Kemal Önderoğlu

Urla Bademler köyü sakinleri, İzmir Valiliği’ne, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, Güzelbahçe Kaymakamlığı’na, İzmir Çevre İl Müdürlüğü’ne gönderdikleri dilekçelerin birer nüshasını köşemize göndermiş. Bu köydeki Hisarevleri sakinleri ile bu bölgede kafe ve restoran gibi işyeri sahipleri oldukça dertli. Okurlarımız bakın ne diyor:
“Pis koku rahatsız ediyor”
“Biz Urla ilçesine bağlı Bademler köyünde ikamet etmekteyiz. Son yıllarda köyümüz sınırları içerisinde bulunan hayvan yetiştirme çiftliklerinden de hindi yetiştirme tesislerinden çıkan rahatsız edici kokular bizleri evlerimizde rahatsız ettiği gibi yol boyunca kurulu olan işyerlerini de iş yapamaz hale getiriyor. Bu nedenle; bol oksijenli olarak bilinen bu bölgede oksijen yerine tarif edilmesi imkansız tiksindirici kokuyu tenefüs etmek zorunda kalıyoruz. Hindi çiftliği ile ilgili şikayetlerimizi kentimizi yönetenlerin tamamına aktardık. Ayrıca çiftliğin sorumlularını da uyardık. Ancak kimse ilgilenmedi.”
Bu bölgedeki işyeri sahiplerinden Fulya Eskicioğlu, Venhar Eskicioğlu ve Ramazan Zeren ise şunları söyledi:
“Pis koku ve zaman zaman havaya salınan tüyler yüzünden işyerlerimiz kapanma aşamasına geldi. Yanımızda

2 Mayıs 2011 günü “Çeşmeliler Tütüncüoğlu’na sesleniyor: Ilıca Plajı’na duş ve tuvalet yapın” başlıklı yazımızda okurumuz Mahmut Erkan, “Çeşme Ilıca Plajı ‘Mavi Bayraklı’ bir plaj. Ancak, bu plajda yeterli tuvalet ve duş yeri yok. Tuvalet ihtiyacı duyulduğunda özellikle hafta sonları plajı kullananlar ihtiyaçlarını ya denizin içinde, ya da plajın arka tarafında ve evlerin arasında duvar kenarlarında gideriyorlar. Bu da çok çirkin görüntü ve çevre kirliliğine neden oluyor. Yaz aylarında 3-4 ayımızı geçirdiğimiz Çeşme’deki bu çirkinlikler ilçemize yakışmıyor. Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’nun bu önerimizi dikkate almasını istiyoruz” demişti.
Engelliler istedi
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu aradı ve “Ilıca Plajı’nda yeterli duş yeri ve genel tuvalet var” dedi ve şu bilgileri verdi:
“Okurunuzun ilettiği şikayet, Ilıca Plajı’nın arkasındaki Şantiye Evleri çevresinde hafta sonları piknik yapanların duvar diplerini ve çevreyi tuvalet gibi kullanmaları sonucu oluşmaktadır. Şantiye Evleri sakinleri bu tür vatandaşları gördüklerinde yetkili mercileri arasınlar. Biz bu yıl Ilıca Plajı’na engelliler için de tuvalet yapacağız. Geçen yaz aylarında engelli

22 Nisan 2011 Cuma günkü köşemizde Bornova Profesörler Sitesi civarındaki yağmur suyu kanallarının her araç geçişinde yarattığı gürültü kirliliğini, “Yağmur suyu kanalına çözüm istiyoruz” başlığı ile dile getirmiştik. Üçüncü kez aktardığımız konu hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Şube Müdürlüğü aşağıdaki cevap yazısı geldi.
“Sn. Kemal Önderoğlu, Çözüm Hattı. Köşenizde ‘Yağmur suyu kanalına çözüm istiyoruz’ başlığı ile yayınlanan okur şikayetinde, Evka-3 çıkışındaki eski 124 Sokak’ın bulunduğu bölgede bulunan yağmur suyu kanalının gürültü kirliliği yarattığı belirtilmiş, değiştirilmesi istenmiştir. Konu ile ilgili bilgi veren İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, Bornova Adliyesi önü ve eski 124 Sokak’taki yağmur suyu kanallarının yenilenmesi için önümüzdeki günlerde ihaleye çıkacaklarını, vatandaşların isteği doğrultusunda delikli saç ızgaralar döşeneceğini bildirdi. İlginiz nedeniyle teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.”


