Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Merkez Bankası önceki gün bekleneni yaptı ve faizleri 50 baz puan artırdı. Bu artış bekleniyordu. Çünkü Merkez Bankası geçtiğimiz dönemde karşı karşıya bulunulan enflasyonist baskıdan çıkışın sıkı para politikasıyla olacağı konusunda birçok açıklama yaptı.
Henüz Para Politikası Kurulu ayrıntılı açıklamayı yapmış değil, ancak basına verilen açıklamada küresel bir durgunluğun daha çok hissedildiği vurgulanıyor. Bununla beraber, dış talep canlılığını sürdürürken, iç talebin yavaşladığına dikkat çekiliyor. Bu açıklamanın en önemli tarafı ise, böylece düşen toplam talep koşullarının enflasyonu yavaşlatıcı yöndeki etkisini sürdüreceği... Öte yandan dünyada işlenmiş gıda fiyatlarında bir gevşeme gözleniyor. Petroldeki aşırı yükselişi bir tarafa bırakırsak, birçok madende de fiyatlar gevşemeye başladı.

Üçüncü tahmin yanılgısı
Tek olumsuz gelişme MB’nin daha önceki senaryolarındaki en olumsuz alternatif olan petrol fiyatlarının bu düzeylerde olması. Ocak ayında yayımlanan enflasyon raporunda petrolün 85 dolar düzeyinde kalacağı tahmin ediliyor ve para politikası buna göre düzenleniyordu. Aslına bakılırsa daha da önce (Ekim 2007 tarihinde) Merkez Bankası petrol fiyatlarının 65 dolar olacağını düşünüyordu. Nisan raporunda da bu tahmin 105 dolara çekilmiş ve yine yanılmıştı. Şimdi bu yanılgıyla beraber MB üçüncü kez tahmin hatası yapmış oluyor.
Şimdi açıkça merak ediyoruz; bu denli nitelikli araştırma bölümü görevlileri çalıştıran MB neden bu kadar çok yanılıyor? Fazla iyimserlik herhalde yakalarını bırakmıyor.  

2009 sonuna kadar sabredeceğiz
Buna rağmen, MB’de, enflasyonun bu yılın sonunda kademeli olarak düşmeye başlayıp 2009 sonunda yüzde 7.5 hedefine yaklaşması konusunda bir sanı değişikliği görülmüyor. Önceki günkü açıklamada aynen şöyle deniliyor: “Süregelen belirsizlik algılamaları ve arz yönlü şoklar enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaktadır. Merkez Bankası, söz konusu risklerin genel fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla, gerektiğinde ölçülü bir faiz artışına gidebilecektir.”
Yani beklentilerden daha olumsuz bir gelişme oldukça faizler yukarı doğru ayarlanacak ve enflasyon da durdurulmaya çalışılacaktır. Açıklamada devamla şöyle deniliyor:
“Bundan sonraki olası faiz artısının miktarı ve zamanlaması küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktır.” Yani aynı politika devam edecektir. İzlenecek olan birincisi küresel gelişmeler, diğeri de mali disiplin olacak.
Ancak bu durumda MB’nin sunumundan bir veriyi vermekte yarar görüyoruz. MB 2008 enflasyon tahminin yüzde 3.8 yukarı gittiğini açıklarken, bunun 1.5-2.0 puanın döviz kurundan, 0.9 puanının petrol fiyatlarından, 1.2 puanının da gıda fiyatlarından kaynaklandığını savunmaktadır.
Eğer böyleyse gıda fiyatları düşerken, kur da gevşekken (kaldı ki MB’nin kur hedefi olamaz) sadece petrol fiyatları nedeniyle bu denli agresif faiz artırımına gitmektedir.
Tekrarla belirtelim, enflasyon dış şoklardan kaynaklandığında sürekli para politikasını sıkmak (hele yavaşlama alametleri varsa) ekonomide büsbütün durgunluk yaratabilir.

Haberin Devamı

MB iyimserliğin faturasını ödüyor