Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz dürüst, mütevazı ve iyi yetişmiş, kurumuna bağlı bir insan. Ancak bu, Merkez Bankası’nın izlediği politikayı benimsemek anlamına gelmiyor. (Gerçi Yılmaz da çıkıp “Para politikasını belirleyen hükümettir, biz uygulayıcısıyız” derse diyecek bir sözümüz de kalmaz)
2000 Kasım krizinde de Merkez Bankası ürkek ve hatalı davranmış, para piyasalarında güven krizi yaratmış, sonunda da bir mali kriz oluşmuştu. Şimdi de büyük ölçüde küresel nedenlerle ortaya çıkan enflasyonist süreci gereksiz biçimde sıktığı para politikasıyla önlemeye çalışıyor. Bu da iki bakımdan çok maliyetli oluyor.
Birincisi, ulusal para YTL yüksek faiz nedeniyle değer kazanıyor ve dış ticaret açığını olumsuz yönde etkiliyor. İkincisi, aşırı sıkı para politikası haliyle yatırımlar yoluyla büyüme elde edilmesini engelliyor. Üstelik enflasyonda sanılanın da altında başarı kazanılıyor.
Yükselen enflasyon küresel nitelikli
Bununla beraber, MB geçenlerde açıkladığı enflasyon raporunda tüm gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun yükselmeye başladığını ve buna bağlı olarak birçok ülkede para politikalarının daha da sıkıldığını açıkladı. Yani tek sorunlu Türkiye değil, tek kabahatli de MB değil!
Bakınız raporda “Gıda, enerji ve tütün ürünlerini dışarıda bırakan I endeksinin yıllık artış oranının yüzde 6.4 düzeyinde olması, enflasyonun yüksek seyrinin büyük ölçüde Merkez Bankası’nın kontrolü dışındaki unsurlardan kaynaklandığını teyit etmektedir ” deniyor. “Uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar, sadece ülkemizde değil, bütün dünyada enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir.”
MB’nın son aylarda temel hatalarından biri de petrol fiyatında yaptığı tahminlerin şaşmasıydı. Nisan raporundaki baz senaryoda petrol fiyatı 105 ABD doları olarak varsayılmıştı. Daha sonraki güncellemede vadeli fiyatların ortalaması referans alın arak 140 ABD doları civarında seyredeceği varsayılmıştı. Bu güncelleme, enflasyon tahminlerini 2008 yıl sonu için 1.8 puan yukarı çekerken, 2009 yıl sonu için 0.6 puan artırmıştı.
Farklı varsayımlar farklı tahminler
MB 2008 ve 2009 yılı için gıda enflasyonu varsayımını bir parça yukarı çekti. Böylece işlenmiş gıda fiyatları da yükselecektir. Ancak işlenmemiş gıda fiyatlarının yavaşlaması bekleniyor. Tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlara paralel olarak da işlenmiş gıda fiyatlarının yüksek seyretmesi bekleniyor. Bu çerçevede, 2008 yılı için gıda enflasyonu varsayımı yüzde 13’ten yüzde 14’e, 2009 yılı için ise yüzde 8’den yüzde 9’a yükseltilmiş.
Bu güncellenen tahminlere göre, enflasyonun 2008 yılı sonunda yüzde 10.6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 2008 yılının sonlarına doğru parasal sıkılaştırma nın süreceği varsayımıyla 2009 yılında (yüzde 70 olasılıkla) enflasyonun yüzde 5.9 ile yüzde 9.3 arasında (orta noktası 7.6), 2010 yılının sonunda ise yüzde 4 ile yüzde 7.8 arasında (orta noktası 5.9) gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Her şey iyi güzel de sıkı para politikasıyla petrol ya da gıda fiyatları düşmüyor. Düşen bir tek doların YTL karşısındaki değeri oluyor. Tabii bir de büyüme. Yükselen ise dış ticaret açığı. Ve tek durumda olan da biziz.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024