Ilıca Plajı’na duş ve tuvalet yapın

Bu uyarı ve şikayeti okurumuz Mahmut Erkan iletti. Bakın ne dedi: “Çeşme Ilıca Plajı bildiğimiz kadarıyla ‘Mavi Bayraklı’ bir plaj. Ancak, geçen yaz sık sık gittiğimiz bu plajda ne duş

Bornova Merkez Hükümet Konağı ile Cumhuriyet Meydanı civarındaki konut ve işyeri sahipleri dertli mi dertli. Okurlarımız bakın ne dediler:
“Bornova gibi modern bir kentte hem de kentin merkezinde elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Hükümet Konağı ile Cumhuriyet Meydanı’na 300 metre mesafedeki 461, 461/1 Sokak’ta neredeyse her gün voltaj düşüklüğü ile elektrik kesintisi yüzünden kabus dolu günler geçiriyoruz. Sadece bu sokaklar değil bağlantılı bütün sokaklarda elektrik kesintisi yaşanıyor. Bu semt kent yenileme projesi kapsamında imara yeni açılmış olup mevcut tek katlı binalar yıkılarak yerine 5- 6 kat imarlı binalar yapılmaktadır.

40-50 yıllık kablolar

Yaşadığımız bu olumsuzluklar, bu çevredeki TEDAŞ’a ait 40- 50 yıldır değiştirilmeyen kablolar ile güçlendirilmeyen trafolar yüzünden meydana gelmektedir. Çünkü, 40- 50 yıl içinde bu semtteki tek katlı binalar çok katlı binalara dönüştürüldü ama elektrik şebekeleri aynı kaldı.” Bornova Merkez’deki yeni binalara yerleşen vatandaşlar ise şunları da söylediler:
“Eski binalar yıkıldı yerine apartmanlar yapıldı. Biz de yeni apartmanlara taşındık. Ancak, eski elektrik kabloları ile trafolar değiştirilmedi. Halbuki biz

Okurumuz Cüneyt Benli ile isminin açıklanmasını istemeyen bayan bir okurumuz, İzmir Metrosu ile İZBAN’da da yaşanan genel tuvalet konusuna değinmemizi istedi. Bu konuyu daha öncede dile getirmiştik. Halka açık genel tuvalet yok. Tuvalet var ama yalnızca görevlilere ait(miş). Peki siz hasta iseniz, örneğin prostat ve böbrek rahatsızlığı gibi bir hastalığınız varsa veya çocuğunuzun acil bir tuvalet ihtiyacı olursa, ne yapacaksınız? Görevli tuvalet kapısını açmazsa altınıza kaçırıp etrafa rezil olacaksınız. Avrupa’da metro ve raylı sistem ağlarına ait istasyonlarda, hatta yaya altgeçitlerinde bile genel tuvalet var ama bizde yok. 500 bin yolcu taşınılması hedeflenen raylı sistem bu eksikliğin fark edilmemesi düşündürücü.

Her köşe sidik kokuyor

“Pis kokuyor, diye genel tuvaletleri kapattıran zihniyeti kınıyorum” diye sözlerine başlayan okurumuz Cüneyt Benli bakın ne diyor:
“Trilyonluk iki hizmete ait istasyonlarda ne yazık ki halka açık genel tuvalet yok. Tuvalet var ama sadece görevlilere ait. Dünyanın hiçbir yerinde böyle birşey söz konusu olamaz. Belediye başkanlarının istasyonlarda ihtiyacı geldiğinde kapılar açılıyor ama vatandaşa yasak! Tuvalet kokuyor diye

25 Mart 2011 Cuma günkü köşemizde İzmir’de böyle rezil bir umumi tuvalet arasanız bulamazsanız” başlıkları ile Usta Gazeteci Öcal Uluç ve arkadaşı Avukat Fahrettin Akyürekli‘nin sinemaya gittikleri Konak Pier Alışveriş Merkezi’nde yaşadıkları olumsuzlukları dile getirmiştik. Uluç ve Akyürekli “Keşke gitmez olaydık” diye aktardıkları şikayetlerinde Konak Pier gibi bir tarihi mekana ait genel tuvaletin rezil mi rezil bir durumda olduğunu belirterek İzmir’e yakışmadığını dile getirmişlerdi.

