Gösterge Oysa bu yıl mali disiplinde gözle görülür bir gevşeme oluştu. Bu bütçenin her noktasında görülüyor. Faiz dışı harcamalar ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 arttı. Üstelik bu artışta memur maaşlarının rolü yok. Mal ve hizmet alımları ile sosyal güvenlik açıklarının egemen olduğu cari transferler buna neden oluyor. Bu arada yatırımlardaki artışa da dikkat etmek gerekiyor. Siyasal partilerin hemen hepsi yabancı sermayeyi ürkütmekten çekiniyor. Malum yabancı sermaye de IMF politikalarına, özellikle de mali disipline son derece duyarlı. Seçimlere girerken AKP hükümeti ısrarla mali disiplinden ödün verilmeyeceğini, popülist politikalara izin verilmeyeceğini söylüyordu. Maliye Bakanı Unakıtan ve Devlet Bakanı Babacan bunu defalarca dile getirdi. Asıl bozulma ise vergi gelirlerindeki inanılmaz yavaşlama. Geçen yıldan bu yıla vergiler sadece yüzde 8 artmış. Sermaye gelirleri denen ve özelleştirmeden elde edilen gelirler olmasa (ki bu yıl Türk Telekom kurtardı) bütçenin dengesi darmadağın olacaktı.Buna rağmen geçen yıl ilk 5 ayda 304 milyon YTL fazla veren bütçe dengesi, bu yıl aynı dönemde 4.3 milyar YTL açık vermiş. Sonuç itibariyle (faiz dışı denge geçen yıla göre pek değişmese de) hükümetin sözünün arkasında durmadığı anlaşılıyor. Mali disiplin bozuldu Önceki akşam NTV'de televizyon programında ana muhalefet lideri Deniz Baykal iktidara geldikleri takdirde faiz dışı fazlanın indirileceğini belirtiyordu. Genel gerekçeleri de oldukça haklıydı. Birincisi, dünyada böyle bir sihirli milli gelirin yüzde 6.5'i bir norm yoktu. Kimin, nereden çıkardığı belli olmayan bir rakamdı bu. İkincisi mali disiplin nihayet bir sosyal fedakârlık. Devlet sağlık, eğitim ve altyapı harcamalarından fedakârlık yaparak bir kriz ortamında bu hedefe odaklanıyordu. Bunun ilelebet sürdürülemeyeceği ortada. Üstelik sosyal demokratların temel çıkışı kamu hizmetlerinin artırılması ve sosyal adaletçi uygulamaların devreye sokulması değil mi?Ancak son dönemde mali disiplinin bu denli bozulduğu bir yapıda CHP'nin önce mali disiplini yerine oturtması, belki ertesi yıl bu fazlayı aşamalı olarak indirmesi daha doğru olurdu. Özellikle hem enflasyonun düşürülmesi, hem de kamu borcunun sürdürülebilirliği açısından. Ayrıca Merkez Bankası kendini yalnız hissetmeyecek, aşırı sıkı para politikası gevşetilebilecek, belki de bu sayede faizler de düşerek kurun yukarı tırmanması sağlanacaktır. Konu son derece önemli. Hükümetin işleri bozduğu yerde muhalefetin (CHP'nin) gelip düzeltmesi beklenir. Zamanlama önemli Ocak-mayıs bütçe performansı 2006 2007 Değ. (%) Harcamalar 68.532.954 82.742.433 21 1- Faiz hariç harcama 48.470.289 59.077.312 22 Personel giderleri 15.365.495 16.530.338 8Mal ve hizmet alımları 5.291.678 6.278.955 19Cari transferler 20.889.948 28.838.901 38Sermaye giderleri 2.309.434 2.708.128 17Sermaye transferleri 766.299 1.800.633 135 2- Faiz harcamaları 20.062.665 23.665.121 18 Gelirler 68.837.345 78.419.891 14 1- Genel bütçe gelirleri 67.041.444 78.419.891 17Vergi gelirleri 54.850.851 59.223.613 8Vergi dışı gelirler 11.738.126 13.011.469 11Sermaye gelirleri 147.274 5.936.779 3931Bütçe dengesi 304.391 -4.322.542 -15200 Faiz dışı denge 20.367.056 19.342.579 -5 hgunes@milliyet.com.tr