Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şimdi olaya teker teker bakalım. Yargıtay Başkanının bir dosyaya ilişkin meşru mekanizmalar dışında davalıyla ilgili bir beyanda bulunması ya da bu tarafla ilişkiye girmesi elbette doğru sayılamaz. Ancak Yargıtay Başkanının bir menfaat elde ettiğine ilişkin herhangi bir bulgu bulunmuş değil. Doğru dürüst bir iddia bile yok. Üstelik bunun gerekçesi de yok. Çünkü Çakıcı temyiz sürecinde beraat etmemiş. Aksine cezasının artması yönünde karar verilmiş. Peki o zaman iki haftadır basında bu olay neden bu kadar tartışılıyor?Başka bir bakış, bu kadar baskıya rağmen kamuoyu Yargıtay Başkanının yolsuzluk ilişkisi içinde olduğuna ikna olmuş görünmüyor. O zaman da tüm tartışmanın yanlış bir eksende sürdüğü ortaya çıkıyor. Ve anlamsızlaşıyor. Buna rağmen savcılığın olaya el koyarak kovuşturma başlatması en sağlıklısı. Ak - kara ortaya çıkacak.Ancak asıl gözlerden kaçan konu, MİTte çalışan bir kamu görevlisinin Yargıtay Başkanıyla ilişkiye girmesi. MİT - mafya ilişkisi üzerine gidildiği takdirde istifa etmesi gereken elbette Yargıtay Başkanı değil. İşte medyanın nafile tartışmasının da nedeni bu. Üstelik Yargıtay Başkanı hakkında henüz olumsuz kanılar oluşmasa da, MİTin devletin bir istihbarat birimi olarak mafyayı kullandığı, hatta koruduğu izlenimi kamuoyunda hayli yaygın.Dünyanın her yerinde devletin istihbarat örgütleri suçlularla enformasyon elde etmek, hatta yardım almak için ilişkiye girer. Hatta onları zaman zaman kullanır da. Ancak hiçbir zaman devlet bu kesimle bütünleşmez. Steril, yani temiz kalmaya özen gösterir.İkincisi, kullanılan kişiler hiçbir zaman bu denli medyatik olmazlar. Bütün ilişkiler devletin kendi mekanizamaları içinde gizli kalır. Çünkü artık kurumla özdeşleşecek kadar iç içe olunmaz. Oysa Çakıcının ya da Çatlının devletle ne kadar iç içe olduğu ortaya çıktı. Öylesine ki, MİT Müsteşarı "Artık Çakıcıyla ilişkimiz kalmamıştır" açıklamasını yaptı. Bu, "Daha önce ilişkimiz vardı" demektir. Kısacası, tam bir çürümüşlük gözleniyor. İlişkiler vıcık vıcık olmuş. Ve ayyuka çıkmış!Yargıtayı da bir kenara koymadan, kamuoyuna göre devletin kendi içinde en fazla yolsuzluk olan kurumları hangileridir? Belediyeler mi? Polis mi? Mahkemeler mi? Maliye mi? Bayındırlık mı? Orman İdaresi mi? Hangisi ise onu tartışalım. Tartışalım ki, ortaya çıksın. Şeffaf, topluma hesap verebilen bir devlet istemek hepimizin hakkı.Kişiler yerine, kurumlara sinmiş olan çürümüşlüğü temizleme zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Hatta daha da öte. Asıl yolsuzluklara neden olan etmenler ortadan kaldırılmalı. Unutmayalım, sivrisineklerle mücadele onları tek tek öldürerek olmaz. Bataklıkların kurutulması gerekir. hgunes@milliyet.com.tr Bir süredir basında, Yargıtay Başkanının mafya lideri Çakıcıyla, yani davalı tarafla dolaylı bir ilişki kurulduğu gerekçesiyle istifa etmesi gerektiği işleniyor. Bu dolaylı ilişkiyi kuran da devletin kendi organlarından MİTin bir mensubu.