8.HAFTA
Fransa’da haftanın maçı şüphesiz Marsilya’nın sahasında Paris Saint Germain’i ağırladığı karşılaşmaydı. Biri ligin lideri, diğeri ikincisi olan takımların mücadelesi 2-2 sona erdi. Sahada oynanan oyun ve ortaya çıkan sonuç Ligue 1’de sezonun devamı ve ülke futbolunun geleceği ile ilgili önemli ipuçları verdi:
1) Sezon sonunda bu iki takımın dışında bir ekibin şampiyonluk ipini göğüslemesi oldukça zayıf bir olasılık olarak görünüyor.
2) Paris Saint Germain’in ‘Los Galacticos’ uygulaması sonucunda kadrosuna kattığı isimler sergiledikleri oyunun verimliliği ile ülke futbolunun Avrupa’da sınıf atlamasına katkı sağlayabilirler.
3) 8. hafta sonunda 9 rakamı ile gol krallığı yarışında ilk sırada bulunan Zlatan Ibrahimovic, sahalardan uzun bir süre uzak kalmasını gerektirecek bir sorunla karşılaşmaması durumunda, lige damga vuran isim olmaya ve de bu ligin gol kralı tacını takmaya oldukça yakın gibi duruyor.
Marsilya, birlikte hareket edebilen iyi takım görüntüsü ile güçlü başkent temsilcisi karşısında yine iyi bir oyun ortaya koydu. Her ne kadar sahalarında 2 puan kaybetmiş olarak değerlendirilebilirlerse de ezeli rakibiyle arasında bulunan 3 puanlık farkı
7.HAFTA
Sezona Nice deplasmanında aldığı galibiyetle başlayan Ajaccio, bu skorun ardından taraftarlarında büyük bir beklenti yaratmıştı. Ancak ilk iki hafta sonrasında bir iyi bir kötü sonuçlar alarak yollarına devam ettiler. Örneğin Paris Saint Germain ile berabere kalarak takdir toplarken, Valenciennes’a 3-0 yenilerek ise şaşırttılar. Sonra Evian’ı yenip ardından Lyon’a yenildiler. Bir iyi bir kötü tablosunu kendisinin istikrar çizgisi yapan Ada ekibi ilk iki haftada topladığı 4 puanı, son 2 haftada da toplamayı başardı ve yeniden çıkışa geçti.
Haftayı Brest takımını yenerek 3 puanla tamamlayan Ajaccio aslında bu galibiyetin ipucunu geçen hafta Bordeaux deplasmanında vermişti. Ligin kalburüstü takımlarından olan rakibine karşı deplasmanda oldukça iyi bir mücadele veren Ajaccio iki kez geriye düştüğü maçta sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrılmayı başarmıştı. 7. haftada kendine denk güçte olan bir takım Brest ile karşılaşan kırmızı beyazlılar 56. dakikada Mehdi Mostefa’nın attığı tek golle rakibini evine puansız yolladı. Gol atamasa da bu karşılaşmada 70 dakika sahada kalan yeni transfer Mutu’nun da takıma yavaş yavaş ısınmaya başladığını gördük. Şimdi önlerinde
6.HAFTA
İtalya’da Cagliari-Roma maçı garip bir inatlaşmanın kurbanı olurken, İspanya’daki Vallecano-Real Madrid karşılaşması ise stat ışıklarının kablolarını kesen kişilerce sabote edilerek ertelenmeye zorlandı. Neyse ki Fransa Ligi’nde de ilginçlikler haftasına katkı sunacak bir gelişme yaşandı. Mevlüt Erdinç’in de bir gol attığı Toulouse-Rennes maçında, ev sahibi ekibin kalecisi Ali Ahamada 90+6’da attığı golle skoru 2-2’ye getirerek takımının 1 puanı kurtarmasını sağlayan isim oldu.
