Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oysa ülkemizde öteden beri enflasyon verileri önem taşır. Bir de zaman zaman cari işlemler dengesi. Büyüme ise bir türlü asıl konu haline gelememiştir. Ülkemizde giderek istikrar sağlandığına göre, büyüme ön plana çıkabilir. 2002 yılı başında CNBC-e bazı akademisyenlerle bir uluslararası denetim kuruluşunu bir araya getirerek Tüketici Güven Endeksi'ni Michigan Üniversitesi'nin formatına uygun, gerçek zamanlı, yani günün her saatinde bir çağrı merkezi aracılığıyla örneklemin de belli koşulları sağladığı biçimde derlemeye ve yayımlamaya başladı. Açıkçası, bu girişimde Doğuş Holding Başkanı Ferit Şahenk'in büyük katkısı ve desteği oldu. 2001 yılındaki denemelerden sonra da 2002 yılında endeks açıklanmaya başladı. Çok da iyi sonuçlar verdi. Özellikle 2002 sonrası büyüme momentumunu çok iyi öngördü. Protokol yetkilerine sahip birkaç kişi sürekli internet üzerinden CNBC-e'nin TGE'sinin gelişimini dakika dakika izleyebiliyor. Sadece açıklama ayda bir kez yapılıyor. Ve elbette bu, dünyada eşi benzeri olmayan bir teknoloji. Daha sonra 2004 yılında Merkez Bankası'nın önderliğinde DİE böylesi bir anketi başlattı. Çok da hayırlı oldu. Ancak devletten beklenen, ABD'deki Conference Board gibi, Türkiye genelindeki 5000 denek üzerinden endeks üretmekti. Oysa onlar da CNBC-e'nin benzeri çapta bir iş yaptılar. Üstelik açıklamada da teknolojisi itibariyle geç kalıyorlar. Mamafih, her iki endeks de başından bu yana beraberce hareket ediyor. Bu beraberlik yukarıdaki grafikte de son 12 ay için gözleniyor. Bu yılın başından ekime dek tüketici güveninde bir kırılma, bir gevşeme varken, geçen ay, önce CNBC-e TGE'sinde açıklandığı, sonra da MB-DİE endeksinde onaylandığı gibi, tekrar bir canlanma hareketi var. (CNBC-e TGE'si yüzde 7,2 artış gösterirken, MB-DİE endeksi yüzde 2,7 artış göstermiş). Bu bir düzeltme mi, yoksa tersine bir canlanma eğiliminin başlangıcı mı bilemiyoruz. Kasım ve aralık verilerini görmek gerek. (Olasılıkla canlanma sürecek). Kısacası, 2005 yılında tüketimin geçen yıla göre daha düşük seyretmiş olması gerek. Bu da ekonomide bir durgunluk, ya da en azından bir gevşeme eğilimini gösteriyor. 2006'nın havası ise bundan sonraki verilere bağlı. Yurtdışında uluslararası medyada tüketici güveni istatistikleri önemsenir ve piyasalar buna göre pozisyon alır. Çünkü tüketici, morali ya da beklentisi olumlu bir doğrultudaysa para harcar. Böylece talep yoluyla ekonomik canlılık da sağlanır. hgunes@milliyet.com.tr