“Bizden bu kadar”

Usta Gazeteci Öcal Uluç, daha sonra rezil durumdaki genel tuvaleti duyarlı bir vatandaş olarak Konak Pier yetkililerine aktarmak için gittiğinde karşısına çıkan tesis güvenlik müdürünün tavır ve davranışlarının kabalığının yanında Avukat Akyürekli ile birlikte bir dayak yemediklerini anlatmıştı.
Geçenlerde Handan Kılıçaslan isimli bir okurumuz aradı ve bakın ne dedi:
“Konak Pier’deki tuvalet yazınızı okudum. Zaman zaman gittiğim tesise geçenlerde yine gittim. Yazınız aklıma geldi ve bir gelişme olup olmadığını izlemek için genel tuvalete gittim. Aman Allah’ım gittiğime gideceğime bin pişman oldum. Çünkü, hiç birşey değişmemişti. Üzüldüm. Yıllardır süren bu

Karşıyaka 1831 Sokak’ta oturduğunu ve Ordu Caddesi üzerinde araç park etme sisteminin değiştirilmesinden sonra semtlerinde sorunlar yaşadığını belirten Faruk Çabuk şunları dile getirdi:
“İzmir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ordu Caddesi’nde kaldırıma dik araç park etme sistemini değiştirdi ve kaldırıma paralel olarak araç park etme mecburiyeti getirdi. İyi de bu uygulamadan sonra hayatımız zindan oldu. Birincisi akşam eve geldiğimizde artık arabamızı park edecek yer bulamaz olduk. İkincisi, aracınızı dik park ettiğiniz zaman plakanıza hemen ceza yazılıyor. Üçüncüsü de, yayalar için zor anlar başladı. Karşı kaldırımdan diğer kaldırıma geçmeye kalkıştığınızda sık aralıkla park eden araçların arasından geçemiyor ve süratle geçen araçların yanında yürüyorsunuz.”

Cadde, sürat yolu oldu

Okurumuz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dördüncüsü ve en önemlisi bu sistem sonrası Ordu Caddesi yarış yapılan yol oldu ve özellikle dolmuşçular yolcu kapmak için sürat yapmaya başladılar. Biz Ordu Caddesi sakinleri olarak bu uygulamadan oldukça rahasızız. Çünkü, bu değişiklikle buraya dik şekilde 200 araç park ediliyorsa, bu uygulama (düz) sonrası ancak 80 ile 100 araç park edebiliyor.

Çiğli 6800 Sokak sakinlerinden Sencer Tümer Evka-2, Esin Sitesi ve Evka- 6 sakinleri adına ESHOT’un yaptığı son düzenleme ile ilgili aşağıdaki eleştirileri yetkililere iletmemizi istedi.
Aynen aktarıyorum:
“Trenler (İZBAN ve METRO) rahat ve modern. Bazı istasyonlardaki problemler (yaya geçitlerinin olmayışı veya yetersizliği gibi) varsa da sistem iyi işliyor. Ancak, köşenizde belirtmediğiniz önemli bulduğumuz bazı konulara dikkat çekmek istiyoruz. ESHOT’un Şubat 2011’deki son düzenlemesi İZBAN ve METRO hatlarına uzak oturanlar için bir eziyet, bir kabus bir işkence haline dönüştü. Örneğin; İZBAN ile birlikte semtimizin 144 ve 145 hatlı otobüsleri iptal edildi, ki bu konuda itiraz etmemize rağmen. Bunlara karşılık Bostanlı İskele otobüsünü Çiğli İstasyon yakınından (aktarma merkezi) geçirip bizi Karşıyaka’ya gitmek için aktarma yapmaya mecbur ettiler.