Dünkü yazımızda ihracatta yorulma gözlendiğini, yatırımların da geçen yıla göre performansının düştüğünü belirtmiştik. Büyümenin diğer ve en önemli motoru ise tüketim. Tüketimi aylık olarak ölçmek resmi verilerle mümkün değil. Sadece CNBC-e televizyon kanalının Tüketici Güven Endeksi girişiminden sonra Merkez Bankası ile DİE'nin beraberce derlediği Tüketici Eğilim Anketi var. Ancak biz CNBC-e'nin Tüketici Güven Endeksini (TGE) kullanmayı üç nedenle yeğliyoruz. Birincisi, daha çabuk açıklanıyor. İkincisi, daha eski bir geçmişe sahip. Ve nihayet hazırlanışı uluslararası denetime tabi. Bu endekse (TGE) baktığımızda iki önemli gözlemle karşılaşıyoruz. Birincisi, geçen yılın ortalamasının üstünde olmadı gibi, aşağısında olunduğu anlaşılıyor. İkincisi, bu yılbaşından itibaren sürekli bir düşüş gösterirken nisan ayından sonra çok küçük ölçüde toparlanma göstermeye başlamış. Bunun da nedeni TGE'yi oluşturan alt endekslerden tüketici beklentisinden çok, tüketim eğiliminin artması.TGE, ekonomide tüketicilerin nasıl davrandığı yahut da davranacağı konusunda son derece etkin bir gösterge. Üstelik 2003 yılından bu yana TGE büyümenin tahmininde son derece etkin olduğunu gösterdi. TGE ocaktan nisana dek düşüyordu ve bu düşüş daha çok beklentilerden kaynaklanıyordu. Son aylardaki çıkış ise tüketim eğilimindeki artıştan kaynaklanıyor. Peki, gerçekten tüketimde bir artış eğilimi var mı? Bunu da CNBC-e'nin tüketim endeksinden gözleyebiliriz. (Bkz. ikinci grafik) Mevsimsel düzeltme öncesi tüketim endeksinde (TE) gerçekten nisandan bu yana bir artış var. Ancak bu, mevsimsel etkilerden arındırıldığında (TESA) ortadan kalkıyor. Yani tüketimde yakınlarda bir artış yok. Kısacası, 2005 yılında tüketim gerçekleşmesi yavaş da olsa sürekli bir gevşeme eğilimi gösteriyor. Böylesi bir yapıda büyümenin öngörülen yüzde 5'i yakalaması ise oldukça zor. Yani bu yıl işler geçen yıla göre oldukça sönük görünüyor. Ama elbette bu ekonomi daralıyor demek değil. Bu sadece geçen yıl elde ettiğimiz performansın çok gerisinde kalacağız demek. Dünkü yazımızda büyümenin geçen yıla göre düşeceğini, ancak bunun tahminlerin ötesinde olacağını savunmuştuk. Geçen yıl yüzde 10'a dayanan bir büyüme performansı gözlenmişti. Bu yılın resmi öngörüsü ise yüzde 5. Ancak birçok uzman bunun aşılacağını düşünüyor. hgunes@milliyet.com.tr
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024