TIR’lar ile çeşitli vasıtalar için tehlike arzetmekte. Yazın da kaldırdığı yoğun toz gıda işletmemizi olumsuz şekilde etkilemektedir. Yolumuzun bir an önce asfaltlanmasını istiyoruz” diyor.