Aşağıdaki tablo Raymond James Araştırma Men. Değ. bölümünden alındı. Bu tabloda görüldüğü gibi, henüz ABye tam üye olmayan Hırvatistan bile 1995ten bu yana kişi başına Türkiyeden tam 12 kat daha fazla yabancı sermaye çekmiş. Romanya, hatta Bulgaristan bile Türkiyeden daha iyi bir durumda. Hem de en az 3 kat.Eğer temel konu kişi başına değil de, ülkenin ya da pazarın büyüklüğü ise, Türkiyeden 7 kat küçük olan Çek Cumhuriyetinin 4 kat daha fazla sermaye çekmesini nasıl açıklayacağız? Kısacası, Türkiye yabancı sermaye çekmekte geri kalmış bir ülke.Konu son derece önemli. Çünkü yılda 15.6 milyar dolar cari işlemler açığı veren Türkiye ekonomisinin kısmen ya da tamamen bu kaynakla kapatılabileceğini umanlar var. Gerçekten son yıllarda yabancı sermaye girişlerinde artış gözleniyor. Örneğin 2004 yılında 2.6 milyar dolar sermaye girdi. Oysa 2003 yılındaki girişler 1.7 milyar dolardı. Bununla beraber, 2003 yılında yurtdışına çıkan yatırım 500 milyon dolarken, bu yıl 857 milyon dolar olmuş. Yine de net sermaye girişi 1.2 milyar dolardan, 1.7 milyar dolara çıkmış. Ancak 2004 yılındaki 1.3 milyar dolarlık gayrimenkul alımlarını hesaba katarsak pek bir artış olmadığı, hatta net hesaplarda daralma bile ortaya çıktığı söylenebilir.Bundan bir süre önce Derya Sazak dostum Işın Çelebiyi köşesinde konuk etmişti. Çelebi de ABye üyelik yolu açıldığı varsayımıyla rüyalarımızı dile getirmişti. Rüyamız malum; dışarıdan para akar ve bizi birden zengin edebilir. Çelebinin tahminine göre 2007den sonra 2013e dek doğrudan yabancı sermayenin yanı sıra Türkiyeye AB bütçesinden 8-9 milyar dolar akacak. Eh bir de buna doğrudan yabancı sermaye rakamları eklenirse, Çelebiye göre 2010a dek 20 milyar euro ülkemize akacak.Bir zamanlar Tan gazetesinin arka sayfasında çıkardı: "Helga Türk erkekleri başka dedi". Böylece erkeklerimiz şişinirdi. Ama ortalıkta Helga filan olmazdı. Oluk oluk yabancı sermaye diğer Doğu Avrupa ülkelerindeki gelişmeye benzetiliyor. Oysa bu, Türkiyenin ekonomik yapısının bu ülkelere benzediği varsayımına dayanıyor ki, çok yanlış. Türkiyenin bu konuda başarısız olması gerçekten dikkat çekiyor. Hadi, eskiden yabancı sermayeye karşı bir alerji vardı. Ancak şimdi birçok tedbir alındı. Ve yabancı sermaye arzu ediliyor. Konuya devam edeceğiz. Gümrük Birliği taraftarlarının 1995 yılında en önemli dayanağı dış ticarette oluşacak kaybın yabancı sermayeyle telafi edileceğiydi. Bu tez haklı çıkmadı. 1995 yılından bu yana Türkiye 16.3 milyar dolar ya da 12.6 milyar euro çekebildi. Oysa bu rakam 1995 yılından bu yana AB perspektifi taşıyan ve bugün çoğu AB üyesi olmuş ülkelerin çoğundan az. Kişi başına hesapla ise içlerinde en düşüğü. (EUR milyon) 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Nüfus Kişi başına yab. yat.Çek Cum. 5.741 6.910 8.367 12.255 17.479 23.323 30.717 37.576 41.000 10.3 3.981Macaristan 10.108 12.216 14.807 16.125 19.439 21.659 26.503 29.526 28.000 9.9 2.828Polonya 6.122 9.229 13.206 19.247 25.946 36.792 46.686 45.739 48.000 38.6 1.244Slovakya 1.013 1.660 1.888 2.464 3.174 5.112 6.327 8.185 9.500 5.4 1.759Romanya 642 885 2.128 3.783 5.447 6.966 8.656 8.438 9.200 22.4 411Estonya 574 664 1.040 1.560 2.454 2.843 3.573 4.035 5.400 1.4 3.857Slovenya 1.376 1.612 2.000 2.369 2.675 3.110 2.952 3.918 4.000 2.0 2.000Litvanya 274 564 942 1.384 2.050 2.509 3.023 3.818 4.000 3.5 1.143Bulgaristan 273 360 806 1.363 2.392 2.426 3.129 3.100 3.600 7.9 456Letonya 480 754 1.140 1.325 1.782 2.241 2.652 2.679 2.800 2.3 1.217Türkiye 691 1.274 2.003 2.803 3.583 4.650 8.357 9.353 10.603 70.5 150Hırvatistan 274 696 1.266 1.622 2.568 3.821 5.336 6.443 8.000 4.4 1.818 Kaynak: RJS, OECD, IMF hgunes@milliyet.com.tr Çekilen yabancı sermaye (Birikimli, milyon euro)