***
Ancak bu bile Fransa’da haftanın konusunu (yeniden) Marsilya olmaktan alıkoyamıyor. Hafta içerisinde Kadıköy’de azmine yakından tanık olduğumuz mavi-beyazlı ekip, evinde ağırladığı Evian’ı 1-0 yenerek yoluna firesiz devam etti, sezonun 6. maçında 6. galibiyeti hanesine yazdırdı. Elie Baup’un öğrencileri 50 yıllık bir zaman diliminin ardından bunu başaran ilk takım oldu. Son olarak Monaco 1960-61 sezonunda ilk 6 maçından galibiyetle ayrılmıştı. Marsilya’nın şimdi ise önünde çok önemli bir hedef bulunuyor.
Geçtiğimiz haftaki 5’te 5’i ile 1999’un Bordeaux’sunu, bu hafta da 1961’in Monaco’sunu yakalayan güney ekibinin sıradaki rakibi daha da uzak bir geçmişten göz kırpıyor. 1936-37
Ne Eskişehir, ne Sheriff; ne Reims ne Sochaux, ne Montpellier, ne Rennes ne de Nancy… Hiçbiri durduramadı! Haftanın panoramasına Marsilyasız başlamak olmazdı. Avrupa’da gruplara kalan mavi beyazlılar,son olarak Nancy'yi deplasmanda 1-0 devirdi, Ligue 1’de fırtına oldu esti.
Geçtiğimiz sezonun hayali kırık takımlarından Marsiya’nın başarısına açılması gereken pek çok parantez var. Bunlardan belki de en önemlisi teknik direktör Elie Baup için olanı.Sezona 5’te 5 yaparak giren güney ekibinin dinamizminde aslan payı onun. Bunun ana nedeni, göreve yeni gelen hocanın yeni transferlerle güçlenmiş bir kadro yerine; elindeki bazı önemli oyuncuları (Mbia, Azpilicueta, Diarra) kaybetmiş bir takımla karşılaşması ve buna karşın mevcut malzemeyi en iyi şekilde yoğurmasıdır.
***
İlk 5 maçının tamamını kazanan Marsilya son 14 sezonda bu başarıya ulaşan ilk takım oldu. En son 1998-99 sezonunda Bordeaux lige 5’te 5 yaparak başlamıştı.O takımın başında kim vardı dersiniz? Elie Baup.O sezon da tıpkı bu sezon gibi Baup’un takımının başındaki (tam) ilk yılıydı. Hayat tesadüfleri sever. Peki, 99 sezonunda Bordeaux’nun 6’da 6 yapmasına hangi takım engel oldu acaba? 6. haftada 2-2 berabere
Paris Saint Germain sonunda aradığı galibiyeti buldu. Sezona bomba transferlerle giren, ancak ilk üç hafta galibiyet yüzü göremeyerek otoriteleri şaşırtan PSG, Lille deplasmanında zincirlerini kırdı. Zlatan Ibrahimovic’in iki golüyle rakibini 2-1 mağlup ederek üzerindeki baskıdan da kurtuldu.
Aslında giriştikleri Los Galacticos uyarlaması ile bir anda büyük işler becermeleri de beklenemezdi. Taşların yerine oturması için mutlaka belli bir süre geçmesi gerekiyordu. Başkan Nasser al-Khelaifi de, “PSG projesinin zamana ihtiyacı var” sözleriyle aceleci olmadıklarını vurguluyor.
Gittiği her takımı şampiyon yapması ile ünlü Ibrahimovic bakalım Fransız ekibini de mutlu sona ulaştırabilecek mi? Lacivert kırmızılılara daha Silva ve bu hafta cezası nedeniyle oynamayan Lavezzi gibi isimlerin ekleneceğini de unutmamak gerekir. Lille’de ise göze çarpan ilk durum, Hazard’ın boşluğundan doğan bir yaratıcı oyuncu eksikliği. Ne var ki kadroları bu ihtiyaca ileriki haftalarda cevap verebilecek kapasitede.
PSG gibi 4. haftaya galibiyetsiz giren bir diğer takım da son şampiyon Montpellier’di. Geçtiğimiz sezon elde ettiği şampiyonlukla tarihinde bir ilki başaran güney ekibi yeni sezona